Hayýr devrim yaptýk can suyu veriyoruz

Türk sinemasýna kibrit suyu mu döküyorsunuz?

54yýllýk mazisiyle Türkiye’nin en eski, en köklü ve en etkin sinema organizasyonu olan Antalya Film Festivali’nin ‘Ulusal Yarýþma’ bölümü kaldýrýldý. Bundan böyle yalnýzca Uluslararasý Yarýþma ile yoluna devam edecek festival. Karar açýklanýnca sinema sektöründe film koptu, sigortalar attý. Alýnan karar, ideolojisi ne olursa olsun, her kesimden tepkiyle karþýlandý. Hatta öyle ki sinema sektörü bugünlerde 4-5 bin imzalý boykot bildirisi yayýnlamak üzere hazýrlýk yapýyor.

Hal böyle olunca… Eleþtirileri topladým ve iþin baþýndaki ismi, Antalya Büyükþehir Belediye Baþkaný Sayýn Menderes Türel’i aradým. Konuþtuk.

-‘Siz’ dedim, ‘Ulusal yarýþmayý kaldýrarak Türk sinemasýnýn dibine kibrit suyu mu dökmek istiyorsunuz?
Cevap: Hayýr, biz kibrit suyu dökmüyoruz, aksine Türk sinemasýna can suyu veriyoruz. Zamanla yapýlan iþin doðru olduðu görülecektir.

-Nereden çýktý ulusal yarýþma bölümünü kaldýrmak?
1964’te, yani benim doðduðum sene, babamla birlikte gazeteci Behlül Dal ve dönemin Belediye Baþkaný Avni Tolunay Türkiye’de dahi tanýnmayan Antalya’yý tanýtmak için bir faaliyet baþlattýlar. O zaman Antalya turizm cenneti olacak bir potansiyele sahip ancak kimsenin haberi yok. Antalya Film Festivali bu düþünceyle doðdu.
O günden bugüne 54 sene geçti. Ve artýk Antalya dünya çapýnda bir Turizm markasý oldu. Biz Antalya Film Festivali’nin bu noktadan sonra daha üst bir seviyeye taþýnmasý gerektiðini düþünüyoruz.

- Sektörle konuþtunuz mu, yoksa ben yaptým oldu mu diyorsunuz?
Ben 12 yýldýr sektörle konuþuyorum. Bunun tohumlarýný 12 senedir ekiyoruz. ‘Ben yaptým oldu’ diye bir þey yok. 2005 senesinde, ilk defa, ulusal yarýþmanýn yanýna uluslar arasý yarýþmayý ben koydum. Þimdi iki yarýþmayý birleþtirerek çýta yükseltiyoruz. Bugün aklýmýza gelmiþ deðil. Duygusal fanatiklikten, ‘eski günler’ baðýmlýlýðýndan, tutuculuðundan kurtulursak, yapýlan iþin aslýnda Türk sinemasýnýn standardýný yükseltmek olduðu anlaþýlacak. Farklý söylemleri de anlayýþla karþýlýyorum.

DESTEÐÝ KESÝYOR MUSUNUZ?

Antalya gösterim imkaný bulamayan, ulusal çapta yarýþan filmler için de bir nefes borusuydu, siz bunu kesmiyor musunuz?
Antalya Film festivali 54 sene önce baþladýðýnda Türkiye’de hiç film festivali yoktu. Bugün 30 tane film festivali var. Ve çok güzel, çok baþarýlý örnekler... Ýnþallah onlar da Antalya kadar tecrübe kazandýðýnda, Türk sinemasýný yukarýlara taþýyacak hedefler koyarlar. Biz en eski festival olarak bu tecrübeye sahibiz ve bunu dünya standardýna taþýyacaðýz.

Türk sinemasýna parasal desteði kesiyor musunuz?
Tam tersine, geleceðin sinemacýlarýna yatýrým yapýyoruz. Antalya Film Forum olarak senaryodan yapým aþamasýna kadar destek veriyoruz. 450 bin liralýk desteði tamamen Türk sinemasýna ayýrdýk. Ödül vererek gençleri cesaretlendiriyoruz. Ýki yýl önce imkansýzlýktan filmini çekemeyen parlak bir projeyi destekledik. Bizden aldýðý teþvikle film çeken arkadaþýmýz Karlovy vary’den ödül aldý.

Ödül törenlerinin siyasi þova dönüþmesinin etkisi var mý ulusal bölümün kaldýrýlmasýnda?
Hiç etkisi yok. Kobani olaylarý olurken de festival yaptýk, isteyen istediðini söyledi, bir sansür koymadýk. Kaldý ki uluslararasý yarýþmada mesaj verilmeyeceðinin garantisi yok ki. Ben SÝYAD yazarlarý ile kültür sanat muhabirlerinin olduðu bir toplantýda þu soruyu sordum: Geçen sene uluslararasý yarýþma bölümünde kimin ödül aldýðýný hatýrlýyor musunuz dedim. Kimse hatýrlamadý. Ve geçen sene uluslararasý yarýþmada birinci gelen bir Türk filmiydi üstelik.

Ulusal yarýþmadan ne istediniz, kalsa olmaz mýydý, sonuçta orada farklý anlayýþlara sahip Türk filmleri görücüye çýkma imkaný buluyordu?
Bizim eforumuzun ve bütçemizin yüzde 60-70’ini ulusal yarýþma alýyor. Bizler bu gücü birleþtirerek eforumuzu ve ekonomimizi teke dönüþtürmek istiyoruz.

PORTAKAL DEVRiMi

Ya eleþtiriler?
Kalýplarý kýrýyoruz. Cannes’dan, Berlin’den, Tokyo’dan ödül aldým diye gurur duyuyor yönetmenler. Antalya’da da bunu yapmak istiyoruz. Bizim þevkimizi kýrmasýn sektördeki arkadaþlar. Devrim niteliðinde bir karar veriyoruz ve devrimciler korkak olmaz. Biz bir cesaretle bir iþe kalkýþtýk ve bunun arkasýnda duracaðýz. Bugün eleþtirenler yarýn ‘Galiba iyi þeyler oluyor’ diyecek.

Niye iþin baþýna bir Ýngiliz geldi, Türk isim bulunamadý mý?
Biz kimi koysak bir kulp bulunur. Bu konuda geçmiþte bir ton dayak yemiþliðimiz var. Ben uluslar arasý bir yarýþma yapýyorum. Festivalin artistik direktörü Avrupa’da pek çok festivalin yönetiminde yer alan film yapýmcýsý Mike Downey. Danýþmanýmýz Saraybosna Film Festivali direktörü Mirsad Purivatra. Antalya Film Forum’un direktörü Zeynep Atakan. Bunlar sinema endüstrisinin saygýn isimleri. Ýki sene anlaþmamýz var. Baþarýlý olurlarsa devam ederiz.