Hani mandacýlýða karþýydýnýz?

Þu CHP’nin gerçek yüzü nasýl da ortaya çýkýyor bir bir.

“AB ne istiyorsa onu yapmalýyýz, AB ipine sýmsýký sarýlmalýyýz!”deyip durmaya baþladýlar.

CHP’nin baþýndaki zat, Avrupa Parlamentosu’nun utanç verici kararýný adeta ayakta alkýþlýyor.

“Bu yaptýrýmlarýn arkasý gelecek!”diyerek sevinç gösterisinde bulunuyor.

Kendi ülkesine karþý giriþilen bu düþmanca tutumun tam arkasýnda duran malum zat, AB yetkililerinin Türkiye’den istediklerinin aynýsýný istemeye devam ediyor.

AB yetkililerinin bizden istedikleri þey belli:

Bir: OHAL rejimi sona erdirilsin.

Ýki: Kanun Hükmündeki Kararnameler olmasýn.

Üç: Terörle mücadele yasalarýnýzý deðiþtirin.

Dört: Baþkanlýk sevdasýndan vazgeçin.

Bu son madde henüz telaffuz etmedikleri ama gerçekte bütün taleplerinin özünü oluþturan bir talep…

Kendilerinde Baþkan olunca diktatörlük olmuyor, ama bizde olunca diktatörlük oluyor nedense…

En önemlisi de halkýmýzýn kendisini nasýl yöneteceðine kendisinin karar vermesinden rahatsýzlýk duymalarýdýr ki, bu AB’nin gerçekte sandýktan çýkan iradeye ne kadar önem verdiðini de göstermesi bakýmýndan önemli bir göstergedir.

Ýdama bilerek girmiyorum, çünküTürkiye’de henüz idam kararýyok.

“Ýdam gelirse AB’ye giremezsiniz!”diyorlar ya, sanki idam olmadýðýnda alacaklarmýþ gibi ikiyüzlü bir anlayýþ sergiliyorlar.

 

***

CHP, AB Komiserleri gibi düþünüyor.

AB Komiserlerinin Türkiye’ye bakýþý neyse, CHP’ninki de o.

Ýlginçtir, bu CHP Deniz Gezmiþ ve Che edebiyatý yapan sol bir parti ayný zamanda.

Amerika söz konusu olduðunda da “Anti-Amerikan”ve “Anti-emperyalist”geçinen bir parti.

Ama bu CHP ile Amerika arasýnda su sýzmaz oldu.

ABD Büyükelçisi ne derse, CHP’nin baþýndaki zat da aynýsýnýder.

AB Komiserlerinin Türkiye düþmanlýðý üzerinden sürdürdüðü siyasalar, ne hikmetse bu CHP’yi ziyadesiyle memnun eder.

Buna raðmen bu CHP o birilerince “solcu”olarak görülür nedense!

Ve dahi ulusalcý…

Yahu bu nasýl solculuktur, bu nasýl anti-Amerikancýlýk veya emperyalistliktir, bu nemenem bir ulusalcýlýktýr, anlayan varsa beri gelsin…

Atatürk’ün partisi olmakla övünen CHP, PKK ve FETÖ terör örgütüne arka çýkar. Arka çýkan AB Komiserleriyle yoldaþlýk yapar. ABD Büyükelçisi ile ayný dalga boyunda siyaset yapmayý marifet bilir.

Sivas Kongresi üzerinden mandacýlýða nasýl karþý çýktýklarýný ballandýra ballandýra anlatýrlar.

Sanýrsýnýz ki sahiden mandater rejime karþýlar.

Bir bakarsýnýz AB ipine sýmsýký sarýlmayý tek çözüm olarak gördüklerini açýklarlar.

CHP’nin eski Genel Baþkan Yardýmcýlarýndan birinin attýðýt weet, eminim ki AB Komiserlerini ziyadesiyle memnun etmiþtir.

Þimdi Tekirdað Milletvekili olarak Meclis’te görev yapan CHP’linin þu taleplerine bakýnýz hele:

“OHAL’i kaldýr, baþkanlýk ve referandumdan vazgeç, Þanghay'ýunut AB çapasýna sarýl, milli mutabakat yönetimini kur…”

OHAL sanki gayrýmeþru bir yönetim biçimiymiþ gibi…

Her devletin kendini, her demokrasinin kendi varlýðýný korumak için gerektiðinde olaðanüstü önlemler alma hakkýnýn olduðuna inanmayan bir kafa yapýsýbu…Çünkü OHAL’le birlikte CHP’nin bugün arka çýktýðý terör örgütlerinin kökü kazýnýyor.

Týpký AB Komiserleri gibi CHP’li Mankurt Komiserler de devletimizin/hükümetimizin terörle mücadelesinden fena halde rahatsýzlar.

Fransa’da OHAL’in varlýðý nedense demokrasinin bir gereði olarak kabul edilir, ama Türkiye’ye gelince durum farklýlaþýr.

Fransa’daki Baþkanlýk sistemi de ne hikmetse sorun teþkil etmez.

Fransa’nýn cami kapatmaya kadar varan terörle mücadele yasalarýda sorun oluþturmaz.

CHP bu yaklaþýmýyla özde Avrupacý/mandater bir anlayýþa sahip olduðunu göstermiþolmaktadýr, vesselam.

AB karþýtý/düþmaný deðiliz elbet, ama AB üzerinden ülkemize yapýlan düþmanlýk ve baský politikalarýna boyun eðecek kadar da haysiyetsiz ve alçak deðiliz.

Çok þükür milliyiz ve yerliyiz.

Her türlü mandacýlýk anlayýþýna ve iliþkisine karþýyýz.