Ak Parti hükümetleri, geçen 13 yýl içinde siyaset üzerindeki askeri vesayeti sona erdirmek için büyük mücadele verdi.
AB ile ittifak yaptý, liberallerle ittifak yaptý, Paralel Camia’nýn Emniyet-Yargý boyutu operasyonda rol aldý, seçimlerde sandýða büyük toplum desteði yansýdý ve nihayet asker, önemli ölçüde Kopenhag kriterleri çerçevesine döndü.
Siyaset üzerinden asker vesayetinin kalkmasýnýn, Türkiye’nin demokratikleþme sürecinde çok önemli bir merhale olduðunda þüphe yok.
Peki Doðu- Güneydoðu’daki silahlý örgüt yapýsý, siyaset üzerinde farklý bir vesayet oluþturmuyor mu?
Bu terör varlýðýnýn, uygun ortam bulduðu ölçüde sade vatandaþýn oy tercihi üzerinde korkunç bir etki oluþturduðunu inkar etmek mümkün deðil. Terör, silahlý siyaset demektir, bunu hem silahý bizzat kullanarak yaparsýnýz hem bir baþka siyasi enstrümaný devreye sokarak.
PKK her ikisini de yapmýþtýr:
Kendine özgü silahlý Kürtçülük siyaseti takip etmiþtir, bir.
Ve PKK ekseninde oluþmuþ siyasi yapýlar üzerinden siyaset yapmýþtýr, iki.
HDP ne derse desin, PKK-KCK her ne ise, terör yapýlanmasýnýn siyaset ayaðýnda olmadýðýna kimseyi ikna edemez, zaten Meclis’e gelen aktörler de bu aidiyet iliþkisini en açýk þekilde ortaya koyuyorlar.
Tabii HDP, son seçimde Selahattin Demirtaþ’ýn “Türkiyelileþme” söylemi çerçevesinde bir profil sergiledi ve farklý toplum alanlarýna ulaþmaya çalýþtý. Bu söylem, bünyesinde “PKK’nýn uzantýsý olma” boyutunu barýndýramazdý. O boyut, “Barýþ” ve “Erdoðan’dan kurtulma” temalarý ile perdelenmeliydi, bu en azýndan Batý’da “Erdoðan’la hesaplaþma” eðilimi içinde her þeyi hazmetmeye müsait toplum kesimleri nezdinde baþarýldý. Doðu-Güneydoðu’da halk iradesine yönelik silahlý örgüt baskýsý ise ustaca kamufle edildi. Böylece Meclis’e 80 milletvekili girdi.
Ama Türkiye’nin PKK ile hesaplaþmasý bitmiþ deðildi.
Ortada silahlý yapýnýn tasfiyesi bakýmýndan akamete uðramýþ bir çözüm süreci vardý.
Yani Türkiye ile PKK’nýn silahlý mücadele iliþkisi sürüyordu.
Öyle ki, Doðu-Güneydoðu’daki KCK yapýlanmasý, halka “Çözüm sürecinde oyuna gelindi” izlenimi verecek boyutlara ulaþmýþtý.
Devlet buna dur demek zorundaydý. Zaten Ak Parti seçimlerde bir yönüyle MHP’ye “Çözüm süreci ile teröre prim veriyor” diðer yönüyle HDP’ye “Alan bizim, istediðimizi yapalým” kanaatinin bedelini ödemiþti.
Bu sebeple, MHP terörün yan ürününü, HDP asýl ürününü aldý demek yanlýþ olmaz.
Terör örgütünün bu yönüyle vatandaþýn kimyasýný etkilediði ve Türkiye siyasetini hormonlu hale getirdiði muhakkaktýr.
Ýlginç bir durum þu ki MHP, Türkiye’nin sorunlarýna yönelik hiçbir þey yapmadan “PKK’ya karþý olmak”la oy alýyor, HDP de, sadece Türkiye’nin sorunlarýna yönelik proje geliþtirmemek deðil, kontrolünde tuttuðu belediyelerde “sýfýr hizmet” yürütmesine raðmen, örgüt desteði ile oy alýyor.
Þayet örgüt desteði ile oy almýþsanýz, örgüt kontrolünden baðýmsýz hareket etmeniz mümkün olmaz. HDP ve ona kadar gelirken kurulan tüm partiler üzerlerinde böyle bir örgüt vesayetini buldular. Þimdi kamuoyu yeniden HDP ve örgüt vesayeti konusuna yoðunlaþmýþ bulunuyor. Önceki partiler için bu adeta normal, ne yapýlabilir ki, baþka türlüsü mümkün mü ki, diye tolere edilen bir husustu.
Sanki HDP ile ilgili daha fazla bir “Vesayetten kurtulabilme umudu” oluþmuþ gibi gözüküyor.
Bunda da 80 milletvekili ile Meclis’e gelmiþ olmanýn, bunun yanýnda Demirtaþ’ýn önce seslendirip sonra unutturmaya çalýþtýðý “Emanet oy” vakýasýnýn etkisi olmalý.
Bir de “Kürt siyaseti artýk normalleþsin, silahtan arýnsýn” beklentisi var. Onun için “HDP’nin kapatýlmasý” ihtimaline karþý herkes “olmamalý” tepkisini gösteriyor.
HDP bütün bu beklentilerin üzerine yüklendiði bir siyasi oluþum.
Ama o kadim kusur orada duruyor: Silahlý örgütle iliþki. Ve “edilgen” iliþki. Diðer ifadeyle “Vesayet” iliþkisi.
Bakýyorum, Demirtaþ, karþýsýnda kendisine “Emanet oy vermiþ” bir medya mensubu soru sorarken kývranýyor. O kývranma “Kalbim örgütle birlikte atýyor, nasýl takiyye yapayým” kývranmasý mý, yoksa “Ben de örgüt vesayetinden kurtulmak istiyorum ama ne yapayým gücüm yetmiyor” kývranmasý mý? Ýkincisinde gene de biraz tedavi umudu var. Acaba hangisi? HDP’yi örgüt vesayetinden kurtarabilmek, kurtaramamak: Ýþte bütün mesele.