Halk ‘sorunları en iyi AK Parti çözer’ diyor

DAŞDEMİR:  Çalışmalarımızda beka sorununu da, ekonomik sorunu da AK Parti çözer cevabı öne çıkıyor. “Hatta ekonomik sorunu hangi parti çözebilir” sorumuza yüzde 66,5 ile “AK Parti çözer” cevabı veriliyor. Bu çok önemli. İlginç olan ise CHP seçmeninin yüzde 18,7’si, İyi Parti seçmeninin yüzde 7,4’ü AK Parti tarafından çözüleceğine inanıyor. 

 

Çapraz ilişkiler seçmen gibi anket firmalarını da zorluyor

Seçimlere 27 gün kaldı. Cumhur İttifakında uyum ve insicam sürerken karşı blokta işler karışık. Parti elitleri arasındaki işbirliği, teşkilatları zorluyor. İstifalar bitmiyor. CHP’den kopuşlar DSP’yi diriltti. Başka çaprazlama ilişkiler de doğurdu. CHP ile HDP, SP ile CHP, İP ile HDP kombinasyonları tabanlar gibi anket firmalarını da zorluyor. İttifakların yerelde nasıl işleyeceği ilk kez tecrübe edilecek çünkü. Çok anket yaptıran, halkın nabzını önemseyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “anketlere güvenim kalmadı” dediği bir dönem bu. Peki, durum ne? OPTİMAR Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir ile konuştuk. Optimar 2014 Cumhurbaşkanlığı, 2014 yerel seçimlerinde Ankara ve İstanbul’u ve 24 Haziran’da sonucu en yakın bulan ekip.

31 Mart seçimleri için artık çok az bir zaman kaldı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişten sonraki ilk yerel seçimler olacak. Haliyle ittifaklar da herhalde sonucu en belirleyeni mi olacak? 

Evet, ittifaklar sonucu belirlemede oldukça önemli olacak. Cumhur ittifakı karşısında benim 16 Nisan referandumundan hareketle ‘hayır bloku’ olarak tanımladığım kesim zaten konsolide olmuş şekilde hareket ediyordu. AK Parti’nin de MHP ile Cumhur ittifakına devam etmesi belli ölçüde parti tabanlarında etkili oldu. İttifaklar ve ittifak yapan partilerin tabanda konsolide olmaları seçim sonuçlarının ciddi anlamda belirleyicisi olacaktır.

 

CUMHUR İTTİFAKI İSTANBUL’DA TAM OTURDU 

İttifakların yerelde nasıl işleyeceği, ittifak hesaplarına göre seçilen adaylar üzerinde parti tabanları açısından nasıl bir reaksiyon verileceği henüz bilinmiyor. Sizin için durum ne, yaptığınız anketlerde bunu görebildiniz mi, ittifaklar taban açısından oturdu mu?

İttifakların tabanda tam olarak tebaruz ettiği seçim çevreleri olduğu gibi tam olarak tebaruz etmediği seçim çevreleri de var. Cumhur ittifakının sahaya tam olarak yansımış olduğu illerin başında İstanbul geliyor. Binali Yıldırım, MHP oylarının büyük bir kısmını alıyor. Diğer taraftan Ankara’da aday tercihi sebebiyle MHP tabanından ciddi anlamda CHP adayı Mansur Yavaş’a oy kaydığını görüyoruz. Adana’da ise Cumhur ittifakı adayı Hüseyin Sözlü’ye ilk başta AK Parti tabanından ciddi anlamda direnç varken yapılan programlarla bu direncin belli ölçüde aşıldığını ancak henüz yeterli düzeye erişemediğini gözlemliyoruz.

 

CUMHUR BEKAYA, KARŞITLAR EKONOMİYE 

Taban-tavan uyumu açısından ittifakların durumu nasıl? Hangisi daha uyumlu ve kalıcı görünüyor?  

Hayır bloku bileşenlerinin başta AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı sebebiyle büyük oranda konsolide olduğunu gözlemliyoruz. Cumhur ittifakı beka vurgusunu çok yapıyor, içinden geçilen zor sürece atıfla. Karşı ittifak ise ekonomiye… Hükümetin ekonomik sıkıntıları gideme konusunda süregelen çalışmaları da var aslında. 

Seçimi bu vurgulara dair kaygılar mı belirleyecek? 

Büyük ölçüde öyle gözüküyor. Ancak, yeni yaptığımız çalışmamızda en önemli sorun olarak ekonomi öne çıkıyor. 

 

SEÇİMLER ARTIK İTTİFAKLAR ARASINDA

Seçim ittifakıyla ya da sandıkta ittifakla bir şekilde partilerin oyları birbirine karışıyor, karışacak. Partilerin öz oylarını artık hiç bilemeyeceğiz galiba? 

