HDP’nin eski “Ýslâmcý” vekillerinden biri elinde tuttuðu Yeni Zemin dergisiyle CNN Türk’te konuþuyor.
Aktardýðý yazýlar benim ve sevgili Yalçýn Akdoðan’ýn yazýlarý.
Yeni Zemin’in Genel Yayýn Yönetmeni bendim ve kendisi de yayýn kurulu üyemizdi.
Kendince delil sunuyor.
HDP’nin Diyanet’in kaldýrýlmasý söylemine bizim yazýlarýmýz üzerinden meþruiyet atfetmeye mi çalýþýyor, yoksa çeliþkimizi mi göstermeye çalýþýyor, anlamak mümkün deðil.
Ben, “Devlet dinden elini çekmeli” diye yazmýþým.
Bugün de ayný kanaatteyim.
Yalçýn Akdoðan da CHP devletinin hangi amaçlarla kurduðu ve kullandýðý bilinen Diyanet Teþkilatý’na haklý gerekçelerle karþý çýkýyor.
Burada her ikimizin de karþý çýktýðý þey belli: Dinin devletin emrine koþulduðu bir sisteme kökten itiraz etmek. Diyanet’in CHP ideolojisinin taþýyýcý bir cihazý olmasýný reddetmek...
Bugün de ayný düþünceleri savunuyoruz.
Ancak eski Türkiye’nin sistemi deðiþti.
Diyanet devlete baðlý bir kurum ama devletin ideolojisinin taþýyýcý bir aparatý deðil artýk.
Çünkü devletin topluma empoze ettiði resmi bir ideolojisi yok artýk.
Türkiye’de AK Parti’yle birlikte devlet zihniyeti deðiþtiði gibi Diyanet zihniyeti de deðiþti.
Kurumsal olarak yerinde duruyor, ama kuramsal olarak da, zihniyet olarak da dünün Diyanet’inden çok farklý bir yapý var karþýmýzda.
Bu deðiþimi doðru tespit etmeden 1993’te hangi niyetle yazýldýðý besbelli olan yazýlar üzerinden HDP’nin din karþýtý laikçi-seküler söylemini meþrulaþtýrmaya çalýþmak fikren ve siyaseten zavallýlýðýn göstergesi...
Sahada çok yoðun çalýþtýðým için iki arada bir derede yazabiliyorum.
O yüzden sözü edilen yazýlarýmýzýn içeriðine etraflýca girmeyi þimdilik bir kenara býrakýyorum.
***
Burada görülmesi gereken asýl gerçeklik þu: HDP’nin Diyanet karþýtlýðý ile bizim o tarihteki Diyanet karþýtlýðýmýz arasýnda özde farklýlýk var: Hem niyet olarak, hem de zihniyet olarak.
HDP’nin ideolojisi belli: Sosyalist-laikçi bir ideolojisi...
Dolayýsýyla “Diyanet kapatýlmalýdýr” derken neyi niçin murat ettiði ortada...
O malum kiþi yazýlarýmýz üzerinden meþruiyet veya çeliþki arayacaðýna öncelikle HDP’nin bu sosyalist-laikçi anlayýþýna itiraz edip etmediðini çýkýp bir açýklasýn.
Ayrýca kendisine soruyorum:
PKK/HDP’nin Diyanet Ýþleri Teþkilatý var mýdýr yok mudur?
Rahmetli Abdurrahman Dürre’ye biçilen görevi hatýrlatmam gerekir mi bilmem...
PKK/HDP’nin Sünniler için ayrý, Aleviler için ayrý oluþturulmuþ iki Diyanet Teþkilatý var.
O malum kiþi devlet bünyesindeki Diyanet Teþkilatý’nýn kaldýrýlmasýný talep ederken PKK/HDP’nin Diyanetlerinin kaldýrýlmasýna niçin ses etmez?
PKK/HDP’nin dinden ve diyanetten elini çekmesi gerektiðini niçin çýkýp söylemez acaba?
***
PKK/HDP týpký CHP gibi kendi ideolojilerinin emrinde bir Diyanet kuruyor, o Diyanet üzerinden toplumu kendi yanýna çekmeye çalýþýyor, sonra da kalkýp Diyanet eleþtirisi yapýyor. Ýlginç bir benzerlik deðil mi?
PKK/HDP týpký CHP gibi “Din ve Diyanet Kürtlere lazýmsa onu da biz veririz!” diyor, ama o malum zat ne hikmetse bu PKK/HDP zihniyetini görmezlikten geliyor...
Kendi kontrollerindeki bir Diyanet her ikisi için de “makbul” ve “zorunlu”...
Kürtçe’nin seçmeli olmasýna karþý çýkan ve zorunlu olmasý için dayatmada bulunan HDP’nin sýra din dersine geldiðinde zorunluluða karþý çýkmasý, gerçekte din karþýtlýðý eksenine oturan o ideolojik anlayýþýyla alakalý.
HDP’nin bu karþý çýkýþýnýn demokratlýkla alakasý yok.
HDP ile demokrasiyi yan yana getirmek, demokrasiye büyük bir haksýzlýk olur.
HDP’nin dindar Kürtleri CHP’lileþtirmek için devreye aldýðý o laikçi söylemlerin özü itibariyle demokrasiyle de alakasý yok....
***
O sosyalist-laikçi-baasçý ideolojinin asýl sahipleri dururken senin Baþbakanýmýza hodri meydan çekmene anlam verebiliyorum elbet. Ama istersen o asýl sahiplerini ikna et de onlardan biri çýksýn karþýmýza.
Teke tek.
Her konuda.
Medenî bir biçimde, tehdide ve hakarete tenezzül etmeden özgürce konuþalým tartýþalým...
Bakalým Kürtlük ve demokrasi bahsinde ne yana düþüyorsunuz.