Baþbakan Erdoðan’ýn Rasulullah’tan (sallallahu aleyhi vesellem) feyz ile kurduðu “Irkçýlýk ayaklarýmýzýn altýndadýr”, “Biz her türlü milliyetçiliði ayaklarýmýzýn altýna almýþ olan bir iktidarýz” gibi cümleler kalbimi coþturuyor.
Bu günleri, böyle bir iktidarý gördüðüm için Allah Azze ve Celle’ye þükrediyorum.
Kürt Sorunu’nu çözmek ve bunun bir türevi olarak ortaya çýkan korkunç savaþý bitirmek, dahasý “yanlýþ kurulan cumhuriyet”i genel bir tashihten geçirmek için müthiþ bir siyasi irade sergileyen Erdoðan’a cân-ý gönülden (kesinlikle cân-ý gönülden) Allah razý olsun diyorum.
Tarih bunlarý altýn harflerle yazacak, ama asýl önemli olan meleklerin tuttuðu notlardýr. Asýl önemli olan, Alemlerin Rabbi Allah katýndaki ecirdir. Allah ecrini arttýrsýn, güzel adam!
***
Küçük bir eleþtirim var yalnýz: “Her türlü milliyetçiliði ayaðýmýzýn altýna aldýk” cümlesinden sonra ‘(Memleket için en çok çalýþan biz olduðumuza göre) Asýl milliyetçi biziz’ mealinde cümleler kurmak ters kaçýyor. Baþbakanýn ne demek istediðini anlýyoruz, ama HER TÜRLÜ milliyetçiliði tel’in ettikten sonra þu veya bu saikle milliyetçilik kelimesini müsbet bir manada kullanmamak lazým. ‘Konu vatanseverlikse, buyurun, vatan için kim ne yapmýþ bir bakalým’ gibi cümleler kurulabilir.
Bir de (daha önemlisi) þu var: Kemalistleri ve dahî doðrudan doðruya Kemalizm’i -yahut Atatürkçülüðü- eleþtirirken “Atatürk de bunlardan rahatsýzdý” gibi cümleler kurmak, “Aman Atatürk’e karþý olduðumuz intibaý uyanmasýn” hassasiyeti sergilemek doðru deðil. Adýný koyalým: Erdoðan ve AK Parti’yi deðerli kýlan þeylerin baþýnda Mustafa Kemal’in siyasi mirasý / Kemalist paradigma ile hesaplaþmalarý geliyor. Mezkûr türden rüþvet-i kelamlar Kemalistlere iþlemez, yani umulan faydayý saðlamaz; ama, putperestlikten kurtulma sürecinin tamamlanmasýný geciktirir.
Hürriyet ve adalet için ayaða kalkan Arap kardeþlerimiz baþlarýndaki diktatörleri bir bir devirirken, biz 75 sene evvel ölmüþ olan bir diktatörle uðraþýyoruz hâlâ.
Olacak þey deðil.
