Halkların seri katili, katillikten vazgeçer mi?

ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, artık askeri darbelerle hükümetleri devirmeyeceklerini söyledi.

ABD’nin işine gelmeyen hükümetleri darbelerle devirdiği gerçeğini, sonunda bir ABD başkanı da itiraf etti.

Gerçi darbelerle istemediği hükümetleri devirmiş olan ABD’nin, başarısız darbe girişimleri de yok değildi.

Bu başarısız darbe girişimlerinden biri de 15 Temmuz’da Türkiye’de ABD yandaşı Fetullahçılar’la birlikte giriştiği darbeydi.

Aslında bu Türkiye’yi işgal girişimiydi.

Tıpkı ABD’nin 1961’de Küba’yı işgal girişimi gibi.

1961’de ABD, bizdeki Fetullahçılar gibi Kübalı yandaşlarıyla işbirliği yaparak, Fidel Castro Hükümeti’ni devirip bu ülkeyi işgal etmek istemişti.

Ancak Küba halkı buna direnmiş ve ABD’li subaylar ile onların askeri eğitim verip yönettiği Kübalı yandaşlarını, Domuzlar Körfezi denilen yerde domuzlar gibi gebertmişti.

Hani bizdeki ABD yandaşlarının Fidel Castro’yu, Che Guevara’yı kötülemek, onları katil gibi göstermek için dolaşıma soktuğu o fotoğraf var ya; işte o fotoğraf başta Fidel Castro olmak üzere Küba halkının elde silah ABD işgaline karşı direndiği sırada çekilmişti.

O Fidel Castro ki, ABD onu öldürebilmek için 638 kez suikast düzenlemişti.

O Che Guevara ki, ABD emperyalizmine karşı elde silah dövüşürken yaralanmış, işkenceden geçirilmiş, katledilmişti.

Fidel Castro demişken, onun ölümünün ardından açıklanan vasiyetinden söz etmeden de geçmemeli.

Fidel Castro vasiyetinde kendisi için anıtkabir yapılmasını, heykelinin dikilmesini, bir yere büstünün konulmasını kesinlikle istemedi.

Putlaştırılmak istemedi; bu yönüyle de övgüyü hak etti.

Bunu belirttikten sonra biz yine ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın, artık ABD’nin darbelerle hükümetleri devirmeyeceği şeklindeki açıklamasına gelelim.

Donald Trump böyle dese de ABD işine gelmeyen hükümetleri devirmekten vazgeçer mi?

Donald Trump’ın bu konudaki sözleri, ABD’nin tutamayacağı sözler değil mi?

Diyelim ki Türkiye ABD’den boşanma, Rusya’yla evlenme kararı verse, ABD bunu kabullenir mi?

Yoksa bu kararı veren hükümeti devirmeye, hatta Türkiye’yi işgal etmeye girişir mi?

Bırakın ABD’den boşanıp Rusya’yla evlenmeyi, 27 Mayıs 1960’taki ABD darbesinin baş nedeni, Başbakan Adnan Menderes’in Sovyet Rusya’yla birazcık yakınlaşmasıydı.

O ABD darbesinin sonucunda Başbakan Adnan Menderes asıldı.

Yine Sovyet Rusya’yla birazcık yakınlaşan Başbakan Süleyman Demirel’e karşı da ABD 12 Mart 1971 darbesini yaptırdı.

ABD bu kadarcık yakınlaşmaya bile tahammül edemedi; buna kalkışan başbakanlar onun hışmına uğradı.

Kısacası, ABD işine gelmeyen hükümetleri deviren bir devlet.

Hükümetleri devirdiği gibi, ta Kızılderililerden beri işine gelmeyen dünya halklarını da topluca katleden bir devlet.

Hani nasıl seri katiller insanları öldürmeden duramazsa, ABD de hükümetleri devirmeden, dünya halklarını katletmeden duramayan bir devlet.

ABD dünyanın seri katili olan bir devlet!

ABD bitmeden dünyada ne halkların katledilmesi biter ne de darbeler biter.

O bakımdan ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın, artık hükümetleri devirmeyecekleri şeklindeki sözleri hoş ama boş sözler.