Bir yerde öyle olacak. Sizinle daha önce yaptığımız röportajda “seçimler taktik, gelecek stratejik” demiştik. İttifaklar bazında değerlendirmek gerekecek, bir de bu seçimler için toplam kazanılan belediye başkanlığı sayısı ve hepsinden önemlisi de İstanbul’da seçimi kim kazandı, temel belirleyici o olacak.

 

İSTANBUL’U KAZANAN SEÇİMİN GALİBİDİR 

Olası sonuçları konuşalım. Üç büyük şehir açısından durum nasıl sizce?

İzmir’i konuşmaya gerek yok diye düşünüyorum. Zira orası için Cumhur ittifakı açısından sonuç değişmez gibi görünüyor. Ankara’da yarış ilk başladığında bir araştırma yapmıştık, Mansur Yavaş önde idi. Daha sonraki süreçte İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanımız sahada aktif olarak bulundu. Fark bir miktar düşmüştür. Ancak, hala fark olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul seçimi kimin kazandığını belirleme açısından ciddi anlamda belirleyici olacak. Ki yakın zamanda yaptığımız bir araştırmada Binali Yıldırım 4 puan önde idi. Binali Bey seçim çalışmalarına yeni başladı. Önümüzdeki günlerde ‘hayır bloku’nun tüm konsolidasyonuna rağmen bu farkın artma potansiyeli var. İstanbul seçiminin 31 Mart seçimlerinde en temel belirleyici olduğunu söyleyebiliriz.

 

KARŞI İTTİFAK KALICI OLMAYACAK

CHP, İyi Parti, Saadet ve HDP ittifakı her ne kadar dörtlü bir resim vermese de CHP gövdesine tutunarak birlikte hareket ediyor gibi görünüyorlar. oksimoron durumlar çıkmıyor da değil. Bu işbirliği sandıkta sonuç verecek mi? Bu eklenme kalıcı olacak mı? 

Sandıkta sonuç vereceğini ve temel motivasyonunun da Erdoğan düşmanlığı olduğu için sandıkta bir karşılık bulacağını gözlemliyoruz. Kalıcı olmasını ise orta ve uzun vadede beklemiyorum.

 

DSP SOLUN ÇARESİZLİĞİNE ÇARE OLABİLİR

Partisini artık tanıyamayan çaresiz CHP’liler için çare DSP mi? 

Belli seçim çevrelerinde DSP anlamlı bir sonuç alıp Şişli gibi yerlerde seçimi kazanabilir. Ancak yaşanan ilkesel geçişten çok CHP’yi yönetenlerin tüm seçim çevrelerine kendine daha yakın isimleri koyma düşüncesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Öte yandan DSP’nin tekrar ‘çare’ olabilme potansiyeli de var. CHP bir taraftan “hayır bloku” bileşenlerini –HDP’den SP’ye- bir taraftan da AK Parti’nin eski ağır topları Gül, Babacan gibi isimlerle AK Parti’nin altını oyma girişimleri peşinde koşarken bir şeyi ihmal etti. 1999’da solun en büyük partisi olan DSP’yi. Büyük bir taktik hata yaptı. Seçimlerde DSP adayları anlamlı bir sonuç alırsa 17-25 Aralık’tan beri CHP merkezli yapılmaya çalışılan yapay konsolidasyon da çöker. 

 

CHP’NİN AMACI HDP’Lİ YENİ SOL

Bu anlamda bir feda siyaseti mi güdüyor Kılıçdaroğlu? Daha doğrusu nasıl bir siyaset güdüyor? Bu bir tercih mi onun açısından ve elbette CHP açısından yoksa zaruret mi? 

Öncelikle bu yapılanların taktiksel olarak sizin de ifade ettiğiniz gibi feda siyaseti olduğunu söyleyebiliriz. Orada yapılmak istenen orta vadeli bir strateji ve temel hedefi Erdoğan’a kaybettirmek ve gelecekte HDP’nin de içerisinde olacağı yeni sol inşaa etmek. Biliyorlar ki Erdoğan var olduğu sürece bunu yapabilmeleri mümkün değil.

Kılıçdaroğlu siyaseti sayesinde küllerinden doğmakta olan DSP 1 Nisan’da yeni adres olacak mı?

Bunu söylemek için henüz erken ama neden olmasın.

 

ÜLKÜCÜYÜM DİYENLER HDP İLE KOL KOLA 

Bir HDP seçmeninin “Batıda AK Parti ve MHP’ye kaybettirmek için” İyi Parti adayına, “Kürdistan”da (!) Saadet adayına oy vermesi mümkün mü? Ya da tersi? Atatürkçü laik ulusalcı bir CHP’li HDP adayına oy verir mi ve bu işbirliğini hazmeder mi? 

Siz ironi olarak söylemiş olsanız da bu topraklardaki herhangi bir bölgenin batılı emperyalistlerin dilinden adlandırılması oldukça sakıncalı olabilir. Sorunuza gelecek olursak, bahsettiğiniz o kesimlere kendini “ülkücü” olarak tanımlayan bir kitle de dahil. Birlikte hareket ediyorlar. Temel amaç ise AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakına kaybettirmek ve elbette surda bir gedik açmak.

