HDP seçim beyannamesinde yer alan ve Türkiye toplumu için çok yeni, çok tartışmalı, kimileri içinse çok sarsıcı bir konu, Demirtaş’ın polemiklerinin ve sahne performansının gölgesinde kalmış durumda.
Nedir o?
HDP’nin eşcinsel bireylerin kimliklerini anayasal olarak tanımayı, dolayısıyla Türkiye’de eşcinsel evliliklerin yapılmasını ve eşcinsellerin evlat edinebilmesini yasalaştırmayı vaat etmesi.
Olabilir tabi. HDP yasal bir partidir ve her parti, oyuna talip olduğu seçmene çeşitli konularda sözler verir. Aldığı her oy ise, vaat ettikleri konusunda toplumun rızasını, onayını alması demektir.
İşte bu netlik ve kesinlik içinde HDP seçmene şunu diyor, beyannamenin “LGBTİ’lerin eşit, özgür ve onurlu yaşam hakkı” başlıklı bölümünde:
“Partimiz cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliğini inkar eden, görmezden gelen ve hakim olan heteroseksüelizm üzerinde yükselen düzene karşı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık ve baskıyı ortadan kaldırarak LGBTİ’lerin eşit ve onurlu yaşam sürdürebilmelerini sağlayacak.”
“Türkiye halklarını ve bu coğrafyada yaşayan tüm farklılıkları tanıyan yeni bir anayasa, LGBTİ’lerin eşitliğini tesis etmek için elzemdir. HDP, LGBTİ’lerin tanınma sorununu önemli bir problem olarak görerek eşit yurttaşlığı anayasal güvence altına alacak adımları gerçekleştirecek ve bununla birlikte homofobik ve transfobik toplumsal kültürün dönüşümü yönünde yürütülen mücadeleyi geliştirecek.”
“LGBT’lilerin tanınması”, “eşit yurttaşlığın anayasal güvence altına alınması” HDP’nin seçmene verdiği sözlerden birisi ve haliyle eşcinsel evliliklerle eşcinsellerin evlat edinmesini de içeriyor.
Peki HDP’nin doğal tabanını oluşturan Kürtler bu işe ne diyor?
Kürtlerin Türkiye toplum geneline göre çok daha dindar ve aile konusunda muhafazakar olduğu, HDP’yi kendi acil ve hayati sorunlarını çözsün diye destekledikleri düşünülünce eşcinsel evlilik vaadi HDP tabanında hakikaten neye tekabül ediyor?
Hele de evladının dağdan, sürgünden, hapisten kurtulup evine dönmesini bekleyen Kürtlerde?
HDP’li vekil adayları Cihangir aktivistlerinin yazdığı bu beyannameyi bölgede tekrar edebiliyor mu mesela?
Diyarbakır’da Ulu Camii’den çıkan cemaate, Urfa’da Balıklı Göl civarındaki halka diyebiliyor mu, “oyunuzu bize verin, biz eşcinsellere evlilik hakkı getireceğiz” diye?
Bilmiyoruz ama şunu biliyoruz: HDP’ye oy veren herkes Türkiye’de eşcinsel evliliklere ve eşcinsellerin evlat edinmesine de onay vermiş olacak.
Eşcinsel evlilik “Eşcinsel iki bireyin aile formatındaki birliktelikleri için resmi ve sosyal çevrelerce tanımlanmış evlilik türü” şeklinde tanımlanıyor ve buna gey evlilik, lezbiyen evlilik, homoseksüel evlilik, eşdeğer evlilik de deniyor.
Eşcinsel evlilik şu an dünya genelinde sadece 17 ülkede yasal. Bunların 11’i Avrupa ülkesi.
Hollanda Sosyal ve Kültürel Planlama Bürosu’nun (SCP) dünyada eşcinsellere yaklaşımı ölçmek için yaptırdığı araştırmaya göre Türkiye pek hazır değil buna. Araştırmaya katılanların yüzde 85’i eşcinsel komşu ister misiniz sorusuna dahi “hayır” demiş çünkü.
Gerçi eşcinsel evliliklerin yasal olarak tanındığı ilk ülke olan Hollanda bile durumu pek hazmetmiş sayılmaz. Aynı araştırmaya göre Hollandalıların üçte biri sokakta öpüşen iki erkek gördüğünde rahatsız oluyor ve kafasını çeviriyormuş.
Türkiye’de eşcinsellerin yaygın şiddete ve nefrete maruz kaldığı vakıa ama ne yazık ki. Şiddetin önlenmesi için çok daha etkin uygulamalar geliştirmek gerektiği de ortada.
Lakin geride 35 bin ölü bırakmış, onca acı çekmiş Kürtlerin kimliğini dahi anayasal güvenceye kavuşturamamış bir Kürt siyasi hareketinin eşcinsel kimlik için harekete geçmesi size de ilginç gelmiyor mu?
Ya da LGBT mevzuunu HDP’ye dayatanların konuyu tartışma gündeminden, özellikle de Kürtlerin gözünden itina ile kaçırması?
HDP’liler neden çıkıp adlı adınca haykırmıyorlar “eşcinsel evliliklerin önünü açacağız” diye?
Bu soru da Demirtaş’a gelsin: Kişinin kendini yatak odası kimliğiyle tanıtması, HDP’nin de bireylerin cinselliğine, biyolojisine indirgenerek tanımlanmasına ön ayak olması silahlı/külahlı Kürt siyasi hareketi için nasıl bir anlam taşır?
