Halep ordaysa arşın 23 Haziran’da

AK Parti camiasını asıl rahatsız eden ve üzen husus, birilerinin tencere tava çalması ve tehditler savurmasından ziyade, bir dönemler Erdoğan sayesinde dünyada erişebilecekleri en yüksek mevkilere ulaşmış olup bugün muhalifler korosuna katılanların tavırlarıdır. 

Allah cümleyi böylesine kötü bir düşüşten korusun! 

Evet, kardeşine karşı, kendisine 367 tuzağı kuranların ortak adayı olmayı kabul ettiğini açıkladığı gün siyasi mevtaya dönüşen zatın bir arpa boyu edebiyatı yaparak ve aynı konumdaki siyaseten intihara karar vermiş şahsiyetin hukuksuzluktan bahsederek Binali beyi destekleyenlerin aklını çelmeye çalışmaları camiada büyük rahatsızlık meydana getirmektedir.   

*** 

Benim tavrım, YSK kararını objektif olarak özetlemek olacaktır. Şöyle ki; 

İstanbul’da 31 bin 280 sandık bulunmaktadır. 

Bunlardan 6 bin 644 sandık başkanı kanuna aykırı olarak kamu görevlisi değildir. 13 bin 98 üye de kısıtlıdır yani kanuna aykırıdır. 

Sayım ve döküm cetvellerinden 5 bin 388’i mühürsüz, 694’üimzasız, 214’üboş, 498’i eksik, 919’unda rakam belirtilmemiş, 1.135’inde sayı eksikliği tespit edilmiştir. Kanuna aykırı oluşan başkan ve üyelerin bulunduğu 22 sandıkta da oy sayım ve döküm cetveli kayıp olduğu gerekçesiyle YSK sistemine boş olarak kaydedildiği tespit edilmiştir. 

Yine kanuna aykırı oluşturulan sandık kurallarından 101’inin oy sayım ve döküm cetvelinin imzasız mühürsüz ve yazıları eksik olarak YSK sistemine kaydedildiği tespit edilmiştir.   

*** 

Dolayısıyla YSK iki kanunsuzluk tespit etmiştir. Biri sandık kurulunun teşekkülü; diğeri sayım döküm cetvellerindeki kanunsuzluk. 

Bu kanunsuzluğun biri hakkında değil ikisinin birleştiği sandıklar hakkında karar vermiştir! 

Bu iki kanunsuzluğun birleştiği tespit edilen sandık sayısı ise 123’tür

123 sandıkta ki oy sayısı ise 42 bindir.

İstanbul adayları arasındaki oy farkı 13 bin 729 dur.

YSK, 42 bin oyun kontrol ve denetiminin yapılamayacağı için İBB seçiminin şaibeli hale geldiğine ve seçim sonuçlarına doğrudan etki edeceğine hükmetmiş ve yenileme kararı vermiştir.   

*** 

Efendim aynı zarfta dört oy var biri iptal edilip diğer nasıl geçerli olur deniyor. 

Mantıklı bir yaklaşım ancak iki sebeple bu itiraz geçersizdir. 

Birincisi, YSK’nın sadece müracaat edilen konuları görüşmesidir. Bu bağlamda itiraz edilen sadece iki ilçe vardır. Maltepe ve Büyükçekmece. YSK ikisini de reddetmiştir. 

Çünkü Maltepe’de bu iki usulsüzlüğün birleştiği sadece bir sandık tespit edilmiş diğerinde ise hiç tespit edilmemiştir. 

Maltepe’deki fark 30 bin olduğu için bir sandığın sayısı sonucu değiştirmeye etkili olmamıştır.   

***

İkincisi ise bütün ilçelerin teker teker masaya yatırılması halinde bu iki usulsüzlüğün birleştiği sandıklardaki oyların sonucu değiştirmeyeceğidir. 

YSK, ilçelerin iptali talebini reddedecektir, çünkü iki usulsüzlüğün birleştiği sandıkların ilçelere dağılımında da ilçe seçimlerini etkileyecek bir sonuç yoktur. 

İki usulsuzlüğün birleştiği 123 sandığın ilçelere göre dağılımı şöyledir: Fatih 1, Beykoz 2, Beylikdüzü 3, Esenyurt 10, Gaziosmanpaşa 16, Kadıköy 2, Kartal 8, Sancaktepe 5, Sarıyer 4, Şile 1, Ümraniye 8, Zeytinburnu 11, Kağıthane 4, Küçükçemece13, Maltepe 1,Sultangazi 3, Üsküdar 2, Adalar 2, Arnavutköy 4, Avcılar 1, Bağcılar 8, Başakşehir 2, Beşiktaş 4, Esenler 2.

Yani bu sandıklardaki oylar sonucu değiştirmemektedir.   

*** 

İşte gerçek budur.

Kimse hukuksuzluktan bahsetmesin! 

Mağduriyet edebiyatı yapmasın. Oyların sadece %10’u yeniden sayıldığında Binali beyin hanesine 15 bin oy yazılmıştı. Oyların tamamı yeniden sayılsaydı kimin mağdur olduğu ortaya çıkacaktı! 

YSK mağduriyeti giderecek ve şaibeyi ortadan kaldıracak bir karar almıştır! 

Kimsenin adaylığı iptal edilmemiştir, kazanan başkan olacaktır! 

Halep ordaysa arşın 23 Haziran’dadır!