Kerem bir süredir oturduðu yerde zýplýyor, Elvan sabahýn körü olarak tabir edilen bir saatte uyanýyor. Babamýn tam da bu durumlarda kullandýðý bir sorusu var: “Yerinizden su mu çýkýyor?” Hakikaten ne oluyor bu çocuklara? Niye sürekli hareket etmek zorunda hissediyorlar kendilerini? Ya hareket etmezlerse ne olur? Bu sorularý aldým, Prof. Dr. Yanký Yazgan’ýn kapýsýný çaldým. Baharýn bu güzel günlerinde sadece çocuklarý deðil, hepimizi sokaða çaðýran ýlýk havalarda çocuklarýmýza nasýl yardýmcý olmamýz gerektiðini sordum, çocuk ve ergen psikiyatrisi alanýnda uzman Yazgan’a. “Hareket, yemek yemek gibi çocuklarýn doðal bir ihtiyacý. Hareket etmek, özellikle beynimizin hedef koyma, o hedefe göre gereken planý yapma ve gerçekleþtirme gibi zihinsel bir becerinin geliþmesine de imkan verir” diyen Yazgan, hareket etmeyi enerji boþaltma biçimi olarak görmenin de yanlýþ olduðunu söylüyor: “Hareket tabii ki enerji harcatýr ama çocuklarýmýzýn sokaða atacak enerjileri yok. Aksine hareket etmek uygun þekilde hareket etmek, kontrollü, amaca dönük, keyif ve öðrenme amaçlý hareket, beyin dokusu ve beden açýsýndan enerji saðlayan bir aktivite. Amaca dönük oyun, spor ya da keyif ve geliþim amaçlý hareket, enerjimizi en doðru þekilde kullanmamýzý ve amaçlarýmýzý gerçekleþtirecek zihin mekanizmalarýný kullanmamýzý saðlar. Evlere týkýlmýþ çocuklar; ekran baþýnda, hareketsiz býrakmaya çalýþtýðýmýz çocuklar evde oradan oraya amaçsýz koþuyor, yatak üzerinde zýplýyor. Bu doðal olarak enerji israfý da getiriyor.”
Hareketin oyun, spor ve egzersiz olarak açýk havada ve doðada gerçekleþtirilebileceðini hatýrlatan Yazgan çocuklarýn ulaþabileceði açýk alanlarýn, oyun kurabileceði boþluklarýn çoðalmasý gerektiðini belirtiyor: “Oyun oynandýðýnda, bir küçük ormanlýk alanda yürüyüþ yaptýðýnýzda, parkta koþtuðunuzda üstünüzün kirlenip kirlenmeyeceðini deðil aldýðýnýz keyfi, geliþtirdiðiniz becerileri düþünürsünüz. Kirlenme basit bir ayrýntý olarak kalýr. Bunu anne babalarýn bize göstermesi, çocuklara bunlarý gerçekleþtirebileceði alanlarýn yaratýlmasý gerekiyor.”
HAYDÝ DOÐRU SOKAÐA
Aklýma, parkta oynayan çocuðunun elleri toprak oldu diye ýslak mendille koþarak onun yanýna giden anne geliyor. Ya da kýzýmýn üzerindeki tiþörtteki meyve suyu lekelerini sayan arkadaþým... Niye bu kadar takýntýlý oluyoruz lekelere karþý? “Bunun temizlik takýntýsýyla ilgisi var mý?” diye soruyorum. Yazgan þu yanýtý veriyor: “Kir ve leke, içgüdüsel olarak bizde bir durumun, bir þeyin saflýðýnýn, temizliðinin, orijinalliðinin bozulduðu düþüncesine yol açýyor. Beynimiz bu tür þeyleri yakalamaya müsait. Çocuðu parka yolladýn, tiril tiril gitti, tiril tiril geldi. Bir tuhaflýk var! Bu, orada kenarda durdu, oyunun gereðini yapmadýðý anlamýna gelir. Kir iyi anlamda yaþanmýþlýðýn, tecrübenin de izlerini taþýr.”
Çocukluk çaðlarýnda karþýlanmayan hareket ihtiyacý, aslýnda zamanýnda durmayý bilememek anlamýna da geliyor. Çevrenizdeki gençler aklýnýza geldi deðil mi? O zaman çocuðunuz okuldan gelince, doðru sokaða...
ANNENÝN AJANDASI
Adým adým büyüyorlar
HEPÝMÝZÝN isteði, çocuklarýmýzýn saðlýklý, büyümesi... Bunun için çeþitli yardýmcýlarýmýz da var tabii. Kitaplar mesela... Türkiye’deki ilk interaktif geliþim serisi þimdi dört yaþa kadar eðitim veriyor. Mikado Yayýnlarý ve Feriha Þenkaya Dildar liderliðinde PSI Aile’nin hazýrladýðý “Adým Adým” serisinde çeþitli aktiviteler ve kitaplar yer alýyor. Kitaplara adimadim.com internet sitesinden ya da 444 16 40 numaralý telefondan ulaþýlabiliyor. Aylýk set fiyatý 29 lira.