Sadece son haftada Halep’te katledilen sivillerin sayýsý bile bini aþtý. Rusya “saldýrýlarý durdurduk” dediðinde saldýrýlar sürüyordu. Ateþkes yalandý çünkü.
Siviller sað çýkamadý çatýþma bölgesinden. Ýnsanlarý ellerinde bavullarýyla vurdu katil rejim.
BM Mülteciler Yüksek KomiserliðiEsed’in hakim olduðu alana geçen yüzlerce erkeðin “kayýp” olduðunu ilan etti. Ülke Suriye, rejim Esed olunca kayýp kelimesi umut içermez.
O saatten sonra Halep’ten iyi haber de gelmedi zaten. Sadece veda çýðlýklarý… Ýslam dünyasýna kýrgýn ölen Müslümanlar... Dünyanýn gözünün içine baka baka ölen çocuklar…
Suriye’de rejim, dünyanýn sessiz onayý, Rusya’nýn ve Ýran’ýn aktif desteðiyle sistematik bir katliam gerçekleþtirdi Halep’te.
Gece gündüz bombalandý Halep. Þehirde ne hastane kaldý, ne doktor. Fýrýnlar yýkýldý, ekmek tükendi, saðlýk sistemi çöktü...
Geçici Suriye Hükümeti Halep Halk Meclisi Baþkaný Brita Hagi Hassan, “durum daha da kötüye gidiyor” dedikten sonra Þam’da zafer turuna çýkan rejim destekçilerinden çok yükseldi Türkiye’de siyasetin ve medyanýn içine çöreklenmiþ Esedçilerin zafer çýðlýklarý.
Halep’te diri diri yakýlan sivillerin, evleri uykusunda baþýna yakýlan çocuklarýn acý dolu haykýrýþlarýný, zafer çýðlýklarýyla kapatmakla meþguldü yerli þebbihalar.
BM sivil katliamý nedeniyle alarma geçti ama sonuç alma kabiliyeti olmadýðýný herkes biliyor.
Her düzlemde, her fýrsatta konuyu Halep’e getiren Türkiye ise katliamlara, aç býrakýlan insanlara, þehrin demografisini deðiþtirmeye yönelik planlara dikkat çekmeye çalýþýyor.
Halep’te zulmeden kadar sessiz kalanýn da sorumlu olduðunu bildiði için herkes sussa da Türkiye susmuyor.
Lakin uluslararasý toplum, devletlerarasý mekikler çoktandýr oyalama düzeneðine dönüþmüþ durumda. Ýflas etmiþ bir dünya sisteminde kendi insanýný terörden korumaya, bekasýný saðlamaya çalýþýrken bir yandan da elinin erdiðince mazlumlara sahip çýkýyor Türkiye.
Halep’te ölümü bekleyen insanlarý açlýktan, soðuktan, katliamdan ve ilaçsýzlýktan kurtarmak aciliyet kesbeden bir hayati mesele. O yüzden ÝHH bugün bir kara konvoyu çýkarýyor yola.
PKK ve ABD
Halep ölürken ABD de boþ durmuyor. Taksim’de 44 gencimizi katleden PKK’ya desteðini açýktan sürdürüyor ABD.
PKK’nýn Suriye kolu PYD-YPG’ye (DEAÞ’la mücadele ediyor gerekçesiyle) silah ve cephane veriyor, teröristleri eðitiyor. Son olarak tanksavar ve roketatarla, teçhizat ve insansýz hava araçlarýyla donattý yine PKK’yý.
YPG’lilerin sýnýrdan Türkiye’ye sýzdýðýnda PKK’lý olduklarýný ya da FETÖ sayesinde kazdýklarý tünellere Türkiye’den PKK’lý olarak girip Suriye’den YPG’li olarak çýktýklarýný ABD de gayet iyi biliyor.
Amerikan Senatosugeçen Perþembe PYD-PKK’ya silah verilmesini içeren bütçeyi onaylamýþtý.
Hiç vakit kaybetmeden -Taksim saldýrýsýnýn olduðu gün- PKK’ya verdikleri sözü tuttu Amerikalýlar.
7 helikopter dolusu silah ve mühimmatý Cumartesi günü PKK’nýn Suriye kantonlarýna indirdiler.
Bölge kaynaklarýna göre ABD’nin Erbil baþkonsolosu da Pazar gününü Þengal’de PKK’lýlarla geçiriyor zaten.
Yani ABD de, uluslar arasý toplum da biliyor ki Suriye PKK’sýna verilen silahlar Türkiye’ye karþý kullanýlabilir.
Belki de –hatta yaþadýðýmýz onca olayýn ardýndan artýk eminiz ki-ABD PKK’ya bu silahlarý özellikle Türkiye’ye karþý kullansýn diye veriyor.
Bu rezil ikiyüzlülüðün böyle gitmeyeceði açýktýr.
Amerika PKK’yý ilan ettiði gibi terör örgütü olarak görüyorsa eðer, silah vermekten vazgeçmek zorunda.
Yok, eðer ona göre terör örgütü deðilse PKK, Taksim’de 44 gencimizi öldürdüðünde “yanýnýzdayýz, acýnýzý paylaþýyoruz” türü yalanlara tevessül etmemeli.
PKK adýna taahhüt
HDP milletvekili Hüda Kaya, PKK’nýn Taksim saldýrýsýndan sonra konuþmuþ, malumu ilan etmiþ. “Asker ve polislerin katledilmesini istemiyorsanýz 24 saatte bu ülkeyi barýþ yurduna çevirebiliriz” demiþ. 28 Þubat’tan baþlayarak pek çok tuhaf durum içinden çýkan Hüda Kaya’nýn PKK’nýn hendek terörüne baþlamadan önce oluþturduðu Meclis grubuna dahil olmayý baþarmasýna da þaþmamak gerek aslýnda.