 

KARŞI İTTİFAKIN MUTFAĞINDA KİM VAR?

CHP’yi ne bekliyor peki? Karşı ittifak bloğunu inşa eden ve liderlik eden mi olacak CHP, yoksa AK Parti’ye kaybettirirken kaybeden kendisi mi olacak? 

CHP Genel Başkanı kendi partisinin aleyhine olabilecek hamleleri –HDP’ye destek vermesi, işbirliği yapması gibi adımları atarak muhalefeti konsolide etme gayreti içerisinde. “Hayır bloku” içerisinde bir liderlik eden var ama bu liderlik Kemal Kılıçdaroğlu ya da CHP liderliği mi yoksa Tuncay Özkan’ın söylediği gibi karar vericiler başkaları mı, bunu net olarak bilemiyoruz.

 

CHP’LİLER VE İP'LİLER DE AK PARTİ’YE GÜVENİYOR

CHP ve İyi Parti’deki tartışmalar, itirazlar, kopuşlar bitmiyor. İyi Parti Mersin’de adayını aday gösteremedi. Daha önce Kılıçdaroğlu da benzer bir beceriksizlikle oy kullanamamıştı. Bu tartışmalı uğultulu hal seçmende “bunlar işbaşına gelse de hiçbir işi beceremez” kanaati oluşturuyor mu yoksa değerlendirme dışı mı tutuluyor? 

Belli ölçüde oluşturuyor. Nitekim bu günlerde sıkça tartışılan “beka mı, ekonomik durum mu daha önemli” sorusu var biz son yapmış olduğumuz Türkiye’nin Nabzı araştırmasında sorduk; ‘’Size göre beka mı ekonomik durum mu daha öncelikli’’ diye. Yüzde 19,8 beka, yüzde 80,2 ekonomik sorun öncelikli sorun olarak çıktı. Sonra tekrar bir soru daha yönelttik; ‘’Peki sizce kim, hangi siyasi parti bu sorunu çözer.’’ Yüzde 33,7 AK Parti, yüzde 18,7 CHP, yüzde 7,4 İyi Parti, yüzde 6,3 HDP, yüzde 6,1 de MHP cevabını aldık. 

Dolayısı ile beka sorununu da, ekonomik sorunu da AK Parti çözer cevabı öne çıkıyor. Hatta ekonomik sorunu hangi parti çözebilir sorumuza yüzde 66,5 ile AK Parti çözer cevabı veriliyor. Bu oldukça önemli bir sonuç. Daha ilginç olan ise CHP seçmeninin yüzde 18,7’si, İyi Parti seçmeninin yüzde 7,4’ü bu sorunun AK Parti tarafından çözüleceğine inanıyor. 

 

HDP OYU DÜŞMEYE DEVAM EDER

HDP’li belediye başkanları teröre destek nedeniyle görevden alındı, yargılanıyor. Önemli kısmı suçlu bulundu hüküm giydi. Ne bekliyorsunuz bölgeden? 

Farklı bir sonuç beklemiyorum. Az da olsa kayyumların hizmet anlamındaki başarısından dolayı HDP oylarında bir düşüş olacaktır. Ancak, bu düşüşler sonuca etki etmeyecektir.

 

İP YÜZDE 3'E GERİLEMİŞTİ, CHP CANSUYU VERDİ

İyi Parti ufalanıyor. 1 Nisan’da akıbeti ne olur? 

İyi Parti yerel seçim araştırmalarımızda yüzde 3-4 bandına düşmüştü. Ancak CHP ile işbirliği neticesinde İyi Parti’ye verilen büyükşehirler can suyu oldu. Bitmekte olan partiyi konsolide etti CHP. Hayır Blokunda nasıl Gül ya da Davutuğlu’nun kuracağı partiye ihtiyaç varsa İP’ye de var. Balıkesir, Sakarya, Samsun, Trabzon, Gaziantep, Manisa, Denizli gibi illerde CHP aday çıkarmayarak İP adayını destekliyor. Bu İyi Parti’nin belli bir oranda kalmasını sağlıyor. 

 

TERÖR AZALDIKÇA SİVİL KÜRT PARTİLER KURULUR

HDP tartışmaları HDP seçmenini kemikleştiriyor mu, çözüyor mu?

Kemikleştiriyor büyük ölçüde. HDP’nin seçmen tabanı bugünden yarına değil 30 yılın sonucunda oluşmuş. Hendek terörü neticesinde HDP’ye yönelik ciddi bir sorgulama olmakla birlikte çözülme var da denemez. Zamanla ve sivil siyasal aktörlerin öne çıkmasıyla mümkün ancak. Teröre karşı yürütülen mücadele sayesinde PKK’nın siyaset üzerindeki vesayeti kalkmış durumda. İleriki süreçte daha sivil Kürt siyasal partileri de öne çıkabilir. Çözülme de o zaman başlar.