Mustafa Kemal, millet olarak ortak deðerlerimizdendir.
Ancak bu ortak deðerimiz zedelenmemelidir.
Kimse kendi çýkarlarýna Mustafa Kemal’i alet etmemelidir.
Mustafa Kemal’ci geçinip de Mustafa Kemal’den geçinmemelidir!
Problemimiz Mustafa Kemal’le deðil, Mustafa Kemal’i kendi çýkarlarýna alet edenlerledir.
Genel anlamýyla, kendine Kemalist diyenlerledir.
Nitekim bunlar Kemalizm adýna ülkede baský rejimi kurmadýlar mý?
Bu baský rejimini sürdürmek için her on yýlda bir darbe yapmadýlar mý?
Milletin seçip iþbaþýna getirdiklerini darbelerle alaþaðý etmediler mi?
Milletin iradesini tanklarla çiðnemediler mi?
Milletin Meclis’ini kapatmadýlar mý?
Baþbakanlarý hapse atmadýlar mý?
Baþbakan asmadýlar mý?
Kendilerini ülkenin sahibi olarak görüp milletin seçip iþbaþýna getirdiði hükümetlere kiracý muamelesi yapmadýlar mý?
Kýsacasý, Kemalistler kendileri dýþýndaki hiçbir fikre, hiçbir kesime hayat hakký tanýmadýlar.
Muhafazakârlardan sosyalistlere kadar, Ýslamcýlardan Kürtlere kadar, liberallerden ülkücülere kadar kendileri dýþýndaki kesimlere zulümler yaptýlar.
1960 darbesiyle Demokrat'larýn lideri Adnan Menderes’i astýklarý gibi, 1971 darbesiyle de sosyalist gençlik önderi Deniz Gezmiþ’in asýlmasýna yol açtýlar.
1980 darbesiyle devrimcileri de ülkücüleri de astýlar.
Tarihte Kemalistlerin kendileri dýþýndakilere yaptýðý pek çok zulüm var.
Diyeceðim odur ki artýk bu Kemalistler, Mustafa Kemal’in yakasýndan düþsünler.
Onun adýný kullanmayý býrakýp onu milletin gözünden düþürmesinler.
Ama belli ki Kemalistler, Mustafa Kemal’i kullanmaktan vazgeçmeyecekler.
Nitekim sosyal medyada “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyenlerin, Kemalist olmayanlara yönelik ölümcül tehditlerle dolu paylaþýmlarýndan geçilmiyor.
CHP’lilerden Vatan Parti’lilere kadar, kendine Kemalist diyenlerin toplandýklarý her yer “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye inliyor.
Bir defa bu askeri söylem nedir?
Askeri söylemler demokrasiyle baðdaþmayacak söylemlerdir.
Siz “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dediðinizde ya baþkalarý da “Fatih’in askerleriyiz” derlerse!
Ve hatta “Hazreti Muhammed’in askerleriyiz” derlerse!
Kemalistler böyle bir durumda ne olacaðýnýn idraki içinde mi?
Bu tip askeri söylemler çatýþmaya ve hatta iç savaþa davetiye çýkartmak deðil mi?
Onun için bir an önce bu askeri söylemleri, bu savaþ dilini býrakmak gerekiyor.
Ne var ki örneðin Barolar Birliði’nin toplantýlarýndan Tabipler Birliði’nin toplantýlarýna kadar bulunduklarý her yerde Kemalistler, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye baðýrýþ çaðýrýþ sergiliyor.
Bir hukukçu ille de bir þeyin askeri olacaksa adaletin askeri olsun.
Bir doktor ille de bir þeyin askeri olacaksa týbbýn askeri olsun.
Býrakýn da Mustafa Kemal mezarýnda rahat uyusun.
Ölü bir liderden medet uman Kemalistler de bir an önce kendilerine diri bir lider bulsun.
Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Tayyip Erdoðan çapýnda diri bir lider bulsun.
Çünkü demokrasilerde seçimleri ölü liderler deðil, diri liderler kazanýyor!
Ve de demokrasilerde seçimleri “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyenler deðil, “Milletin askerleriyiz” diyenler kazanýyor!