HAS Parti deneyiminden ne öðrendik

HAS Parti’nin kurucular kadrosuna baktýðýmda gördüðüm isimler ümit uyandýrýcýydý. Türkiye’nin yüz aký aydýnlar var o grubun içinde... Ne var ki daha partinin kendisini adlandýrmasýnda tezahür eden bir kafa karýþýklýðý, bir kararsýzlýk ve bir mahcubiyet de söz konusu. (...)

Ne ümit ediyordum ki bu hareketten? Ýktidara gelip memleketi kurtarmalarýný mý bekliyordum? Zaten ikizi gibi benzedikleri (hatta isimlerini bile benzettikleri) AK Parti iktidarda. O yüzden iktidar olmalarýna gerek yok bence. Bu bakýmdan bir “kitle partisi” olarak yola çýkmalarý da doðru deðildi. Onun yerine Ýslamcý hareketin fikir ve siyaset odaðý olmayý hedeflemesi gerekirdi yeni partinin.  

Numan Bey ve arkadaþlarýndan beklentim Türkiye’nin asýrlýk Ýslamcý fikir geleneðine baðlanacak bir misyon partisi oluþturmalarýydý. Zira benim “entelektüel Ýslamcýlýk” dediðim gelenek -aslýnda entelektüel bir hareket olarak doðan ama zamanla “sosyolojik Ýslamcýlýk” cereyanýna kapýlan- Milli Görüþ hareketiyle birlikte marjinalleþti, etkisizleþti. Oðuzhan Asiltürk’ün fikirleri Nurettin Topçu’nun söylediklerinden, Þevket Kazan’ýn çözümlemeleri Sezai Karakoç’un görüþlerinden daha önemli ve daha itibarlý hale geldi.


HAS Parti’yi oluþturan kadronun AK Parti’de ve Saadet’te siyaset yapan arkadaþlarýndan farký ve bu anlamda þansý aydýn hareketiyle bütünleþme imkânýna sahip olmalarý. Numan Kurtulmuþ ve arkadaþlarýnýn partisi Ýslamcý fikir geleneðinin siyasetteki temsil odaðý olabilirdi. Bunun için de öncelikle AK Parti’den ayrýþma noktalarýný belirlemeleri gerekiyordu. Bence -en azýndan þimdilik- bunu yapabilmiþ deðiller. Marksist jargonla “neoliberal ekonomi politikalarýna karþýyýz” falan diyerek de bunu yapabilmeleri zor.

 

***

Yukarýdaki satýrlarý geçen haftaki “Numan Kurtulmuþ AK Partiye geçiyor” haberleri üzerine deðil, henüz HAS Parti’nin kuruluþunun ilan edildiði günlerde yazmýþtým. 4 Kasým 2010 tarihli STAR’da.

 

Hatýrlýyorum, HAS Partili dostlarýn þiddetli tepkisine yol açmýþtý bu yazý. Þimdi baktým, o kadar da tepki gösterilecek bir þey söylememiþim aslýnda. Ama tabii yeni bir partinin kuruluþ heyecanýný yaþayan kiþilerin “bu parti yürümez” anlamýna gelecek bir öngörünüzü anlayýþla karþýlamalarýný beklememelisiniz. Her neyse...

 

Þimdi Kurtulmuþ ve arkadaþlarýnýn AK Parti’ye katýlmalarý gündemde. Bu karar aslýnda HAS Parti giriþiminin siyasal etkinliðinden baðýmsýz olarak bir güce sahip olduðunu da gösterdi. Entelektüel gelenekle irtibatýn ve tarihsel/toplumsal aidiyetin temin ettiði “temsil gücü”. Numan Bey ve arkadaþlarýný partisine davet eden Baþbakan Erdoðan’ýn asýl talip olduðu þey.

 

Yalnýz baþtan haber vereyim: Bu kadroyu yeni çatýlarý altýnda da yine daha öncekine benzer bir sýnav bekliyor olacak. HAS Parti’deyken yapamadýklarýný bu sefer AK Parti içinde gerçekleþtirmeleri gerekecek.

 

Neyse ki bu seferki sýnavý geçmeleri daha kolay görünüyor. Zira ne de olsa yeni partilerinde kendilerinden beklenen þey basit: Kendileri olmalarý. Çünkü Numan Bey ve arkadaþlarýnýn düzgün kiþilikleri kadar temsil ettikleri “kimlik”deðerleri de önem taþýyor. Yani bu temsil aracýlýðýyla günlük siyaseti büyük bir fikir geleneðiyle irtibatlandýrma misyonunu üstlenmesi bekleniyor bu kadrodan.

***


AK Parti açýsýndan Kurtulmuþ ve arkadaþlarýnýn katýlýmý HAS Parti’yi iktidara raðmen ayrý bir siyaset olarak var eden hassasiyetlerin cevaplanmasýyla bir boþluðun daha doldurulmasý anlamýna gelecek.

 

HAS Parti açýsýndan ise Numan Beyve arkadaþlarýnýn siyasetteki varlýðý iktidar hedefinden ziyade belirli hassasiyetlerin temsilini amaçlýyorsa onlar için iktidar partisi içinde yapýlacaklar çok daha deðerli olacak demektir.

Her iki tarafa da hayýrlý olsun.