Hangi Kürt sorunu ve hangi barış?!

PKK ve siyasi kanadı HDP hangi Kürt Sorunu’nu çözmek için çaba sarf ediyor acaba? Temel haklardan mahrumiyeti mi düzeltmeye çalışıyorlar? Doğrudur, mahrumdular. Dillerini konuşamıyorlar, yazamıyorlar, öğretemiyorlar; isimlerini kullanamıyorlardı. 

Ama 2005’ten bu yana hedefe koyup ‘başkan yaptırmayacağız’ diyerek seçim propagandasına alet ettikleri Erdoğan sayesinde bu sorun çözülmedi mi?

Bırakın konuşma, öğrenme ve öğretme özgürlüğünü devlet bizzat kendi eliyle 24 saat Kürtçe yayın yapar hale gelmedi mi?

***

PKK ve HDP Kürt vatandaşlarımızın hangi haklarını iade için uğraş veriyorlar dersiniz?

Bölgenin geri kalmışlığını gidermek için mi? HDP’ye oy veren milyonlarca Kürt seçmen dahi son yüzyılın en büyük yatırımlarının hedefe koydukları AK Parti hükümetleri tarafından yapıldığını pekâlâ biliyorlar.

Buna mukabil Kürt vatandaşa hizmet götüren devlet araçlarını yakarak görevlileri kaçırarak engel olanlar bizzat PKK’lılar değil mi?

Basit bir misal, kimi Ortadoğu ülkelerinin başkentinde bile bulunmayan kalitede inşa edilen Yüksekova’ya Havalimanını kim yaptı ve kimler karşı çıktı? Kimler engel olmak için araç yaktı, işçi kaçırdı, sabote etti?

Bugün yapılan barajlara ve yollara bile komik bahanelerle  karşı çıkan yine PKK ve siyasi sözcüsü HDP değil mi?

***

Seçim barajı meselesi en makul gerekçelerden biriydi ama bu baraj sadece Kürt partilerine değil başta Refah Partisi olmak üzere diğer partilere karşı da alınan bir tedbirdi.

Ee şimdi HDP bu barajı da rahatlıkla aşmadı mı? Türk milliyetçisi parti ile aynı sayıda mecliste temsil edilmiyor mu? Kürt vatandaşımız hangi siyasi haklardan mahrum?

Kendisini Kürtlerin tek temsilcisi gören HDP hangi belediye seçimini kazandı da elinden alındı? Büyükşehir belediyesi de dahil HDP yüzün üzerinde belediyeye sahip değil mi?

***

Sözün özü şu ki, PKK ve HDP’nin Kürt sorunu adı altında talep edecekleri bir hak yok. Olanlar da sadece Kürtleri değil diğer bütün vatandaşları ilgilendiren anayasa kaynaklı sorunlardır.

Bütün siyasi partiler yeni anayasa isterken her biri bu anayasal sorunların bir kısmını gündeme getirmektedirler.

Temel haklar bağlamında çözülmemiş bir Kürt sorunu yoktur.

Geriye Kürt Sorunu kılıfı giydirilmiş bir terör sorunu vardır. Bunun adı PKK terörüdür.

Bu hususta da dağdakileri kazanma istikametinde barış sürecini başlatan hükümettir.

Hükümet büyük bir olgunlukla bu süreci devam ettirirken maalesef PKK süreci  istismar etmiş, verilen sözleri tutmamış, aksine terör eylemlerine yenilerini eklemiştir.

***

PKK’nın önceki yıllar bir kenara sadece 2015 yılındaki şiddet eylemleri süreci kimin baltaladığının en müşahhas delilidir.

“2015 yılının 7 ayında toplam bin 83 şiddet eylemi gerçekleşirken, bu eylemlerden 154’ü silahlı saldırı, 172’si patlama, 351’i taşlı sopalı saldırı, 4’ü silahlı çatışma, 8’i patlayıcı madde koyma, 10’u yol kesme, 8’i gasp, 19’u kaçırma ya da rehin alma, 47’si kundaklama, 241’i molotofkokteyli atma, 69’u tehdit olayı şeklinde gerçekleşti... 2015 yılının ilk 7 ayında  jandarma mücavir alanında da PKK 832 terör eylemi yaptı. “(Star, 25.7.2015)

Maalesef Çözüm Süreci’nin olumlu atmosferinde  PKK eylemlerini azaltmak yerine artırmıştır. Suruç katliamından sonra da güvenlik güçlerine karşı suikastlardan tutun yol kesme ve rehin alma ve adam kaçırma gibi eylemleri gerçekleştiren örgüte devlet haklı olarak iki gün önce başlatılan operasyonlarla görevini yapmaktadır.

***

Ve maalesef mecliste 80 vekil ile temsil edilen HDP hala bu ülkenin şiddet karşıtı bir siyasi partisi gibi değil ülkeye hasım bir devletin partisi gibi hareket etmektedir.

Terör eylemlerini kınaması ve temsilcisi olduğu teröristlere eylemlerinizi bırakın demesi gerekirken, teröristlere karşı yapılan operasyonları durdurma çağrısı yapan ve bu çağrı sırasında devleti ve toplumu tehdit eden HDP, yanlış üstüne yanlış yaparak çok kirli bir siyaset gütmektedir..

Karşılarında retçi inkarcı ve asimilasyoncu bir hükümet ve devlet anlayışı olmamasına rağmen hala devleti kendilerine düşman gören bu anlayıştan demokratik bir siyaset sürdürmesi beklenebilir mi?

Bu anlayış barış sürecine katkı veren değil teröre destek veren bir anlayıştır.

HDP bu şekilde bir siyaset takip etmeyi sürdürürse sözünü ettiği Kürt Sorunu’nu çözmek bir yana bizzat kendisinin sorun olma ihtimali vardır ve bu ihtimal şu anda daha güçlü bir ihtimal olarak arz-ı endam etmektedir.