Siz CHP’deki “kaynaðý” tartýþadurun... Ben ekonomiden haber vereceðim:
Önce bir alýntý: “Spekülatif dýþ ataklar ve bunlardan kaynaklanan durgunlukla mücadele eden Türkiye ekonomisi, hýzla toparlanmaya devam ediyor. Son olarak 9 Ekim’de baþlayan Barýþ Pýnarý Operasyonu sýrasýnda Türk lirasý varlýklar ciddi bir saldýrý ile karþý karþýya kalmýþtý. Ancak hem operasyonun baþarýlý þekilde yönetilmesi hem de piyasa dinamiklerinin bundan zarar görmemesi üzerine, rakamlar da hýzla düzelmeye baþladý. O günlerde panik yaparak hissesini satanlar ve dolara koþanlar, bugün ciddi anlamda zarara uðradý. Deutsche Bank, dün (geçen hafta) yayýmladýðý araþtýrma notunda teknik faktörlerin aðýrlýðýnýn TL lehine döndüðüne dikkat çekti: Bizim kýsa vadeli modellerimiz dolar/TL için 'adil deðeri'5.54 seviyesinde gösteriyor...”
Hatýrlar mýsýnýz, muhalif kesim, bir dönem, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn “Ýnanýyorum ki Berat daha seri derleyip toparlayacak” ifadesine takýlmýþtý.
Dalga geçtiler...
Hayýr, Erdoðan’la deðil, “Berat” vurgulamasýyla...
Ekonominin baþýna getirilmiþ bir kiþinin, “Berat” denilerek istihfaf konusu yapýldýðýný, bu þekilde muamele gören birinin ekonomiyi nasýl derleyip toparlayacaðýný yazýp durdular. Sanki Berat Albayrak’ýn hukukunu (kiþilik haklarýný) gözetiyorlarmýþ gibi...
Þöyle diyorlardý: “Nasýl toparlayacak? Damat olmak, Berat diye anýlmak bir liyakat mi ki, ekonomi ona teslim ediliyor?”
Soru þu:
Bir kiþiyi (bir Bakaný) ön ismiyle andýðýnýzda, onu “istihfaf öznesi” haline mi getirmiþ oluyorsunuz? Ayrýca, liyakat “uçucu” bir þey mi ki, “Damat” sýfatý taþýyan ya da istihfaf öznesi yapýldýðý düþünülen kiþi o özelliðini yitirsin?
Demek ki “Damat” olmasaydý ya da “Berat” diye anýlmasaydý, Berat Albayrak’ýn liyakatini tartýþmayacaklardý? O özelliði uçmayacaktý, yerli yerinde duracaktý!
Öyle mi?
Liyakatin hangi durumlarda uçtuðunu bilmem ama “uçucu” iþleri muhalif kesim kendine sormalýdýr... Hani, “uçan mühür” yapýldýðýný, özellikle CHP’ye verilen oylarýn uçtuðunu iddia etmiþlerdi. Aklý baþýnda bilinen gazeteciler de balýklama atlamýþlardý bu saçmalýðýn üzerine.
Uzun süre, “Damat toparlayamaz” diye tezvirat yaptýlar.
Enerji iþini toparlamýþ, elektrik kesintilerini neredeyse sýfýra indirmiþ, görev yaptýðý dönemde “yüzyýllýk enerji projelerine” imza atmýþ ve hakkýnda en ufak bir eleþtiri bulunmayan Berat Albayrak için söyleniyordu bunlar.
Enerji iþini toparladýðýnda da damattý, ama toparlamýþtý.
Damat olduðu için deðil, çalýþkan ve iþinin ehli bir Bakan olduðu için toparlamýþtý.
Peki, Berat Albayrak’la ilgili itirazlar nereden kaynaklanýyordu?
Erdoðan, kabineyi açýklamadan önce, ortada “piyasanýn beklentileri” þeklinde cümleler dolaþýyordu.
Bakan-toto oynayan birçok gazeteci, ekonominin baþýna getirilecek kiþinin, “piyasanýn beklentilerine” uygun bir isim olacaðýný iddia ediyordu.
Hatta bazýlarý isim de veriyordu; “Ali Babacan olabilir... Mehmet Þimþek de olabilir.”
Kabine açýklanýnca, bazýlarýnda derin bir “hayal kýrýklýðý” oluþtu.
Hayal kýrýklýðý oluþur da, kredi derecelendirme kuruluþlarý ve özellikle Bloomberg kanalý durumdan vazife çýkarmaz mý?
Bloomberg’in spekülatif haberlerinden sonra, 5.50’lere kadar gerilemiþ dolar birden 5.90’lara fýrladý.
Bloomberg, Berat Albayrak üzerinden Hazine’nin Beþtepe’ye baðlanacaðýný iddia etti. Çok çirkin yayýnlar yaptý.
Kredi derecelendirme kuruluþlarý, yeni eklemelerle, bu iddiayý detaylandýrdý..
Mesela Moody's þöyle bir açýklama yaptý: “Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn açýkladýðý deðiþiklikler Merkez Bankasý'nýn baðýmsýzlýðý önünde daha fazla zorluklara neden olacak gibi görünüyor.” (Bugün Moody’s tam tersini düþünüyor.)
Demek ki bütün mesele, ekonomi yönetiminin “yerli” bir “el”e teslim edilmiþ olmasý...
Bu bir “mesele” midir?
Türkiye’nin kalkýnmasýný ve baðýmsýz karar alan bir ülke haline gelmesini istemeyenler için “ciddi bir mesele”dir!