‘Hayýr’ çýkma ihtimali var mý?

Kimi Ankara kulislerinde “Ak Parti’nin B planý” baþlýðý altýnda bir ihtimal deðerlendiriliyor. “B planý”nýn, “Referandumda hayýr çýkmasý” ihtimaline karþý düþünüldüðü notlarý da yer alýyor bu yazýlarda.

“7 Haziran - 1 Kasým farký” baþlýklý yazýmda, Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoðlu’nun haberinden hareketle bu meseleyi deðerlendirmiþtim. O yazýmda þunlarý not etmiþtim:

“Ne dersiniz, ‘Hayýr’ çýkan bir Türkiye nasýl bir siyasi atmosfere tanýk olur? Ak Parti için de, Cumhurbaþkaný Erdoðan için de “Hayýr” ihtimali düþünülebilir bir ihtimal midir? Böyle bir yola “Hayýr” ihtimali düþünülerek çýkýlýr mý? Çýkýlmaz ama seçim demek her ihtimale hazýr olmak demek, ve asýl onun için, mücadelenin bütün safhalarýný en ince ayrýntýsýna kadar görmek lazým.”

Nasýl bir sonuç görünüyor referandum için?

Çok farklý rakamlar var hiç kuþkusuz. Yüzde 60-70 bandý bir yanda, yüzde 40-50 bandý öteki yanda.

Kimi hesaplar, Ak Parti - Mhp oylarýný toplamaya göre yapýlýyor, kimi hesaplar Ak Parti tabanýnda fire, MHP’de muhalefet ve Kürt oylarýnda Ak Parti - MHP birlikteliði ve HDP’ye yönelik operasyonlarýn yansýmalarýna göre...

Ahmet Türk’ün tutuklu yargýlanmasý ve hastaneye götürülürkenki görüntülere Galip Ensarioðlu, Abdurrahman Kurt ve Mehmet Emin Ekmen gibi bölgede tanýnmýþ eski - yeni Ak Parti milletvekillerinin sür’atle tepki vermeleri bölgede yaþanan hassasiyetin yansýmasý olmalý.

Rakamlar þüphesiz kesin deðil. Þüphesiz kampanyalar baþladýðýnda ordan oraya ordan oraya akýþlar olacak. Þu andaki duruma iliþkin, daha objektif diye nitelenebilecek bir rakamý ben, Özlem Zengin’in Habertürk’ten Kübra Par’a verdiði mülakatta gördüm. Özlem Haným, halen Cumhurbaþkanlýðý baþdanýþmanlarý arasýnda. Kýsa süre milletvekilliði yaptý. Her tür medyaya çýkýyor. Farklý alanlarla iliþkiye önem veriyor ve “inandýrýcý olma” kaygýsýný önemsiyor.

Onun “Hükümete yakýn isimler, ‘Evet’ oranýnýn yüzde 60 - 70 civarýnda olduðunu söylüyor” þeklindeki soruya karþýlýk þu sözlerini “mutfaktaki bilgi” olarak anlayabiliriz diye düþünüyorum:

“Yok, ben öyle bakmýyorum. Net oran vermek doðru deðil ama ben þu anda yüzde 50 bandýna yaklaþtýðý kanaatindeyim.”

Bu ifadeler nasýl bir rakamý akla getiriyor?

Belli ki henüz gönüller rahat deðil.

Belki de bu kaygýlar “Ak Parti kurmaylarý”ný “Ya ‘evet’ çýkmazsa” gibi bir ihtimali ve “B planý”ný dikkate almaya sevk ediyor.

“Sayýn Cumhurbaþkaný meydanlara çýkarsa...” ifadeleri de “Evetler” için doping olabilir umudu çerçevesinde seslendiriliyor. Þöyle bir kaygýyý görmezden gelmemek lazým: Tartýþmanýn bir boyutu Cumhurbaþkaný’nýn tarafsýzlýðý ekseninde yürüyecek, görüntü bu olguyu nasýl etkileyecek? 7 Haziran öncesinde Cumhurbaþkaný’nýn meydanlarda “Baþkanlýk kampanyasý” yürütmesi pozitif etki yapmadý mesela.

Ben “7 Haziran - 1 Kasým farký” baþlýklý yazýmda asýl referandumdan hayýr çýkma ihtimalini “alarm niteliðinde” gördüðümü belirttim.

Ak Parti böyle bir ihtimali ne kadar “muhtemel” görüyor bilmiyorum, ama o ihtimalin gerçekten düþünülmesi bile ürkütücü bir durumdur.

Ýnsanlarla temaslarýmýzda bana soruluyor:

- Hocam, referandumdan hayýr çýkarsa, seçime mi gidilir?

Ne dersiniz, ne olur öyle bir durumda?

Ben soruyorum:

- Referandumdan sonra seçim ne yapacak ki?

“Seçime gidilir, HDP ve MHP baraj altýnda kalýr, Ak Parti 367’nin üstünde Meclis’e gelir ve anayasa deðiþikliðini yapar. 3 Kasým’da yüzde 34 oyla Meclis’te üçte iki çoðunluðu saðlamadý mý?”

Sorunun cevabý bu olabilir mi?

Halk oylamasýnda reddedilen bir þeyi, yeniden Meclis’ten geçirmek mümkün
olur mu?

Referandumda reddedilen bir anayasa deðiþikliðinden sonra Cumhurbaþkaný - Hükümet iliþkileri, bugünkü “fiili” durum gibi bile devam edebilir mi?

Referandumdan “Hayýr” çýkaran bir muhalefet iktidarý rahat býrakýr mý?