Gökçeada’nýn siyasi tarihini bir dostluk ve aþk öyküsü üzerinden dolaylý biçimde anlatýyor, Rüzgarlar. Selim Evci’nin Venedik Film Festivali Eleþtirmenlerin Haftasý bölümüne seçilen ilk filmi Ýki Çizgi’nin ardýndan gerçekleþtirdiði bu filmde yönetmenin senaryoya daha fazla eðildiði fark ediliyor. Sinema dili oluþturmak için hangi yöne gideceðini sanýrým üçüncü filmde anlayabileceðiz...
Rüzgarlar’ýn baþlýca avantajý bir kentli entelektüelin yalnýzlýðýyla kendi topraklarýnda yabancý konumuna düþmüþ, kaderine terk edilmiþ bir azýnlýðýn yalnýzlýðýnýn ne kadar da ayný olabileceðini vurgulamak. Imroz’da atadan kalma evinde ölümü bekleyen yaþlý Rum kadýn ile oraya ses kaydý yapmak ve fotoðraf çekmek için giden adamýn kurduðu dostluk üzerinden yalnýzlaþmanýn ve yabancýlaþmanýn aynýlýðýný göstermek... Ve toprak deðil emlak üzerinden bir yaðma mantýðýný da fonda vurgulamak...
Murat, adada sesleri kaydederek (Meleðin Düþüþü’nde Budak Akalýn’ýn canlandýrdýðý karaktere selam!) kültür merkezinde bir sergi açma fikriyle fotoðraflar çekerek dolaþýrken rastladýðý Madam Styliani ile arkadaþ oluyor. Onun hayatý, anýlarý, kaybedilmiþ bir kültür zenginliðinin son temsilcilerinden biri oluþu ilgisini çekiyor. Belki de Murat’ýn bu yaþlý kadýnla muhabbetinde bulduðu þey kendi hayatýnda olmayan bir direnç... Murat, Madam Styliani’nin anlattýklarýný kaydederek bir tür sözlü tarih çalýþmasý yapýyor... Onun ölümüyle Türkiye’ye gelen, Fransa’da yaþayan güzel ve zarif torunu Eleni ile Murat arasýndaki yakýnlaþma filmin kolayca tahmin edilen bir geliþmesi. Eleni’nin sadece coðrafi deðil kültürel olarak da uzaklaþtýðý köklerini Murat sayesinde hissetmesi, çocukluk anýlarýnýn onun sayesinde canlanmasý iliþkinin temelini oluþturuyor. Kadýnlarla iliþkisinin sorunlu olduðuna, mizojin tavýrlarýna tanýk olduðumuz Murat ise Eleni ile birlikte yeniden adaya gittiðinde orayý farklý bir gözle görmeye baþlýyor, kayýt etmenin ötesine geçiyor... Ama bu iliþki yürür mü, yürürse nereye gider sorusunun cevabýný filmde görebilirsiniz...
TEMPO SORUNU VAR
Filmin bir tempo sorunu var, bana kalýrsa. Çok yavaþ ilerliyor. Yönetmen, ayrýntýlarýn anlam kazandýrdýðý bir bütün oluþturmaya gayret etse de izleyici yeterince etkileyecek incelikleri bulup çýkardýðýndan emin deðilim. Doðrudan siyasi olmadan bir yüzleþme, dostluk ve aþk aracýlýðýyla birleþme temasýný tercih etmesi çok hoþ da olsa bu temalarý kuvvetlendirecek unsurlar yok mizansende.
Bir de tabii Rumca sorunu kaçýnýlmaz. Rüçhan Çalýþkur olaðanüstü bir aktristir, bu filmde Madam Styliani rolünde yine gönül çeliyor. Meliha Didem Türemen de çok narin ve hoþ. Ama bugüne dek izlediðimiz gerçek Rum karakter olmayan her Türkiye yapýmýndaki gibi Rumca aksanlarý kulak týrmalýyor. Çünkü bu dilin telaffuzu hakikaten ‘taklit’ kaldýrmayacak kadar kendine özgüdür.
Yönetmen / Senaryo / Görüntü: Selim Evci Oyuncular: Yusuf Nejat Buluz, Mediha Didem Türemen, Rüçhan Çalýþkur, Zeynep Gülmez, Panayi Karanikola, Ýstelyano Okumuþ, Suat Usta.