Hangi karar sizi mutlu ederdi?

Brunson’ýn serbest kalýp evine gitmesiyle ilgili bir kesim veryansýn ediyor. ‘Vay bizim egemenliðimiz’ de aman ‘nasýl da býrakýlýrmýþ’ da. Biraz daha dikkatli bakýnca gördük ki ayný kesim daha önce de, ‘bir papaz yüzünden þu baþýmýza gelen hallere bak’ diye aðlýyormuþ. Dün ‘neden tutuyoruz’ dediðiniz adam için, bugün ‘neden býraktýnýz’ diyen kafasý karýþýk arkadaþlara sormak lazým; hangi karar sizi mutlu ederdi?.. 

  

Brunson’ýn aldýðý ceza kimseyi rahatsýz etmesin

Brunson hakkýnda verilen karar üzerinden yüreði soðumayan bir kesim olduðu ortada. Haklýlar. Zira hakkýnda çok aðýr yazýlar yazýldý. Oysa eðri oturalým doðru konuþalým. Papaz Brunson’ýn tutuklu kaldýðý süre hiç de hafife alýnacak bir süre deðil. Yargýlama neticesinde verilen ceza da öyle. Bakýn normal þartlar altýnda, üzerinde ajan yahut casus suçlamasý olan bir kiþi böyle senelerce o ülkenin cezaevinde falan yatmaz. Deðerini bulduðun gün yollarsýn memleketine gider. Oluþan algýnýn beklentiyi yükselttiði ortada ancak bu verilen ceza bu þartlarýn en iyisiydi. 

  

Yüzde 10 Kampanyasý neden baþarýlý olur?

Hazine ve Maliye Bakaný Berat Albayrak’ýn çaðrýsýyla baþlayan %10’luk indirim kampanyasý adeta furyaya dönmüþ durumda. Sadece Bakkal Ahmet Abi, manav Ýsmet Dayý girmiþ olsaydý bu kampanyaya bakýn açýl söylüyorum ‘ölü doðdu bu çocuk’ derdim. Ama Ömer Koç gibi Murat Ülker gibi Yýldýrým Demirören gibi Güler Sabancý, Boyner, Eczacýbaþý, Þahenk, Zorlu gibi isimler çýkýp ‘ben de varým’ deyince, ‘hah’ dedim. ‘Þimdi oldu’ Bir ülke iþ adamlarý ile birlikte büyür. Çok þükür bizim iþ adamlarýmýz da bunun bilincinde. Ülkemle gurur duyuyorum. 

  

Arda Turan’ýn tutuklanmamýþ olmasý bir tek bana mý garip geliyor?

Arda Turan hikayesinde ters giden bir þeyler var. Geçmiþte yaþanan bazý baþka olaylara bakarak söyleyebilirim ki, Arda Turan için bunlar sýradanlaþmýþ durumda. Allah aþkýna hanginiz olayý duyduðunuzda,“yok caným, yapmamýþtýr” dediniz? Demek ki adama yakýþýyor bu haller. Ters giden o deðil. Ýþin hukuki tarafý. Bir olay zinciri düþünün. Bir barda evli bir kadýn taciz ediliyor. Buna müdahale eden kocasýnýn burnu kýrýlýyor. Bu iþin faili eline ruhsatsýz silahýný alýp hastane odasýna dalýyor. Orada bir de silah ateþleniyor. Böyle bir adamýn tutuklanmamýþ olmasýný aklýnýz alýyor mu? Böyle birinin sokaklarda özgürce dolaþmasý normal midir?

  

Bella Ciao Hilal Cebeci uyarlamasý etrafýnda kopan fýrtýna  

Hilal Cebeci’nin Bella Ciao yorumu üzerine kocaman kocaman adamlar Hasan Saltýk’lar, 78’liler bilmem kimler büyük büyük laflar etmiþler. Vay nasýl da okurmuþ bu þarkýyý bu haliyle, aman da devrimci ruha saygýsýzlýkmýþ falan. Bir kaç hususun hatýrlanmasýnda yarar var o zaman. 

1) Hilal Cebeci’nin okuduðu versiyon muhteþem olmuþ.

2) Velev ki güzel olmasýn, ne olacak?!

1947 Prag’dan sonra Bella Ciao, aralarýnda techno club, oriental/oyun havasý da dahil yüzlerce farklý formda cover’landý. YouTube bu örneklerle dolu. Dahasý, Avrupa’da barlarda bu þarkýyla sabahlara kadar içip coþup daðýtan serserilerin aklýna ne devrim ne Mussolini ne baþka bir þey geliyor. Havalarý güzel diye eðleniyor insanlar. Son bir þey daha. Bizde terör örgütleri bu þarkýyý zaten fazlasýyla kirletti. Solcularýn kutsiyet atfettikleri þey her neyse DHKP-C’nin ve PKK’nýn elinde zaten berhava oldu bile. Hilal Cebeci ne yapsýn?!..