Bir taþra kentindeki genç kýzlarýn büyüme öyküsünü anlatan Mavi Dalga, samimiyeti ve tazeliðiyle ferahlatýyor izleyiciyi...
Benzerine sinemamýzda hemen hemen hiç rastlamadýðýmýz; ergenlik ve büyüme üzerine bir film Mavi Dalga. Yine pek az gördüðümüz bir küçük burjuva hayatý tasvirini fonuna yerleþtiriyor. Kahramaný Deniz’in ve yakýn arkadaþlarýnýn bir okul yýlýndan enstantaneleri yaþadýklarý taþra kentini ‘sarsan’ kýsa süreli doðalgaz, elektrik ve su kesintileri eþliðinde izliyoruz. Hatta filmin adýnýn kahramanýný ima etmesinin yaný sýra Türkiye’ye doðalgaz getiren Mavi Akým boru hattý olduðunu da düþündürüyor! Filmin adýndaki ‘dalga’da saklý bir ironi var... Belki de birden fazla!
FACEBOOK’UN OLMADIÐI ZAMANLAR
Ergenlerin ellerinin ve gözlerinin cep telefonlarýyla kenetlenmediði bir geçmiþte geçiyor Mavi Dalga. Facebook’suz, Twitter’sýz, insanlararasý organik bað kurulabilen, doðalgazsýz ev kalmayacaðýnýn reklam panolarýndan duyurulduðu bir dönemde... Ama Deniz ve arkadaþlarý için tek zaman, gelecek zaman! Þimdiki zaman geçilmesi gereken bir köprü sadece! Ýstanbul’a gidip üniversiteye baþlayana, yuvadan uçup kendi rotalarýný çizene dek geçilmesi gereken bir süreç... Deniz’in “Ambulans bile bir yere gidiyor” diye yakýnmasýna yol açan taþra duraðanlýðýnda bir bekleyiþ...
Bu yüzden olsa gerek yönetmen ve senarist Zeynep Dadak ile Merve Kayan filmi takvimden kopan resimli yapraklar gibi kurgulamýþ. Bir yaz sonu, yazlýk evin kapatýlmasýyla baþlayan film, bir baþka yaz sonunda Deniz’in erkek arkadaþý Kaya’nýn Ýstanbul’a yeni baþlayacaðý üniversiteye yolcu edilmesiyle sona eriyor (Filmin tematik ve duygusal finali bu deðil ama!)... Bu süre zarfýnda anlatý olarak bir bütünlük oluþturmayan bazý olaylardan kesitler izliyoruz: Gündelik hayatýn yüzeyselliðinden, küçük burjuvazinin kaygýlarýndan, zamanýn sýkýþmýþlýðýndan her þeyden çabucak etkilenip çabucak sýkýlan bir ergenin ruh haliyle dem vuruyor film. Ama tutucu ve baskýcý olmayan bir çevrede büyüyor olmalarýnýn, özel hayatlarýna kendi iradeleriyle yön verecek bir serbestlik içinde bulunmalarýnýn verdiði bir neþe ve hafiflik de var bu atmosferde. Filme militan olmadan bir politik altmetin iþleyen kadýn bakýþý kendini belli ediyor.
Örneðin, bütün bir yýl boyunca annenin hayatýnýn merkezinde okul kermesi var. Bu kermes için Deniz’in bir tanýdýklarýndan teslim almasý gereken ama bir parti kaçamaðý sýrasýnda baþýna -kesintilerle baðlantýlý- bir kaza gelen goblen tablo filmdeki ‘yuva’ metaforu. Baba su arýtma cihazý sattýðý iki dükkanýn idaresi ve aile bütçesi için kaygýlanmaya adamýþ kendini. Kesintiler yoðunlaþtýðýnda yaþanan küçük çaplý panikteki tutumu filmin kilit sahnelerinden biri. Küçük kýz kardeþin alýþveriþ merkezinde buz pateni yapma tutkusu, Deniz’in üniversiteyi kazanmayýnca babasýnýn dükkanýnda çalýþmaya baþlayan ve hayatý küçük esnaf olmaya indirgenen delikanlýya acýmasý filmin atmosferini inþa eden tuðlalardan...
Ezici çoðunlukla maço tavýrlý olan sinemamýzda Mavi Dalga, bir ilk filmin mükemmeliyetten uzak samimiyetiyle ve tazeliðiyle ferahlatýyor izleyiciyi! Gülten Akýn’ýn þu dizesi misali: Havada bir hoþ aydýnlýk bir mavi...*
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Yönetmen ve senarist: Zeynep Dadak, Merve Kayan
Görüntü: Daniel Bouquet
Müzik: Berna Göl, Ekin Sanaç
Oyuncular: Ayris Alptekin, Onur Saylak, Barýþ Hacýhan, Albina Özden, Nazlý Bulum, Begüm Akkaya, Derya Durmaz, Cüneyt Yalaz, Sude Aslantaþ, Tülin Özen.