Hayallerinin peşini bırakma

Hayatımızın sonuna kadar bizi rahat yaşatacak bir para bulmak, sonra hiç çalışmamak çoğumuzun hayalidir. Mehmet Ali Birand’ın o kadar parası oldu ama hiç böyle hayalleri olmadı.Yeni bir belgesel, bomba bir röportaj ve başarılı bir bülten hayali kurdu o hep.

Hayal kurmakla yetinmedi, onların peşinden de koştu durmaksızın...

***

Gazetecilik egosu yüksek olan bir meslektir. Kolay kolay özür dilemek ya da kendisiyle dalga geçmek yoktur bu mesleğin genlerinde. Tıpkı kolay kolay kimse kimsenin önünü açılmadığı, parlatılmadığı gibi...

Kendiyle, gaflarıyla dalga geçebilen bir adamdı Birand, bu piyasaya bir sürü isim kazandırdı...

***

Vücuduna kanserle savaşsın diye zehir zerk edilir, sağlıklı hücreleri de zarar görürken, akşamki bülteni, yarınki yazıyı düşünmek her babayiğidin harcı değildir.

Kavgayı hiç sevmeyen ama o kadar da cesur olabilen biriydi Birand.

İş delisiydi, oğlu Umur’un büyüdüğü yıllarda işten arta kalan zamanların babasıydı.

Torunu Umberto Ali için deliren, şekilden şekile giren bir dede oldu. Kuvvetle muhtemel bıraktığı eksikliklerin acısını böyle çıkardı Birand...

***

Haberci şansı vardı, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında yapılan ve gazeteci olarak parladığı Cenevre müzakerelerinde en önemli bilgiyi, tuvalette karşılaştığı İngiliz Dışişleri Bakanı’ndan almıştı.

Irak Savaşı’nın ABD Savunma Bakanı Rumsfeld’i Brüksel yıllarından tanırdı.

Meslek hayatında şans diye tanımlanacak daha bir sürü olay yaşamıştı ama en büyük şansı aynı zamanda en büyük eleştirmeni olan eşi Cemre Birand’tı...

İnsan başkasının değil de en çok sevdiklerinden gelen eleştiriye üzülür ya, Birand Cemre Hanım’ın eleştirilerin den hep bir ders çıkardı.

***

Andıçlandı, işini kaybetti, hakkında davalar açıldı, bazen herkesi sarsan ya da çoğu kişiyi kızdıran cümleler kurdu.

Televizyonculukta bilinen bir gerçek vardır, adına love or hate ilişkisi derler.

Kısa tanımı, insanlar sevdikleri ya da nefret ettikleri kişilere kayıtsız kalamazlar. Kayıtsız kalınamayan ekran yü zü her zaman seyirci çeker...

Birand onlardan biri hatta birincisiydi... Mekanı cennet olsun...