Haydi kızlar kooperatife


‘AK Parti Urfa’da her zamanki gibi açık ara birinci’

Şanlıurfa milletvekili Zeynep Karahan Uslu’yu epeyce bir zamandır heyecana boğan kadın çalışmasını yerinde görmek için düştüm Urfa yollarına. Uçak hareket ederken “bismillah”, inerken “elhamdülillah” diyen yolcularla birlikte vardık Harran ovasının bereketli bağrına.

Yol boyu önümdeki arkamdaki, sağımdaki solumdaki yolcuların 30 Mart yerel seçimleriyle ilgili konuşmalarından anladım ki Urfalılar kararını çoktan vermiş, bildirmek için gün sayıyor.

Uçakta sessizce dinlediğim konuşmaların ve iki gün boyunca Urfa’da yaptığım sondaj çalışmalarının özeti şu: Urfalılar Başbakan Erdoğan’a büyük bir sevgi ve güven besliyorlar. AK Parti hükümetlerinin yaptığı hizmetleri tek geçiyorlar. Verdikleri örneklerden ve ifadelerinden anladığım kadarıyla “paralel yapı”ya kızgınlıkları ise kırgınlıklarının önüne geçmiş durumda.

ŞANLIURFA TÜLMEN KÖYÜ 30 ÜYESİ DE KADIN OLAN TARIM KOOPERATİFİYLE BÖLGEYE MODEL OLACAK

Bin beş yüz koyunla tarım kooperatifi işleten Tülmenli kadınlarla dayanışma içindeki Şanlıurfa milletkvekili Zeynep Karahan Uslu “Bölgede töre ve terör yok, bambaşka kadın hikayeleri var, Türkiye bunu görmeli” diyor.Şimdi gelelim kadın mevzuuna. Soluksuz şekilde seçim işleriyle uğraşan Zeynep Karahan Uslu ile buluşuyor ve Şanlıurfa merkeze bağlı Tülmen köyüne doğru yola çıkıyoruz. Zeynep Hanım yolda bana 8 Mart kadınlar gününü de hatırlatıyor ve “birazdan göreceksin, kadın elinin ve emeğinin nelere kadir olduğunu” diyor.

Köye varıyoruz. Tülmen köyünün kadınları yöresel kıyafetlerini giymiş, kooperatif bahçesinde toplanmış. Çocukların ve kadınların neşeli sesleri ağıldaki koyunların melemelerine karışıyor. Daha oturur oturmaz, koyunlardan sağılmış birer bardak taze süt getirip koyuyorlar önümüze, mmm inanılmaz bir lezzet!

Sütümüzü içiyor ve bölge kadınlarıyla kadın tarım kooperatifinin hikayesini konuşmaya başlıyoruz. Zeynep Karahan Uslu bölge kadının Türkiye genel kamuoyunca yanlış tanınmasından duyduğu rahatsızlığı vurgulayarak giriyor söze:

‘Abla bize bi kafe açsana’

“Güneydoğuda kadınların belki bir çok coğrafyaya göre kendine has bir hikayesi var. Alışılmış kalıpların dışına çıkmak isteyen, kendisi için daha iyi bir hayat tasavvuru olan, talepkar bir kadın profili var aslında burada. Üstelik bu sadece genç kuşak için geçerli değil. Bütün kuşaklar böyle. Hani derler ya, “bir bayrak rüzgar bekliyor, dalgalanmak için” diye. Onun gibi Güneydoğu’da kadınların profili tam da böyle. Toplumsal koşullar, bugüne dek pek çok iktidar tarafından sunulmayan imkânlar çerçevesinde oluşmuş bir yapılanma var ama bunun değişmesini hayal eden, talep eden bir kadın duruşu da var. Hem de hayatın her alanında, her kesimde, her yaş grubunda, köyde kırda mezrada. Köylerde “abla bize bir kafe açsana, biz de kızlarla oturalım” diyen genç kızların olduğu bir Urfa’dan, Güneydoğudan bahsediyoruz. Birilerinin alışılageldiği gibi bastırılan kadınlardan başka kadın hikayeleri de var burada”.

