Hayırlar fethola, şerler defola

Seçim propagandasında dini  istismar etmek fevkalade çirkin bir şey. 

Dinle diyanetle alakası olmayan siyasetçinin sadece seçim çalışmalarında din  edebiyatı yapması zaten ne haline yakışıyor ne de kaline.

Din istismarı evet çirkin bir şey.

Siyasetçinin din üzerinden propaganda yapması ne kadar çirkinse, seçmenin oyunu verirken dini değerlerini göz önünde bulundurması o kadar normaldir.

Siyasetçiler bunu bildiği için dini mesaj verme ihtiyacı hissediyor.

***

İşlediği zerre miktarı her iyiliğin de kötülüğün de karşılığını öteki dünyada göreceğine iman eden bir mümin oyunu verirken inancına mı yoksa menfaatine mı bakacağını tahminde zorlanmayız.

Kimsenin etkisi altında kalmadan inancının esasları üzerinden vicdanına danışmayı kastediyorum.

Yoksa mensup olduğu cemaatin liderine gözü kapalı itaat eden iradesizlerden bahsetmiyorum.

İradesine sahip akl-ı selim sahibi reşit insanlar artık günümüzde neyin faydalı neyin zararlı olduğuna karar verebilecek iletişim kanallarına sahipler. Hele de biraz dini bilgileri varsa cemaat liderlerinin yönlendirmeleri de pek fayda etmez.

***

Evvelki  gün Risale-i Nur şakirtlerinin en eski gazetelerinin manşetinin üstünde ilginç bir ikaz vardı.

Okuyucularını ikaz eden yazıda kısaca, Risale-i Nur talebeleri olarak DP’nin ve AP’nin devamı olan Demokrat Parti’ye oy vereceklerini hatırlatıyordu.

Bediüzzaman Said Nursi’nin bazı talebeleri AK Parti’ye oy vereceğini ilan ettikten sonra anlaşılan bazı okurlar bundan etkilenmiş olacak ki gazete oylarını Demokrat Parti’ye vermelerini ikaz ediyor.

***

Demokrat Parti sözde Menderes’in mirasını sahipleniyor. Bu yazıyı okuyan siz değerli okurlarımız hafızalarınızı bir yoklayın bakalım Demokrat Parti’nin genel başkanı kimdir?

Bilen ya da hatırlayan var mı?

Hani bir dönem Besim Tibuk İstanbul il başkanlığı yapmıştı, sırf turist cezbetmek için ‘Türkiye’nin hilafeti getirmesi gerekir’ kabilinden sözler etmişti de hemen partiden ihraç edilmişti ya o parti.

Bir dönem de şu anda AK Parti’de genel başkan yardımcısı olan Süleyman Soylu’nun genel başkanlığını yaptığı ve istifa ettiği parti.

2011 genel seçimlerinde % 0.65 oy alabilen parti.

***

Meclise girme imkan ve ihtimali sıfırın altında olan verilen oyların çöpe gideceği yüzde yüz kesin olan bu partiye oy vermeye çağrının tek sebebi ‘aman oylar AK Parti’ye gitmesin’.

Çünkü partilerin liderlerine, programlarına ve icraatlarına bakıldığında akl-ı selim bir nur talebesi tereddütsüz oyunu AK Parti’ye verir, bunu görüyorlar ve engel olmak için böylesine komik mi komik yazılar yayınlıyorlar.

Milli İttifak adı altında yoğun bir propaganda yapan kardeşlerimizin durumu da bu Nur talebesi olduğunu iddia edenlerden farksız.

Bu iki partinin 2011 seçimlerinde aldıkları toplam oy % 1.99. Barajı aşma imkan ve ihtimali görünmüyor.

***

Bu çalışmaların varacağı tek sonuç oyların AK Parti’ye gitmemesi. AK Parti’nin oyları ne kadar azalırsa muhalifler o kadar güçlü görünecek.

Bu kardeşlerimizin çabalarıyla güçlü Türkiye istemeyen uluslararası güçlerin çabaları örtüşüyor.

Onlar da AK Parti iktidarının son bulmasını istiyorlar, bu istikamette girişimlerde bulunuyorlar.

Oysa AK Parti icraatlarıyla bütün dünya ya ispat etmiştir ki Menderes’in de Özal’ın da Erbakan’ın da yapmak isteyip yapamadığını yapmış ve sadece Türkiye toplumunun değil bütün bir ümmetin umudu haline gelmiştir.

AK Parti liderliği köklerini anlatırken Menderes, Özal ve Erbakan’a açıkça sadakatini hem sözleriyle hem icraatlarıyla ilan etmiştir.

Türkiye karşıtı dış medyayı yakından takip ediyorum ve bazı uluslararası TV kanallarına misafir oluyorum. Türkiye muhaliflerinin AK Parti’den ne denli rahatsız olduklarını gördükçe ülkemdeki AK Parti muhalifi kardeşlerimi hatırlıyor ve üzülüyorum.

Pazar günü akl-ı selimin galip geleceği temennisiyle Cumanız mübarek olsun.