Hakikaten; hangi insan haklarý? Ve hani insan haklarý? Dar çerçevede ailelerimizden, komþularýmýzdan baþlayýp hemþehrilerimize, bürokrasilerimize, hükümetlerimize, devletlerimize, uluslararasý yaptýrýma sahip kurumlarýmýza kadar haksýzlýðýn, adaletsizliðin, ayrýmcýlýðýn içine batmýþken bir film festivali de neyin nesi oluyor?
Sinema ve sanat söz konusu olduðunda ben hep umutluyumdur... 14-18 Aralýk tarihleri arasýnda Documentarist ekibi tarafýndan Salt Beyoðlu, Dutch Chapel, Aynalý Geçit , Tütün Deposu ve Cezayir salonlarýnda beþinci kez düzenlenecek olan Hangi Ýnsan Haklarý Film Festivali belki þeytanýn bacaðýný kýrar! 40’a yakýn filmin gösterileceði festivalde belki bir belgesel bir kiþiyi bilinçlendirir, harekete geçirir ve o fark yaratacak bir eylemde bulunur... Belki bir kýsa film birinin vicdanýna dokunur, onu bir kötülükten caydýrýr ve o da baþkalarýna engel olur... Festivalin afiþi boþ bir çerçeve; belki umut kestiðimiz bir hak ihlali düzelir de içine simgesi oturur!
Hangi Ýnsan Haklarý Film Festivali programýnda bu tür iþlevler üstlenebilecek çok önemli bir tarihi belge var: Usta yönetmen Marcel Ophüls’ün imzasýný taþýyan “Acý ve Merhamet / Le chagrin et la pitié”. 1940-44 yýllarý arasýnda Fransýz Direniþ Hareketi’nin militanlarý, iþbirlikçi Vichy Hükümeti’nin tarafýný tutanlar ve hatta iþgalci bir Nazi subayý ile yapýlmýþ söyleþilerden oluþan 251 dakikalýk bu devasa belgesel 1969 yýlýnda beyazperdeye çýkmýþtý. 14 Aralýk Cumartesi günü 13.00’te Salt Beyoðlu salonunda gösterilecek olan “Acý ve Merhamet”, bir dönemi bütün taraflarýyla görmemizi saðlayan bir tarih ve insanlýk dersi niyetine izlenmeli. HÝHFF’nin direniþ temasýna çok uygun düþen bir klasik “Acý ve Merhamet”.
Ýçinden geçtiðimiz dönemleri sadece kendi bakýþ açýmýzdan görmeye, kendi fikirlerimiz ve anlayýþlarýmýz doðrultusunda olaylarý ve insanlarý yargýlamaya eðilimliyizdir. Hemen taraf olur, cephe alýr ve mücadele ederiz. Oysa aradan bir süre geçtikten her þey farklý görünebilir... Daha geniþ bir açýdan bambaþka bir manzara çýkabilir karþýmýza. HÝHFF kapsamýnda Gezi Parký olaylarýna da yer veriliyor. Tema direniþ olunca bu olaylar sýrasýnda çekilen belgeselleri izlemek önem taþýyor. Aradan geçen altý ay içinde meseleyi etraflýca anlamaya yönelik görüntü ve röportajlarý bir arada izlemek kuþkusuz yararlý olacaktýr. Muhtemelen bir kýsmý militan bir ruhla kurgulanmýþtýr ama önemli olan insan haklarý çerçevesinde bir toplumsal hareketi anlamak ve bileþenlerini tanýmak.
***
Neler olup bittiðini tam kavrayamadan patlak veren savaþla dehþete düþtüðümüz Suriye’den de gençlere söz veriyor HIHFF. Suriye’deki bir kampta yaþayan Filistinli gençlerin halini anlatan “Yarmuk’un Gençleri / The Shebabs of Yarmouk”. Suriye’deki savaþ yeni ama Yarmuk Kampý tam elli yýldýr var... Ve oradaki gençler hiç ülkelerini tanýmadan doðan ve barýþ görmeden büyüyen üçüncü kuþak! 17 Aralýk Salý günü 20.00’de Dutch Chapel’da ya da 18 Aralýk Çarþamba günü 17.00’de Salt Beyoðlu’da izleyebilirsiniz.
HIHFF kapsamýndaki çevreye, göçmen ve kadýn haklarýna ve baþka önemli konulara dair ilginç belgeseller de var, elbette. Bunlardan biri de Tuncel Kurtiz’in anýsýna anlamlý bir sürpriz: Sinema ve tiyatromuzun büyük ustasýnýn 1978’de Ýsveç Televizyonu için yaptýðý “E5: Ölüm Yolu” adlý belgesel Türkiye’de ilk kez gösterilecek. Bir zamanlar Avrupa’daki Türkiyeli göçmenlerin otomobilleriyle yýllýk izinlerini kullanmak için memlekete gelir ya da geri dönerken yaptýklarý ölümcül kazalarla sarsýlýrdýk. O dönemi bir de Tuncel Aðabeyimizin objektifinden 15 Aralýk Pazar günü 15.00’te ve 18 Aralýk Çarþamba günü 19.00’da Aynalý Geçit’te izleyeceðiz.
Ýnsan haklarýnýn adresini bulduk görünüþe göre... Hangisini isterseniz onun hakkýnda film de var bolca. Programýn ayrýntýlarýný www.hihff.org adresinden takip edebilirsiniz.