15 Temmuz’da demokrasinin yanýnda durduðunu söyleyen, mevzu edildiðinde keyifle kurulup, “Aradým çocuklarý... Dedim ki... Ne olursa olsun, demokrasinin yanýnda duracaksýnýz...” diye masallar anlatan muhterem Aydýn Doðan’ýn eli gözü oynamaya baþladý.
Kemal Kýlýçdaroðlu, “kan dökülür”diye mevsimi açmýþtý. Sonra niyeyse garip bir suskunluða büründü.
PKK, “ülke bölünecek, aman ha!” diye kaygý bildirmiþti.
Kemalist ulusalcý önder, “Mart ayýnda oluk oluk kan akacak” buyurmuþtu.
Muhteremin gazetesi de hangi geliþmelerin TSK’yý “derin rahatsýzlýða” sürüklediðini haberleþtiriyor.
TSK içinde “kaygýlý bir kesim” varmýþ.
Bunlar bazý þeylerden (ve bu arada Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Hulusi Akar’ýn yönetme biçiminden) rahatsýzmýþ...
Rahatsýzlýk oluþturan 7 baþlýk varmýþ...
Bunlarýn arasýnda baþörtüsü meselesi, Kardak’taki gövde gösterisi filan da bulunuyormuþ.
Böyle bir haber...
Haberin baþlýðý, “7 Soru, 7 Cevap...”
Güya Ankara temsilcisi Hande Fýrat, rahatsýzlýk oluþturan konularda askeri kaynaklarý aramýþ, onlardan aldýðý cevaplar üzerine böyle bir haber yapmýþ.
Muhteremin gazetesi kendini böyle savunuyor:
Hande Fýrat, habercilik amacýyla Orgeneral Akar’a yönelik söz konusu eleþtirileri ve suçlamalarý Genelkurmay Baþkanlýðý Ýletiþim Dairesi’ne sormuþ, aldýðý yanýtlarý da yine “gazetecilik ölçüleri” içinde haberleþtirmiþ.
Haberi okuduðumuzda edindiðimiz ilk izlenim þu oluyor:
TSK’da (hem Akar’dan, hem mevcut iktidardan rahatsýz olan) bir “cunta yapýlamasý” var...
Zaten Hande Fýrat da haberini böyle anlayalým diye kurgulamýþ.
Ýyi de, “cunta yapýlanmasý”ný bildiren (ihbar eden) haberin baþlýðý neden “7 Soru, 7 Cevap?”
Daha uygun bir baþlýk bulunamaz mýydý?
Hadi diyelim ki, Hürriyet’in çok akýllý editörleri, meseleyi köpürtmemek ve akla kötü þeyler getirmemek adýna, haberi bu baþlýkla duyurmayý uygun gördüler. Bir anlamda sorumlu ve saðduyulu bir tavýr sergilediler.
Peki, devam sayfasýndaki baþlýk neden yüz seksen derece deðiþiyor ve “Karargâh Rahatsýz” haline getiriliyor?
Bir rahatsýzlýk vakýa...
Zaten gazete de, “7 Soru, 7 Cevap” diye kýlýflayarak, bu rahatsýzlýðý duyuruyor.
Ýyi de, rahatsýz olan kim?
Birinci sayfa editörlerine göre, TSK’daki cunta yapýlanmasý rahatsýz...
Devam sayfasý editörlerine göre ise Karargâh (yani Genelkurmay Baþkaný Hulusi Akar ve maiyetindekiler) rahatsýz...
Hadi diyelim ki, cuntacýlar Hulusi Akar’ýn yönetiminden rahatsýz.
Peki, karargâhtakiler kimden rahatsýz?
Hulusi Akar’dan rahatsýz olanlardan mý rahatsýz, mevcut iktidardan ve iktidarýn kimi uygulamalarýndan mý rahatsýz?
Hangisi?
Haberi dikkatle okuduðumuzda, karargâhtakilerin cuntacýlardan rahatsýz olduðu sonucunu çýkarýyoruz. Çünkü Akar’a yönelik eleþtiriler ve suçlamalar Genelkurmay Baþkanlýðý Ýletiþim Dairesi’ne sorulmuþ, alýnan cevaplar üzerine böyle bir haber yapýlmýþ.
Fakat yine de tatsýz ve tuhaf bir haber...
Zamanlamasý da oldukça manidar...
Haberin dili ve atýlan baþlýklar (hele devam sayfasýnda atýlan baþlýðýn ima ettikleri) son derece problemli.
Öyle tuhaf bir haber ki, insanýn, “Hayrola, eliniz gözünüz oynamaya baþladý... Darbeye mi aþerdiniz?” diyesi geliyor.
Fakat mesele burada kalmamalý.
Savcýlar duruma el atýp, Hürriyet gazetesinin haber verdiði cunta yapýlanmasýný ortaya çýkarmalý.
Hande Fýrat’la, Genelkurmay Ýletiþim Dairesi Baþkaný’nýn tanýklýðýna da baþvurmalý.
Hatta demokrasinin yanýnda durduðunu söyleyen yiðit Aydýn Doðan’ýn da ifadesini almalý!