Dünyaca ünlü Ýrlandalý kadýn þarkýcý Sinead O'Connor Müslüman olduðunu açýkladý. Twitter'da paylaþtýðý mesajlarda, hayranlarýna Katolik Hrýstiyanlýðý terk ederek Ýslam'ý seçtiðini duyurdu.
O'Connor, "Müslüman olduðum için gurur duyuyorum. Bu, her akýllý maneviyatçýnýn doðal olarak varacaðý bir sonuç. Tüm kutsal yazýtlar bizi Ýslam'a götürüyor. Ýslam tüm diðer kutsal kitaplarý gereksiz kýlýyor" ifadelerini kullandý.
Dünyaca ünlü bir sanatçý, sporcu, entelektüel Ýslam’ý seçince þu noktaya takýlýyorum.
Ortada onlara Müslümanlýðý sevdirecek, yüce dinimize yöneltecek çok az örnek varken, biz Müslümanlarýn hal dili epey yýpranmýþken, bu insanlar ne büyük kahramanlýk yapýyorlar.
Kahramanlýk yapýyorlar, çünkü bizim periþanlýðýmýzý mesele yapmýyor, buna takýlmýyorlar.
Bir gazete yöneticisi olsaydým, yeni ismiyle Þüheda Davitt’ten bir röportaj talep eder, yeni manevi dünyasýndaki derinliði anlatmasýný isterdim. Hangi fýrtýnalarý, sorgulamalarý yaþadý? Manevî yolculuðunda Kur’an’dan nasýl etkilendi?
Bizim alýþkanlýk haline getirdiðimiz, lafta býraktýðýmýz Müslümanlýða yönelirken duygu dünyasýnda hangi güzellikleri yaþadý?
Bizim etkilenmediðimiz hangi ayetler onu iliklerine kadar sarýp sarmaladý?
Yeni ismi ile Þüheda Davitt, Twitter hesabýndan baþörtülü fotoðraflarýný paylaþýrken profil resmini, üzerinde "Wear Hicab" (Hicap Giy) ifadelerinin yer aldýðý bir grafik-metin düzenlemesiyle deðiþtirdiði görüldü. Baþörtülü bir fotoðrafýný paylaþarak altýna "mutlu" notunu paylaþmasý dikkati çekti. Bakara Suresi'nde geçen Hazreti Musa'nýn "Böyle cahillerden biri olmaktan Allah'a sýðýnýrým" (Ayet 67) sözünü paylaþtý.
Tahmin ediyoruz ki, Türkiye’deki sinsi Ýslam düþmanlarý, Batý’da çok daha fazla. Þimdi bu kadýn sanatçýnýn eski yaþantýsýndan kesitler, fotoðraflar, videolar atacaklar topluluklarýn önüne. Hayatýnda inkýlâp yapmýþ insanlarý mazisiyle karalamaya, onlarýn Ýslam’ý yaþantýyý seçmedeki kararlarýnýn etkisini azaltmaya uðraþacaklar.
Allah (CC) tövbeleri en çok kabul eden olduðu halde, bunu övdüðü halde insanlar Ýslam’a uyanacak diye kahrolanlar, insanlarýn peþini býrakmayýp “tövbe edemezsiniz” diye yýllardýr iðrenç baskýlar uyguladýlar.
Ýslam’ý yaþamayý tercih edenlerin bu saldýrýlara aldýrmamalarý ayrýca bir kahramanlýk.
Batý’da, Birleþmiþ Milletler’de bugün medeni olmanýn temel ölçülerinden biri din ve vicdan özgürlüðüdür. Ancak bu özgürlük Ýslam lehine olduðunda ön yargýlarý devreye sokan zihniyetler, maalesef ülke yönetimlerinde ve bilhassa medyada çok güçlüler.
Ýslam’ýn, günümüzde Batý’nýn çöken, pörsüyen deðerleri karþýsýnda insanlýða bir alternatif mesaj olarak sunulmasýndan büyük endiþe duyuyorlar.
Asýl endiþeleri, büyük bir arayýþýn Ýslam’a yönelmesidir. Çok az örnek olmasýna raðmen, Ýslam’a yönelme, ancak insanlarýn arayýþ içinde olmalarý ile izah edilebilir.
Ýçerde ve dýþarýda Ýslam’ý seçenler için mütedeyyin insanlar olarak bizler elbette mutlu oluyoruz. Onlarý örnek olarak deðil, hakikati gören insanlar olarak baðrýmýza basýyoruz.
Ama þunu da söylemeden geçemiyoruz. Kendilerini aydýn zanneden, milletin üzerinde gören, kýymetleri kendilerinden menkul bir çevre, Ýslam’ý seçenlere en çok neden bozuluyor biliyor musunuz?
Çünkü bu zihniyet sahipleri; “14 asýr önceki kitap mý bizi aydýnlatacak?”, “gökten gelen nasihatlerle mi yaþayacaðýz” diye tutturmuþken, dünyaca bilinen, sevilen insanlarýn Ýslam’ý tercihi etmeleri, kafalarýný zonklatýyor.
Baþlarýna saksý düþmesini tercih ederler…
