Hay Allah, kriz çýkmadý!

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn Bakanlar Kurulu’na ilk kez baþkanlýk edeceði tarih olarak 19 Ocak’ý (Pazartesi) açýklamasý ‘Erdoðan-Davutoðlu krizi’ senaryolarýný çöpe attýrdý. 

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn özel danýþmanlýðýný üstlenen eski Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým’ýn bir röportajýndaki sözlerinden ‘5 Ocak’ yorumu yapýlmasý ile baþlayan tartýþma kýsa sürdü.

Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun dediði gibi “bu, cumhurbaþkaný ile baþbakan arasýnda konuþulacak” bir konuydu ve Cumhurbaþkaný tarafýndan açýklandý...

Erdoðan, cumhurbaþkanlýðý seçimi öncesi, sýrasý ve sonrasýnda aylardýr “Seçilirsem, Anayasa’nýn tanýdýðý yetkileri kullanýrým. Buna Bakanlar Kurulu’na baþkanlýk etmek de dahil” diyordu.

Çankaya-Hükümet iliþkilerinin çerçevesi de cumhurbaþkaný adaylýðý sýrasýnda belirlenmiþti.

Bu süreç, Davutoðlu’nun bilgisi dýþýnda deðildi. Erdoðan’ýn cumhurbaþkanlýðýnda birlikte nasýl çalýþacaklarýna dair bir ortak düþüncenin paydaþýydý Genel Baþkan ve Baþbakan olurken...

Yani yeni bir durumla karþý karþýya deðiliz.

Elbette bunun ‘ilki’ haber konusuydu.

O soruyu, Erdoðan’ýn Cezayir ve Ekvator Ginesi seyahatini takip eden gazeteciler sormuþtu. 23 Kasým tarihli gazetelerde yer alan uçaktaki röportajda Erdoðan, “Bakanlar Kurulu’na baþkanlýk edecek misiniz” sorusuna, “Cumhurbaþkaný olarak Anayasal yetkileri kullanmamak diye bir þey olmaz. Ýnþallah o yetkiyi de kullanacaðýz” cevabýný vermiþti. “Ne zaman” soruma“Ýnþallah 2015’e de öyle gireriz” demekle yetinmiþti.

Üstelememiþ, “Henüz konuþulmamýþtýr ama ocak ayýnda olacaðý anlaþýlýyor; öncesinde takip ederiz” diye düþünmüþtük.

Öyle de oldu.

Arada duman çýksýn isteyenler ateþ yakmaya çabaladý;

Ateþ çýksa da döksek diye benzin bidonuyla bekleyen ‘yatýrýmcýlar’ heyecanlandý...

Ateþ çýkarmak için aðaç dallarýný sürtenlerin üzerine ‘Beþtepe’den bir kova su döküldü.

Anlaþýlan Erdoðan ve Davutoðlu, ‘kriz’ için dal sürtenleri epey yoracak.

Anayasa Mahkemesi’nin ‘baraj’ kararý ne oldu

AYM Baþkaný Haþim Kýlýç’ýn, “yüzde 10 seçim barajýnýn kaldýrýlmasý istemiyle yapýlan bireysel baþvurularý 2-3 hafta içinde karara baðlarýz” açýklamasýnýn üzerinden 4 hafta geçti. 

30 Kasým’daki açýklama AYM’nin “bireysel baþvuru ile -Anayasa’ya aykýrý olarak- yasa iptali ve dolaylý olarak anayasa deðiþikliði yolu açtýðý” tartýþmalarýna neden olmuþtu.

Seçime 6 ay kaldý.

AYM karar verene kadar HDP ve PKK’dan “HDP’nin seçime parti olarak gireceði” açýklamalarý geldi.

Bazý HDP’lilerin “Barajý aþamazsak Türkiye’yi yönetenler düþünsün” tehdidiyle birlikte!

Türkiye, ortaya çýkan her durumdan yararlanmayý bilen ‘yapýlarýn’ olduðunu herkes kadar yüksek yargý mensuplarý da biliyor olmalýlar...

Hukuk ‘öngörülebilir’ demektir.

“Yasayý bilmemek mazeret deðildir” kuralý bunun için vardýr.

Yasayý bilirseniz, neyle karþýlaþacaðýnýzý da bilirsiniz demektir bu.

Ve ‘usul’ü de kapsar...

Eðer usul yasanýn lafzýný ve ruhunu deðiþtiriyorsa ‘öngörülebilir’ olmaktan çýkar.

‘Bireysel baþvuru’yu Genel Kurul’a taþýma yolu açýldýðýnda, yasanýn ve anayasanýn ne dediðinin bir önemi kalmýyor;

O kuralý “Hakimlerin ne yapacaðýný bilmemek mazeret deðildir” diye deðiþtirmek gerekiyor!

Belki karar zamanýna iliþkin takvim vermek doðru deðildi;

Ama bir takvim verildiyse, iþin zamanýnda yapýlmasýný beklemek hakkýmýz.

Özel TV’lere tarafsýzlýk cezasý

Seçimlere özel bir uygulama var televizyon kanallarýna yönelik. Bir parti veya adayý diðerinden fazla süre ve sayýda ekrana çýkaran kanal cezalandýrýlýyor. Ceza da, bilimsel geçerliliði artýk kalmýþ mý belli olmayan 80’lerin, 90’larýn belgesellerini yayýnlamak!

“... radyo ve televizyon kuruluþlarý, siyasi partiler arasýnda fýrsat eþitliðini saðlamak; tek yönlü, taraf tutan yayýnlar yapmamak zorundadýrlar” diye bir ‘ilke kararý’ var.

Kamu gelirleriyle finanse edilen TRT için geçerli olabilir bu. Ama özel televizyon ve radyolar pekala bir parti veya adayý destekleyebilir.

Aslýnda öyle de oluyor. Cezasý neyse ödeniyor, yasa arkadan baðýrýyor.

‘Dönemin kanun koyucusu’ özel kanallara izin vermemek için direnmiþti.

Ancak ‘hayatýn olaðan akýþýna’ engel olamamýþ, ardýndan kanun çýkarmýþ; onlarý ‘özel TRT’  olmaya zorlamýþtý.

Yeni seçim geliyor, yine yeni cezalar gelecek.

Bu kez yasa cezadan önce gelse iyi olacak.