Köydeki kızkardeşlerimle başardık

Ya kooperatif hikayesi? Şöyle diyor Zeynep hanım: “12 yıldır bölgede kadınların taleplerine karşılık gelebilecek çok sayıda hizmet sunuluyor aslında. Kadın sığınma evleri, kadın kültür merkezleri, ÇATOM’lar, kurslar, mikro krediler... Şehirdeki hatta ilçedeki kadına toplu hizmetlerle ve hızlı biçimde ulaşmak mümkün. Fakat Güneydoğunun pek çok ili gibi Urfa nüfusunun da büyük kısmı kırsalda yaşıyor ve köydeki kadın bu tür olanaklara daha az sahip oluyor.

Köydeki kadınlarımız için ne yapabiliriz diye düşünürken çıktı bu fikir. Onların kendi işleri eylemleri üzerinden bir konumlandırma yapmak istedik. O da hayvancılık ve tarım üzerinden olabilirdi. Hayatın her alanındaki kadının kendi ayakları üzerinde durabileceğini, katma değer sunabileceğini, bunu hem kendisine hem başkalarına gösterebileceğini bilen, başkalarının da “evet biz de yapabiliriz” diyebilecekleri bir model olsun istedim. Bu da benim hayalimdi. Hamdolsun gerçekleşti. Tülmen’deki kız kardeşlerimle bunu başardık, başaracağız. İnanıyoruz ki o zaman Tülmen tek kalmayacak, bu bölgenin başarısı olacak. O zaman şu da görülecek: Güneydoğu’da güzel şeyler oluyor. Burası sadece kadınlara yönelik şiddetle, töreyle ya da terörle anılan bir bölge değil. Aynı zamanda kadim medeniyetlerin beşiği. Muhteşem mimarisiyle, olağanüstü mutfak kültürüyle, insan sevgisiyle de kaim olmuş ve daim olacak bir coğrafya. Burada güçlü, güzel ve onurlu kadınların büyük bir hayat duruşu var sergiledikleri. Bu tarafta toplum değişiyor. Öbür tarafta bu değişimi destekleyecek bir politik irade var. Bizler bölgedeki politik aktörler olarak katalizör olmaya gayret ediyoruz. Yağ var, un var, şeker var, şimdi helva yapma zamanı”.

Etinden, sütünden, gübresinden

Tülmen Tarım Kooperatifi 30 üyesinin tamamı kadınlardan oluşan bir kooperatif. Bu yanıyla Urfa’da ve bölgede bir ilk. Üyeler arasında Kadın Çiftçiler Yarışıyor yarışmasında il birinciliği alan üyeler de var. Yaklaşık 1 buçuk milyon lira bütçeyle geçen yıl ortalarında yola çıkmışlar. Tarım Bakanlığından geri ödemeli alınan kredi ile koyunlar satın alınmış, hamile koyunlar doğurmuş, şu an ağılda bin beş yüz koyun-kuzu var.

Amaçları çoklu üretim yapmak. Yani koyunların etini, sütünü, gübresini satacak, önümüzdeki yıl peynir ve yoğurt üretimine de geçecekler.

Tüketen değil üreten olmak istiyoruz

Kooperatif başkanı Suna Rastgeldi:

Ben burada doğdum büyüdüm, sekiz torun sahibiyim. Yaşım 65 fakat işim bitmemiş, yola tam gaz devam ediyorum, çok heyecanlıyım. Bu benim 30 yıllık hayalimdi. Böyle şeyler yapmalıydım ben. Ufak çaplı yapıyordum da amma beni tatmin etmiyordu. Zeynep Hanım’ın televizyonda bir konuşmasını duydum. Gittim projeye talip oldum.

Erkeklere ‘artık yeter bize müsade’ dedim

Erkeklere de dedim “artık yeter, bize bir müsaade edin”. Köyümüz iyidir ama ne olursa olsun bizi inciten şeyler de var. Biz köyde yaşıyoruz, bir ev kadının görevi çok ağırdır ama buna rağmen kadının dışarıda işi yoksa ona tüketici olarak bakılır. Bu gibi şeylerden kurtulmak için, bu projeyi de görünce çok güzel sahiplendik biz. Zeynep Hanımla buluştuktan sonra gördüğüm serap gerçeğe dönüştü. Gecenin 11’inde de başımız sıkıştığında aradığımız bir anamız var arkamızda; Zeynep Hanım. Projemizin ilk müjdesini Emine Erdoğan vermişti. O yüzden ben ikisine de “aney” diyorum Urfa ağzıyla...

