‘Hayaldi; gerçek oldu’ Dýþiþleri Bakanlýðý arþivi açýlýrken

Onlarca yýldan bu yana arþivlerin yokluðundan; var olanlarýn kapýlarýnýn kapalý olmasýndan; arþivde çalýþmanýn þartlara baðlý olmasýndan þikâyetçi olanlara çok güzel ve iyi bir haberim var. Dýþiþleri Bakanlýðý arþivi çok yakýnda açýlýyor!

Türk dýþ politikasý tarihi üzerinde ben de çalýþtým. Epey de kitap yayýnladým. Doktora tezimi 1980’li yýllarýn hemen baþlarýnda yazarken, Ýkinci Dünya Savaþý yýllarýnda Türkiye’nin dýþ politikasýný anlattýðým kýsýmlarý; daha çok Alman arþiv belgelerinden yararlanarak yazmýþtým. 

Alman arþivlerinden yazarken

1986 yýlýnda doktora tezim “Türkiye’de Millî Þef Dönemi 1938-1945” (Dönemin Ýç ve Dýþ Politikasý Üzerine Bir Araþtýrma) baþlýðýyla yayýnlandýðýnda, çok sevgili doktora tez hocam Prof. Dr. Mete Tunçay, kitabýmýn önsözünde þöyle yazmýþtý: “Yazarýn, çoktandýr yayýnlanmýþ bulunan Alman dýþ politika belgelerinden geniþ ölçüde yararlanmasý, çalýþmanýn deðerine önemli bir katký oluyor. Bizimse, Ýkinci Dünya Savýþý þöyle dursun, Birinci Dünya Savaþý’yla ilgili arþiv belgelerimiz bile, araþtýrmacýlara henüz doðru dürüst açýlmadýðý için, bu tür bilimsel araþtýrmalar bir anlamda topal kalmakta; kendi hükûmetimizin tutumu, ancak yabancý resmî kaynaklara yansýdýðý biçimiyle öðrenilebilmektedir.”

Unutmadan belirtmeliyim ki; yine Alman arþiv belgelerinden yararlanarak; bana zamanýnda 1991 yýlýnda Sedat Simavi sosyal bilimler ödülünü de kazandýran ve geçende yeni baskýsý da yapýlan “Türk-Alman Ýliþkileri 1923-1939” (Ýki Dünya Savaþý Arasýnda Siyasal, Kültürel, Askeri ve Ekonomik Ýliþkiler) kitabým da, ayný eksikliði kaçýnýlmaz olarak taþýyordu.

Amerikan belgelerini kullanýrken

Yine son yýllarda; 1945-1950 döneminin öyküsünü bir hayli ayrýntýlý bir þekilde anlatýrken de; “Türkiye’de Ýki Partili Siyasî Sistemin Kuruluþ Yýllarý (1945-1950)” serimin tamamlanan dört cildinde ve bundan sonra seriyi tamamlayacak olan son ve beþinci cildinde de, bu kez Amerikan belgelerinden hareketle, dönemin Türk dýþ politikasýný analiz etmeye çalýþtým, çalýþýyorum. Þimdi artýk geriye dönüp baktýðýmda; Türkiye’nin on iki yýllýk dýþ politika tarihini, Alman ve Amerikan arþiv belgelerinden gayet ayrýntýlý bir þekilde yazabildiðimi görüyorum. Fakat kendi arþivlerimizin kapalý olmasý, her zaman için üzücü olmuþtu.

Yeni Türkiye somutlaþýyor

Hocam Mete Tunçay’ýn otuz yýl önceki þikâyetinin sonuna geldik ama… Bundan böyle ‘Eski Türkiye’nin alýþkanlýklarý, refleksleri, zihniyeti; gözlerimizin önünde geride kalýyor; ‘Yeni Türkiye’nin þekillenmesi somutluk kazanýyor. Ülkemizin en önemli kurumlarýndan biri olan Dýþiþleri Bakanlýðý, arþivini açmaya hazýrlanýyor. Hem de öyle; alýþýlagelen þekliyle, ‘açýlacak; hazýrlanýyor; çalýþmalar sürüyor’ tarzý geleneksel söylemiyle de deðil… Bu yýlýn, yani 2015 yýlýnýn sonuna kadar; arþiv, araþtýrmacýlara açýlacak! Bu kadar net.

