Hata güzeldir bazen...

Hiç oyun konsollarında ya da bilgisayarda futbol oynadınız mı? Oynayan çoktur da oyun kurallarına dair üreticilerin yazdığını okuyan çok azdır.Orada der ki, “Gerçek futbol zevki için oyunda hakem hatalarına yer verilmiştir” Hata güzeldir bazen dememin nedeni de bu aslında.

Bir futbol maçını izlerken hakem kararlarının doğru olmasından çok tuttuğumuz takımdan yana olmasını isteriz.Bize öfke, coşku, sevinç yaşatan şey tuttuğumuz takım kadar hakem kararlarıdır aynı zamanda. Giderek mekanikleşen bir dünya bunun da tadını kaçırmaya karar verdi anlaşılan...

***

Futbolun kurallarını Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (IFAB) belirliyor.

Bu beyler 1 Mart’ta yapacakları toplantıda oyuncunun bir süre oyun dışında kalmasını gerektirecek turuncu kart ve hakemlere pozisyon tekrarlarını izleme imkanı sağlayacak yeni kuralları karara bağlayacakmış. Oyuncuyu bir süre oyun dışında bırakma cezası Buz Hokeyi’nde de olan bir ceza ama pozisyonu tekrar seyretmek futbol zevkini öldürür.

Düşünsenize penaltı ya da gol kararı için hakem saha kenarına gelip tekrar görüntü mü izleyecek, ne saçma?Kaldı ki aynı görüntüyü dev ekranlarda defalarca izleyen eski hakemler de farklı farklı yorumlar yapıyorlar.Sıfır hata adına futbolu öldürmek denir buna...

***

Futbol zenginlerin oyunu olarak doğmuştur. İngiltere’de zenginlerin gittiği özel okul ve üniversitelerde öğrenilen, oradan doğan takımlarla oynanan amatör bir oyundur futbol. Bencildir ilk başlarda futbol, topu alan kaleye doğru koşar arkadaşları da ona yardım edermiş.

Paslaşma taktiği İskoçya ve Kuzey İngiltere’den takımların icadı, ilk paslaşma zaferi 1883’te Old Etonians takımını çapraz paslarla 1-0 yenen Blackburn Olympic takımının olmuş. Düşünün 1863’te kurulan bir ligde paslaşmaya dayalı futbol 20 yıl sonra başlamış. Sadece bu da değil, sahaya 7-8 forvetle çıkan takımlar, zamanla 2-3-5’e dönen taktikler, 1891’de hayatımıza giren penaltı kuralı... 

***

Futbol, kuralları, oyuncular zaman içerisinde hep değişti, dev bir sektör oldu ama kimse mükemmel hakem peşinde koşmadı. Teknoloji elbette hayatımızı kolaylaştırdı ama şimdi yavaş yavaş zevkleri de öldürüyor. Kendi kendine park eden bir arabanın hata yapması, bir başka arabaya çarpması kötüdür, bu hata istenmez.Ama insan unsurunu rahat bırakın, mekanikleşme, mükemmel olma çabası futbolun ruhunu öldürür...Çünkü o ruh hakemlerin en doğru kararı vermeleri değil bizden yana karar vermeleri üzerine kuruludur. 

Kaldı ki pozisyon tekrarı izleyen hakemlerle bir maç kaç dakika sürer acaba?