Maçýn en önemli ya da en hayati aný deðildi ama; Alexis’in oyuna girdiði ilk dakikalar, gerçekten ilgi çekici bir momentumu oluþturdu.
Ýspanyol futbolcu; Türkiye’de henüz ilk maçýna çýkmýþ olmasýna raðmen; þaþýrtýcý bir þekilde sakin, kendinden emin ve takýma tamamen alýþmýþ gibiydi.
O kadar ki; Gaziantep’in yapacaðý bir serbest atýþ öncesi, 2-3 arkadaþýna birden duracaklarý yeri, alacaklarý pozisyonu anlatýyordu. Oyuna girmeden önce hocasý taktik ya da talimat vermiþti de; arkadaþlarýna onu naklediyordu durumu yok.
Tamamen kendi inisiyatifini kullanýyordu... Böyle dominant bir tavrý; yeni takýmýnýn ilk maçýna, hatta ilk saniyelerine çýkan hiçbir futbolcu, bu kadar rahat sergileyemez.
Çok etkilendim.
***
Maç, daha 14. saniyede; Gaziantep’in öne geçebileceði þok bir pozisyonla baþladý. Bu hareketlilik öyle de devam etti. Beþiktaþ, istekli oynayan rakibinin karþýsýnda; “Çok heveslenme, bizden sana ekmek yok” demek isteyen bir karþý hareketlilik içindeydi. Sýkça pozisyon buldu. Fenerbahçe ve Galatasaray’ýn puan kaybý yaþadýðý haftanýn getirdiði fýrsatý heba etmek istemiyordu... Hiç kimse kendi standardýnýn altýnda deðildi. Anlayacaðýnýz; Gaziantep’in de katkýlarýyla, (Petrolcu tabiriyle) özellikle ilk yarý, maç gerçekten de seyir zevki yüksek bir gravite kazandý.
***
Tolga Zengin; yaþadýðý bazý psikolojik travmalar sonucu, kalecilik reflekslerinde sýkýntýlar yaþamýþtý. Boyko bu yüzden transfer edildi. Ama kalesini bir yabancýya devretmek istemeyen Tolga, “Bu kale benim” dercesine ve kendini sakatlamak pahasýna olaðanüstü kurtarýþlar yaptý. Boyko’ya boykot deðildi, kendini yeniden ispatlama çabasýydý. Pabucu kaptýrmaya niyeti yok.
Beþiktaþ hakkýyla, hukukuyla ve helaliyle kazandý.