Daha net bilgi vereyim: Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn arþivi; 1919 yýlýndan baþlayarak, büyük bir hýzla ve gayretle digital veri tabanýna aktarýldý; aktarýlmakta. Orijinal belgeler, özel ortamlarýnda ve özenle tasnif edilmiþ þekilde, modern arþivciliðin bütün kurallarýna uyularak, çok sayýda geniþ depoda muhafaza edilirken; bütün arþiv belgeleri, modern teknolojinin verdiði imkândan yararlanýlarak, digital ortama aktýrýlýyor. Bütün belgelere elektronik ortamda hýzlý eriþim saðlanýyor.

Dönemler; 1919-1928; 1928-1958 ve 1958-2008 olarak saptanmýþ. Belgeler, eski yazý, Fransýzca ve Ýngilizce olanlarý da kapsýyor. Hemen belirteyim; bir süre sonra bunlarýn da transkripsiyonlarýnýn ve tercümelerinin yapýlmasý düþünülüyor. Tabiî orijinaller de sunulmaya devam edilecek. Eski yazý belgelerin 500 bin sayfa olduðu tahmin ediliyor.

Tam 65 milyon sayfa

Araþtýrmacýlarý heyecanlandýracak rakamý da yazayým. Üç yýl içinde arþivde bulunan toplam 65 milyon sayfa belge sunulacak. Toplam klasör sayýsý 110 binden de fazla. Ayrýca, bakanlýðýn iç hizmet için yaptýðý 3.500 yayýn da buna ilave edilecek. 2015 yýlýnda açýlmasý planlanan sayfa sayýsý bile inanýlmaz: Tam 25 milyon sayfanýn bu sene sonunda açýlmasý öngörülmüþ durumda. Bu proje, çok yakýn bir zaman önce baþladý; geçen yýl, 2014 yýlýnýn sonlarýnda. Proje 2013 yýlýnda tasarlanmýþtý. Bu kadar hýzlý karar alýnmasý ve iþe giriþilmesi ise, adeta bir rekor sayýlabilir.

Bakanlýðýn arþiv için tasarlanmýþ binasýnda müthiþ bir faaliyet sürüyor: Elde bulunan bütün eski klasörlerden alýnan yazýþmalarýn tamamý digital ortama aktarýlýyor. Belki inanmayacaksýnýz; arþiv binasý içinde adeta bir küçük fabrikasyon süreci kurulmuþ bulunmakta. Eski yazý, Fransýzca ya da Ýngilizce bilen toplam 250 personel, her gün sabah 6,5’tan gece yarýsýna kadar iki vardiya halinde çalýþmakta. Digital ortama aktarýlan bütün belgeler için kataloglama, indeksleme faaliyeti de buna dahil.

Günde yaklaþýk yüz bin belgenin kopyasý alýnabiliyor. Ýþlem için sýraya giriyorlar. Görüntü kalite kontrolünden; hata kontrolüne kadar bir dizi iþlem daha var. Mükemmel sonuç alýnabilmesi için bütün süreçler dikkatle ve özenle öngörülmüþ. Bütün bu süreçlerde akademik çalýþma grubu ile arþiv danýþma kurulu da katkýda bulunuyor. Araþtýrmacýlara açýlacak olan belgelerin tasnifinde ise, ‘gizli’ kalmasýna karar verilen belgelerin ayýklanmasýna imkân verecek bir kurul da söz konusu. Umarým ‘gizlilik’ abartýlmýþ bir çerçeve içinde düþünülmez de; bu cesur giriþim, sonuca tam anlamýyla ulaþýr. Þimdiye kadar 1919-1958 dönemine iliþkin olarak Latin Amerika ülkeleri ile Ýsrail ve Filistin dosyalarý için tasnif ve gizlilik çalýþmasý tamamlanmýþ durumda. Bütün bu proje, bakanlýðýn Diplomatik Arþiv Dairesi Baþkanlýðý’nýn sorumluluðunda yürütülmektedir.