Ellerim kadın eli gibi değil ama benim gururum

Köyümüz 500 hanelidir. Çevre köyler şimdi durmuş pür dikkat bizi izliyor. Bazen “kadın başınıza..” da diyorlar ama o sözler bize kamçı oluyor. Bu yıl çok zor bir yıl. Yağmur yağmadı, davarımızı otlağa çıkaramadık ama başaracağız. Bu hanımların hiçbiri kabından çıkmış değildi ama bakın özgüvenimiz gelişti. Biz istiyoruz ki köylü köyünde kalsın. Biz köyümüzde mutluyuz. Elimize imkân geçince daha mutlu olduk. Zeynep Hanım hadiyin kızlar diyerek bizi bu günlere getirdi. Bakın ellerimize, hiç kadın eline benziyor mu? Ama övünüyorum ben bununla.

Kadınlar patron kocalar çalışan

Tülmen köyünün okuma yazma oranı yüksek. Köyde kızlara mirastan eşit hisse de veriliyormuş. Köylüler bunu gururla söylüyor. Müteşebbis ruhlu kadınların olması da boşuna değil. İlginç bir hikayesi de var kooperatifin. Köyde daha önce erkeklerce kurulmuş bir kooperatif var imiş. Ama hiç dikili taşı yok imiş. Kadın kooperatifi fikri gelişince erkekler istifa etmiş, kadınlar devralmış ve kooperatif ayağa kalkmış. “Böylece bir işe kadın elinin değmesinin ne olduğunu da gösterdik onlara” deyip gülüyorlar. Erkeklerle aranızda bir husumet doğmadı ya, diye soruyorum. “Yok” diyorlar, “sağ olsunlar onların desteğiyle geldik bugünlere”. Hafif bir tebessümle erkek gücüne ihtiyaç olduğunda kocalarını ücretli olarak çalıştırdıklarını da anlatıyorlar komplekse girmeden.

Başbakan sevgisi çok büyük

Seçimleri sorduğumda Zeynep Karahan Uslu da AK Parti’nin önceki bütün seçimlerde açık ara birinci olduğunu hatırlatıyor ve durum değişmeyecek diyor. “Urfa’da Sayın Başbakanımıza büyük bir sevgi var. O sevgi siyasal motivasyonu çok artırmıştır. 1.2 milyar dolarlık bir proje olan Suruç tünelleri gibi, GAP projesinin bitirilmekte oluşu gibi dünya çapında klasmana girebilecek yatırımların AK Parti döneminde bir bir bitirildiğini gören, eğitim ve sağlık yatırımları gibi sosyal yardımların hayatlarını değiştirdiğini tecrübe eden Urfalılarda ama özellikle kadınlarda büyük bir memnuniyet

var. Bir de burası uzun yıllar kültürel hak ihlallerinin, faili meçhullerin yaşandığı bir bölge. Bir gün bir beyaz Toros gelir, o arabaya binilir ve bir daha dönülmez bilgisi herkesin aklının bir köşesinde hala taze. O kötü günlerin yarası henüz kabuk bağlıyor. Dolayısıyla özgürlük demokrasi ve kültürel hak taleplerinin de on küsur yıl içinde yüksek biçimde karşılanmış olmasının bölgede ve Urfa’da ciddi bir karşılığı var. Ayrıca süreç de devam ediyor. Malum demokratikleşme paketi daha yeni Meclis’te onaylandı. Bölgede demokratikleşme talebi, sosyal refah talebi ve bireysel özdeşlik duygusu Başbakanımız üzerinden yüksek biçimde karşılandığı için Urfa’nın motivasyonu yüksek biçimde devam ediyor”. Uslu, Osman Baydemir’in Şanlıurfa adaylığı için ise ‘sonucu değiştirmez’ diyor.