Halepçe Katliamý’nýn yýldönümünde

Halepçe katliamý Ýran-Irak savaþýnýn 8. yýlýnda yaþandý. Katliamýn üstünden 27 yýl geçti. 

Bu katliam, kendi halklarýyla sorun yaþayan ve bu sorunlarý katliamlar ve baskýlarla ertelemenin ve bastýrmanýn yollarýný arayan diktatörlerin, ayný zamanda modern dünyaya ve insanlýða karþý meydan okumasý  olarak da görülebilir.

Ama ne yazýk ki büyük katliamlarla ifade edilen bu meydan okumalar, hesabý sorulmayan veya sorulamayan soykýrýmlar,  Batýlý devletlerin iþbirliðiyle, batýlý silah tröstlerinin diktatörlere saðladýðý her türden yok edici biyolojik ve kimyasal araçlarla mümkün olabilmiþtir.

***

Halepçe’de de böyle oldu. Saddam, Batýlý silah tüccarlarýnýn saðladýðý kimyasallarla Halepçe’yi 16 Mart 1988’de yerle bir etti. Aslýnda bu katliam, on binlerce insanýn kumlarýn altýna gömüldüðü Enfal operasyonlarýnýn bir devamý ya da bir parçasýydý.

Ýnsanlar evlerinin avlusunda kurulmuþ yemek sofralarýnýn baþýnda; kapýlarýn eþiðinde, oyun alanlarýnda ve açýk arazilerde can verdiler. 

***

Enfal operasyonlarýnda 200 bin insanýn hayatýný kaybettiði tahmin ediliyor. Halepçe bunun son halkasý oldu. Öte yandan, Saddam’ýn devrilmesinden ve yakalanmasýndan sonra gerçekleþen yargýlamalar, Saddam dahil soykýrým veya katliam suçu iþleyenlerin idam edilmesi hala devam eden bir hesaplaþmanýn baþlangýcýydý.

Toplu mezarlarýn tümü daha kazýlamadý bile. Tanýklýlarýn çoðuna ulaþýlamadý. Maðdurlarýn maddi ve manevi tazmini saðlanamadý.

Çeyrek yüzyýl süren diktatörlüðün yol açtýðý yasýn ve acýnýn Irak halklarý arasýnda paylaþýlmasý söz konusu olmuþken, Irak halklarý IÞÝD’ten sonra derin bir bölünme, þiddetin gölgesinde yaþanan bir bölünmeye mahkum oldular..

Ortadoðu’da þiddetin sonuna geldik diye sevinirken, Ortadoðu’da þiddet yeniden doðdu.

Suriye’de, Halepçe’de katledilen insanlarýn sayýsýný kat be kat aþan sayýda insan rejimin imha, yok etme ve katliam politikalarýný hedefi oldu.

Þegal’de, Kobane’de binlerce kilometrelik alanda savaþ sürüyor ve kan akmaya devam ediyor.  

Acýyý ve yazýyý paylaþmaya hazýrlanan Irak ve Suriye halklarý, yeni acýlarla sarsýlýyor þimdi. Ne  Suriye ne Irak’ýn toprak birliðinden geriye bir þey kaldý.

Saddam ve onun kanlý iktidarýnýn hedefi olan halklar þimdi IÞÝD’in zulmü altýnda inliyor.

Baas rejimi, Irak’ta, Kürtlere deðil, bütün halklara kötülük yaptý, zulüm uyguladý. 1300 köyde gerçekleþen katliamlarda sadece Kürtler deðil, ama Asuriler ve baþka azýnlýk gruplarýndan insanlar da hayatýný kaybetti. Diktatörlük yýllarý boyunca Þiiler de ardý arkasý kesilmeyen katliamlara uðradýlar.   

Halepçe’de de baþka sayýsýz katliam örneklerinde görülebileceði gibi-bir kez daha, biyolojik ve kimyasal silahlarýn üretimi, bulundurulmasý ve askeri operasyonlarda kullanýlmasý ile ilgili sözleþmelere uyulmamýþtýr.  

Irak Diktatörü Saddam Hüseyin’e bu silahlarý verenler hep sustular ve hala da susmaktalar.

***

Halepçe’nin saðladýðý dersler çok fazla ve bu acý derslerin bir daha yaþanmamasý için hatýrlamak ve unutmamak gerekiyor. Öte yandan Kürt partilerinin Halepçe soykýrýmý karþýsýndaki tutumu, yanlýþ siyasi tercihlerin bu katliamda rol oynamýþ olmasýna dair akla gelen en ufak bir ihtimal dahi; bugün yeniden sorgulanmalý ve bu dönemle alakalý olarak gerçek bir yüzleþmenin yaþanmasý için gerekli mekanizmalarýn devreye sokulmasý saðlanmalýdýr.

Yani, özellikle Kürt partilerinin Halepçe halkýna karþý sorumluluklarýný yeniden ve yeni bir anlayýþla hatýrlamalarý gerekiyor.. Halepçe’de yaþanan trajedi, ucuz bir takým siyasi hesaplara kurban edilmemelidir. Bunu þunun için söylüyorum. Geliþmeler gösteriyor ki, Halepçe halkýnýn, bu sorumluluklar söz konusu olduðunda Kürt partilerinin izlediði politikalardan çok da memnun olmadýðýný ortaya koymaktadýr. Halepçe halkýnýn vaktiyle uðradýðý büyük maðduriyeti unutmaya meyilli bir parti ve siyaset anlayýþý kimseden kabul görmez, nitekim görmüyor da..

Bugün yine saat 11’de, Banga Bêdeng’te, Halepçe’den konuklarýmýz olacak ve Halepçe’yi beraber hatýrlayarak, hayatýný kaybeden insanlarý yine hep beraber anacaðýz. TRT -KURDÝ’de, 11’de..