Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan’ýnVatikan ziyareti dünya çapýnda yanký buldu. Türkiye’den Vatikan’a Cumhurbaþkanlýðý düzeyinde 59 yýl aradan sonra gerçekleþen bu ziyarette, Erdoðan ve Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis Kudüs ve Suriye konusunda barýþ çaðrýsýnda bulundu. Türk heyetinin Vatikan’a gidiþi bir anlamda iade-i ziyaret niteliði de taþýyordu, zira, Francis Papalýða seçilmesinin ardýndan, 2014 yýlýnýn Aralýk ayýnda Türkiye’ye gelmiþti.
Hafta baþýnda gerçekleþen Erdoðan-Francis görüþmesinde karþýlýklý hediyeleþmeler de yaþandý. Erdoðan, Katolik lidere, bugün tüm dünyanýn tanýdýðý bir isim olan büyük Ýslam alimi Hz. Mevlana’nýn Mesnevi’sinin Ýtalyanca ve Ýngilizce baskýlarýný hediye etti. Erdoðan’ýn bir hediyesi daha oldu Papa’ya. O da, günümüz Ýstanbul’unu tasvir eden büyük ebatlý (170 x 65 cm) iznik çini baskýlý minyatür bir tabloydu.
Kimindi minyatür? Kaðýt üzerinden çiniye nasýl geçmiþti? Türk medyasý Papa’ya hediye edilen eserin sanatçýsýný, merak etmedi. Adýný anmadý. Oysa o esere ilham veren isim, son devir geleneksel sanatýn önemli ustalarýndan biriydi.
Ajans haberlerinde ‘Eski Ýstanbul’u tasvir eden minyatür’ diye bir detay geçti. Ancak bu bilgi de yanlýþtý. Söz konusu minyatür eski Ýstanbul’u deðil, tamamen yeni, modern, yani günümüz Ýstanbul’unu resmediyordu. Dünyanýn gözbebeði kadim þehrin meþhur silüetini; Boðaziçi’ni, Sultanahmet’i, Ayasofya’yý, bulutlarý, martýlarý, Sarayburnu, Topkapý Sarayýný, Galata ve Kýz Kulesi’ni, vapurlarý ve sivil yerleþim alanlarýný tasvir eden muhteþem bir eser.
Esere ilham veren merhum Nusret Çolpan ömrünü sanata adamýþ, minyatürün yeniden kitlelerle ulaþmasýný ve sergilerle, galerilerle buluþmasýný saðlamýþ bir isimdi.
Ýstanbul’un yaný sýra Mekke, Medine, Paris, Moskova, Buhara baþta olmak üzere 30’a yakýn dünya þehrini, baþkentleri minyatüre geçirmiþti Nusret Çolpan. Bunlardan Paris tasviri, zamanýn Fransa Cumhurbaþkaný Mitterand’a, Moskova minyatürü ise Rusya lideri Viladimir Putin’e hediye edilmiþti.
Nusret Çolpan’a her biri biricik olan eserlerinin çini baskýyla çoðaltýlmasýný öneren isim ise, büyük ustanýn ilk sergisinden son sergisine kadar yanýnda olan küratör dostu Mehmet Lütfi Þen’di. Böylelikle büyük emeklerle yapýlan tek kopye minyatür, çini fýrýnlama marifetiyle çoðaltýlacak, ancak her bir fýrýnlama süreci ayrý bir macera olduðu için, ayný eserin her baskýsý “biricik” olacaktý. Yani, her sahneleniþinde biricikleþen, tekilleþen bir tiyatro oyunu gibi.
Lakin, yaptýðý þehir tasvirlerini çinilemeye ömrü vefa etmedi Nusret Çolpan’ýn. Büyük sanatçý 2008’de vefat ettiðinde, onun mirasýný devam ettiren oðlu Hasan Çolpan oldu. Babasýnýn açtýðý yoldan giderek, onun Ýstanbul minyatürünü yeniden yorumlayan ve çini fýrýnýna sokan da Hasan oldu. Ýznik’te fýrýna giren o minyatür, ocaktan çini olarak çýktýðýnda Papa Francis’e, Vatikan’a uzanan bir yol da açýlmýþ oluyordu. Nusret Çolpan’ýn üslubunu ve sanatsal tavrýný devam ettiren Hasan, babasýnýn eserinden hareketle hazýrladýðý Ýstanbul minyatüründen üç adet fýrýnlattý. Sonuç baþarýlýydý.
Þimdi Lütfi Þen’in hayata geçirmek istediði bir proje var: Nusret Çolpan’ýn halihazýrda 30 civarýndaki münyatür þehir tasvirini çini panolar haline getirip sergiler düzenlemek ve Türk sanatýný bu vesile ile dünyaya tanýtýp Nusret Çolpan’ýn ruhunu þad etmek…
Ve son bir not: Vatikan’da siyasi görüþme bitti, heyetimiz yurda döndü. Ancak, minyatürümüz hep orada kalacak. Hasan’ýn duvarýndaki Ýstanbul minyatürü artýk Vatikan’ýn duvarlarýný süsleyecek.