Büyükelçiliklerin arþivlerine de eriþilecek

Londra, Paris, Viyana, Berlin gibi çok önemli ve eski Büyükelçiliklerimizdeki arþivler de zaman içinde digital ortama aktarýlacak ve bu arþivler de, merkez arþive dahil edilecek. Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi’nde bulunan Hariciye Nezareti arþiv belgelerine de yine ayný þekilde eriþim söz konusu olacak. Böylece Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn bütün arþivine tek bir noktadan eriþim saðlanabilecek.

Arþivlerini açan Türkiye Yeni Türkiye’dir

Yüksek lisans ve doktora tezi yazma aþamasýnda olup da, dýþ politika tarihine ilgi duyan gençlerin yerinde olmak isterdim doðrusu; þimdi onlarý kýskanmamak mümkün deðil gibi! Çok yakýnda hazine deðerinde bir arþiv malzemesiyle karþý karþýya kalacaklar. Sadece 1919-1924 yýllarý arasýnda yedi milyon sayfa belge yýðýnýndan söz ediyoruz. Bir baþka rakam: 1919-1928 dönemindeki yazýþmalar daha çok Fransýzca aðýrlýklý ve bu þekilde yüz bin sayfaya yakýn yazýþma bulunmakta. Böylesine devasa bir yýðýn ilk kez yazýlmayý bekliyor artýk.

Akademisyenlere imkan

Gerek yurt içinden ve gerekse yurt dýþýndan pek çok araþtýrýcýnýn Dýþiþleri Bakanlýðý arþivini, týpký Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi gibi, kapý komþusu yapmamasý için hiçbir neden yoktur. Buradan yazýlacak çok sayýda doktora tezinin kýsa sürede bütün dünyada ve akademik çevrelerde yanký yapmasý beklenir. Hiç kuþkusuz, bakanlýðýn bu çabasýnýn yerli ve yabancý akademik çevrelerde yeterince duyurulmasý gerekir. Kullanýcý dostu bir arþiv binasýndan daha önemli bir þeyin olmadýðýný bilmek yeterlidir. Böylesi haberler, akademik dünyada ýþýk hýzýyla yayýlýr. Türkiye’nin dýþ politika tarihini belki de yeniden yazacak olanlar açýsýndan bu imkândan geniþ ölçüde yararlanmak mümkün artýk. Arþivlerini açan bir Türkiye, ‘Yeni Türkiye’dir.

Cumhurbaþkanlýðý arþivinde sýra

Ne zamandýr aklýmda; bu vesileyle yazmak istedim. Cumhurbaþkanlýðý arþivi de, Cumhuriyet tarihinin yazýmýnda en önemli ve devasa kaynaklardan biri olmakla birlikte; baþýndan beri kapalý arþivlerimiz arasýnda. Ancak özel izinle araþtýrma yapýlabilmesi mümkün. Oysa Cumhurbaþkanlýðý arþivi çoktan digital ortama aktarýldý bile. Araþtýrmacýlara serbestçe açýlmasý için sadece bir karar alýnmasý yeterlidir. ‘Yeni Türkiye’nin yapý taþlarý arasýnda; meselâ 29 Ekim’de Cumhurbaþkanlýðý arþivinin de açýlmasý, ne kadar güzel olur.

Arþiv açmak neden önemli?

En önemli arþivlerini açabilen bir Türkiye’nin ‘eskisi’ ile bir ilgisinin ve iliþkisinin kalmadýðýna iliþkin güzel ve önemli bir adým olacaktýr bu da. Bazen böylesine kararlarýn alýnmasýndan hemen sonra; þimdiye kadar neden alýnmadýðýnýn hiç anlaþýlamadýðý süreçler yaþanýr. Eminim; Cumhurbaþkanlýðý arþivi, Cumhuriyet tarihinin anlaþýlmasýnda ve analiz edilmesinde çok deðerli belgeler sunacaktýr. Arþivlerimiz ne ölçüde karanlýkta kalýrsa; sadece tarihimiz deðil; fakat günümüzün anlaþýlmasýnda ve analiz edilmesinde elimizdeki bilgi de yetersiz kalmaya devam edecektir. Bu bakýmdan arþivlerin açýlmasý, sadece tarihimizi deðil; bugünümüzü de anlamamýza hizmet edecektir.