Haksızlık düşüncesinin çocuk üzerindeki etkisi

Bir insanın hassas olduğu noktaları bilmek istiyorsanız onu öfkelendiren şeyleri sorun. Çünkü insanın duyarlı olduğu konulardaki ilk tepkisi öfkedir. İnsanın öfke davranışının altında çoğu zaman ya haksızlığa uğrama düşüncesi ya da suçluluk düşüncesi yatar. Trafikte, bir banka kuyruğunda veya hayatın gerginlik yaratan herhangi bir anında bağıran, çağıran, tehdit eden, saldıran, canavarlaşan biri görürseniz bilin ki haksızlığa uğradığını ya da mağdur edildiğini düşünüyordur.

Öfke birikimi ve travmaya neden oluyor

Haksızlık düşüncesiyle tanışma çok küçük yaşlarda, hatta anne karnındayken olur. Sağlıksız bir ortamda büyümek iyice şiddetlendirir ve hayatın bir döneminde ruhsal bir bozukluk ya da öfke patlaması gibi davranışsal bir sorunla kendini gösterir. Pek çok davranış nedeniyle çocuk haksızlığa uğradığı düşüncesine sahip olabilir. Bu davranışlar olağan hayat olaylarından olağanüstü olaylara uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu listedeki bazı olaylar (taciz, fiziksel şiddet gibi) yoruma mahal bırakmaksızın haksızlıktır, bazı olaylar da (bisiklet alınmaması, istenilen bir elbisenin alınamaması, tatile gidilememesi gibi...) yoksulluğa bağlı imkansızlıklardan kaynaklanan, haksızlık olmadığı halde çocuk tarafından haksızlık olarak değerlendirilen olaylardır. Her iki durumda da ruhsal travma ve davranışsal etkilenme oluşabilir. Yine her iki durumda da çocuk travmatize olur ve davranışsal olarak etkilenir. Maruz kalınan bu olaylar devam ettikçe ve etkileri telafi edilmedikçe çocukta öfke birikmekte, bu biriken öfke ileride hınç ve intikam duygusuna dönüşmekte ve sonuçta istenmeyen birtakım davranışlar gündeme gelmektedir.

Sonuçları büyük ve tehlikeli

- Disipline olamama - Ders çalışamama - Motivasyonda düşme - Kurallara aykırı hareket etme - Alkol ve madde gibi zararlı alışkanlıklar - Ana babaya isyan ve karşı gelme - İçe kapanma 8Korku ve kaygı 8Paranoya 8Kavgaya meyilli olma 8İnsanlara zarar verme 8Çalma, yalan söyleme - Depresyon ve demoralizasyon - Çalışmama 8Çok para harcama - Kötü arkadaşlıklar - Ahlaka aykırı hareket etme - Kontrolsüz seksüel yaşantılar - Homoseksüalite.  Listeye dikkat ederseniz bugünün gençlerinde en sık görülen bozukluklar olduğunu görürsünüz. Bu yüzden çocuklarımızı korumanın ve sağlıklı yetiştirebilmenin birinci yolu onlara adil davranabilmektir.

Fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalmamalı

Çocuklarla ‘haksızlık’ düşüncesine sebep olabilen bazı olaylar şöyle sıralanabilir.

- Bebeğin ana karnındayken nikotine, alkole ve strese maruz bırakılması

-Bebeğin acıktığında emzirilmemesi, gazının çıkartılmaması, altı kirlendiğinde temizlenmemesi, ağladığında kucağa alınıp avutulmaması

-Çocuğun istediği diziyi veya programı seyretmeden yatağa gönderilmesi

-Arkadaşlarının gittiği tatil beldesine gidememesi

-İstediği halde okula gönderilmemesi

-İstenilen oyuncak, giysi ve yiyeceğin alınmaması

-Sevilmemesi, beğenilmemesi, şefkat gösterilmemesi

-Önemsenmemesi, değer verilmemesi

-Okul etkinliklerinde ve özel günlerde yanında  olunmaması

-Hak ettiği notu alamaması

-İnsanların önünde azarlanması

-Fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalması

-Baba tarafından anneye şiddet uygulanması

-Ebeveyn tarafından acımasızca eleştirilmek ve hakarete maruz kalmak

-Korkutulması, tehdit edilmesi, haddi aşan bir şekilde cezalandırılması

-Aşırı korunup kollanmak maksadıyla engellenmesi

-Taciz veya tecavüze uğraması

-Savaş ve çatışmanın içinde bulunması

-Açlık, sefalet, yokluk çekmesi

-Deprem, yangın gibi doğal afetlere maruz kalması

-Küçük yaşta ana babadan birini kaybetmesi

-İlgisiz davranılması

-Çok sevdiği bir büyüğünü kaybetmesi

-Sakatlanması ve ciddi bir hastalık geçirmesi

-Arkadaşları tarafından dışlanması

-Çocukla dalga geçilmesi, alay edilmesi, başkalarının yanında rencide edilmesi