Daha maçýn 12 dakikasý içinde, tartýþýlan 3 hakem kararý olur mu?... Oldu! Önce G.Saray’ýn Adem’le kazandýðý gol; VAR desteði ile iptal edildi. Ama kýrmýzý ve mavi çizgilerin neden, niçin, nasýl çizildiði; kesinlikle anlaþýlmýyordu. Üstelik kýrmýzý ve mavi çizgiler birbiri ile tamamen yapýþýktý... Ne farketti de, iptale yolaçtý; kimse anlayamadý.
Ýkinci karar, Lemina’nýn dirseði içindi. VAR bir þey yok dedi ama, G.Saray’lý oyuncu, rakibine bilinçli taksirle vurdu. Yani pozisyon gereði deðil; “Uzaklaþ yanýmdan” misali zor kullanmaydý. VAR gene çamura yattý.
Bir de, Alanya’nýn Efecan’la 12’inci dakikadaki pozisyonu; karanlýk bir ofsayt kararýna teslim oldu. VAR var olduðundan beri, varý-yoðu tartýþma çýkarmak... Sorun halledeceði yerde, sorun çýkarýyor. Biz bu iþi yüzüme-gözümüze bulaþtýrdýk.
***
Galatasaray, 75’e 25 gibi müthiþ bir topa sahip olma oranýný, yüksek sayýlabilecek bir baský temposuyla da besleyince; gol penaltýyla da olsa (Fazla geç kalmadan) geldi. Hakem kararý bu kez yüzde-yüz doðruydu.
Ama G.Saray ceza sahasý içinde bir elle oynamayý, kol vücuda yapýþýk diye pozisyonu devam ettiren Meler; orta sahadaki baþka bir pozisyonda, ayný þekilde Mariano’nun koluna temas topa, endirekt vuruþu verdi. O zaman, ilki de penaltý olmalýydý... Ýkisi de bire-bir ayný pozisyonun, hem de ayný maçta farklý kararlarý olur mu? Türkiye’de oluyor.
***
Uzunca bir süre lig liderliðini sürdüren Alanya, zaman zaman buna layýk olduðunu belgeletecek kývama geldi. Ama daha iyi olmalarýný beklerdim. G.Saray, enerjisinin karþýlýðýný aldý ama; bunda gene Muslera’nýn payý çok büyüktü. O olmasa hapý yutmuþtu. Acayip toplar çýkardý.