Benim önerim olan dostlarý çoðaltma, düþmanlarý azaltma politikasý 7 Aðustos’taki Yenikapý mitinginde taç giymiþti.
7 Aðustos’taki Yenikapý mitingi iktidar ile muhalefeti buluþturan dev bir düðün töreni gibiydi.
O gün bugündür Meclis’teki dört partiden üçü sýk sýk bir araya geliyor.
Ülkenin hayati sorunlarýný çözmek için kafa kafaya veriyor.
Peki Meclis’teki diðer parti HDP ne yapýyor?
O da 7 Aðustos’taki Yenikapý mitinginden beri þu soruyu sorup duruyor:
“Yenikapý mitingine biz niye çaðýrýlmadýk; bu uzlaþmada AKP, CHP, MHP var da HDP olarak biz niye yokuz?”
Bu soruyu bize deðil, HDP olarak kendinize sorunuz.
Yenikapý mitingine çaðrýlmadýysanýz, bu uzlaþmada yoksanýz, Türkiye partisi olamadýðýnýz içindir.
Türkiye partisi olamayýp kendinize de Türkiye’ye de yazýk ettiðiniz içindir.
Bu Türkiye ki, “Türkiye partisi olacaðým” deyince HDP’ye 80 milletvekilliði verip ödüllendirmiþti.
Türkiye’nin böylesine ödüllendirdiði HDP, keþke Türkiye partisi olabilseydi.
Türkiye partisi olabilmek için de PKK’nýn sesine deðil, Türkiye’nin sesine kulak verebilseydi.
7 Haziran 2015 seçimlerinden önce görüþme isteklerini iletip ziyaretimize gelen HDP yöneticileri, o görüþme boyunca bana “Türkiye partisi olacaðýz” demiþlerdi.
Görüþmeye gelenler HDP’nin Onursal Baþkanlarý Sabahat Tuncel ile Ertuðrul Kürkçü, HDP’yle ittifak yapmýþ olan Emek Partisi’nin Genel Baþkaný Levent Tüzel, Profesör Gencay Gürsoy, Ender Ýmrek gibi kiþilerden oluþan bir heyetti.
Ne var ki o gün bana “Türkiye partisi olacaðýz” deyip duran, 7 Haziran seçimleri kampanyasýnda da “Türkiye partisi olacaðýz” diyerek Türkiye’ye söz veren HDP yöneticileri, bu sözünde durmadý.
Örneðin PKK kentlerde, kasabalarda hendek kazýp 200 ton bomba tuzaklarken HDP ne yaptý?
PKK’ya “Hendek kazmaya, bomba tuzaklamaya derhal son verin; yoksa bizi karþýnýzda bulursunuz” þeklinde bir çaðrý yaptý mý?
Hadi onu geçtik; son zamanlarda PKK’nýn giderek artan terörüne karþý, içlerinde Diyarbakýr Barosu Baþkaný merhum Tahir Elçi’nin eþi Türkan Elçi’nin de bulunduðu Güneydoðu’daki sivil toplum örgütleri temsilcileri, baro baþkanlarý “PKK teröre derhal son ver; bunlarý Kürt halký adýna yapma” diye çaðrý yaptý.
Oysa böyle bir çaðrýyý onlardan önce HDP yapmalýydý.
En azýndan bu çaðrý metnini imzalayanlar arasýnda HDP de bulunmalýydý.
HDP’lilerin de iyi bildiði gibi Türkiye aydýnlarý, sivil toplum önderleri, mesela 1990’lý yýllarda devletin Kürtlere yaptýðý yargýsýz infazlara, uyguladýðý devlet terörüne katýksýz, tavizsiz þekilde hep karþý çýktý.
Ancak HDP, PKK’nýn uyguladýðý teröre, þiddete katýksýz, tavizsiz þekilde hiçbir zaman karþý çýkmadý.
Bakýn IÞÝD denilen Türkiye düþmanýna karþý Türkiye’nin Suriye’ de baþlattýðý harekata, tüm Türkiye destek çýktý; sadece HDP karþý çýktý.
Kýsacasý, HDP “Türkiye partisi olacaðýz” dedi; ama Türkiye partisi olmadý.
HDP “Türkiye partisi olacaðýz” deyince kendi tahminlerinin bile üstünde oy aldý; ama yine de Türkiye partisi olmadý.
Neyin olacaðýný anlamak için, neyin olamayacaðýný anlamak lazýmdýr.
HDP artýk þunu anlamalýdýr.
HDP PKK’yla evli oldukça, Türkiye’yle sevgili olamaz!
HDP PKK’dan boþanmadýkça, Meclis’teki diðer üç partinin oturduðu uzlaþma masasýna da oturamaz.