Son 40 yýlda seçimlerimizi denetleyen hiçbir uluslararasý gözlemci kuruluþ seçimlerimizin adil olmadýðýný, hileli olduðunu söylemedi. Türkiye bu anlamda çok partili hayata geçiþten sonra, temiz bir seçim karnesine sahip. Seçimler sýrasýnda sorunlar yaþansa bile, bunlar seçim sonuçlarýný etkilemekten çok uzak, münferit olaylardý.
Yalnýz, seçimlerimizin bu temizliði, ülkenin Güneydoðusunda HDP-KCK-PKK siyasal çizgisi tarafýndan tehdit edilmeye baþlandý. 2014 yerel seçimlerinde, PKK’nýn silahý, KCK’nýn örgütlenmesi üzerinden seçmenin bir kýsmý HDP çizgisinde oy vermeye zorlandý. Özellikle kýrsal bölgelerde seçim PKK’nýn silahlarý gölgesinde yapýldý. Sayým aþamasýnda deðil, ama oyun verilme aþamasýna müdahale edildi. PKK köylere gidip, “bu adaylar dýþýnda tek bir oy çýkarsa, hesabý sorulur “ þeklinde tehditler yaptý.
Diyarbakýr’da Nevruz töreninde toplanan yüzbinlerce insanýn PKK- HDP siyasetini gönüllü olarak desteklediði açýk. Kimse HDP siyasal çizgisinin oylarýnýn büyük kýsmýnýn gönüllü olduðunu inkar etmiyor. Fakat miktarýný kestirmekte zorlandýðýmýz, ama önemli bir oranda olduðunu tahmin edebileceðimiz oyun da tehdit ve zorlama altýnda devþirildiði de açýk. PKK ve KCK çizgisi realist bir yaklaþýmla silahýn gücünü dayatmada bir beis görmüyor. Özgür iradeyle verilen oylara, sindirme ve tehdit ile oy eklemeyi siyasal ve ahlaki açýdan sorun bulmuyor. Halbuki bu hal ciddi bir sorun.
Aðrý’daki çatýþma seçim güvenliði üzerinden okunabilir
Devlet 2014’deki yerel seçimlerde silahýn sandýða etkimesini önleyebilecek etkili bir önlem alamamýþtý. Halbuki seçimlerin hem oy verme aþamasýnda, hem de sayýlma aþamasýnda güvenli ve adil olmasý devletin asli görevlerinden biri. Devlet mekanizmalarýnýn bu seçimde seçmen iradesinin ve sandýklarýn güvenliðini saðlayýp saðlayamayacaðý önümüzdeki dönemde belli olacak.
Aðrý da yaþanan çatýþma “sandýk ve seçim güvenliði” üzerinden okunabilir. Olayýn özü þu: Seçim sürecinin baþladýðý bir zamanda, HDP il örgütü tarafýndan “bahar þenliði” altýnda seçim çalýþmasý yapýlýyor. HDP il örgütü, silahlý PKK’lýlarý davet ediyor. Bu sürece hayýr diyen ve müdahale eden Jandarma ile PKK’lýlar arasýnda çatýþma çýkýyor. Yani, seçim sürecinde aktör olmaya çalýþan silahlý militanlara asker müdahale etmiþ oluyor. Eðer bu okuma doðru ise, benzer yeni çatýþmalara þahit olabiliriz.
Demokratik seçimin olmazsa olmazý seçmenin özgür iradesi ile oy vermesidir. Gündelik hayatý kontrol edebilecek düzeyde örgütlü bir güç, seçmenin nereye oy verdiðinin hesabýný yapabiliyor ve bunun hesabýný sorabiliyorsa, bu ortamda özgür iradeden bahsedemeyiz. Özgür iradeye dayalý oy verme yoksa, demokrasi yok demektir. Bu sebeple seçmenin özgür iradesini kullanabilecek ortamý yaratmak kamu güvenliði saðlamanýn bir parçasýdýr.
Seçmen iradesini özgürleþtirmek
6-7 Ekim Olaylarý” sonrasýnda, sadece devletin baskýcý politikalarýný deðiþtirmesinin bölgeye özgür ve demokratik bir ortam oluþturmaya yetmediðini anladýk. Devlet politikalarý ile eþzamanlý olarak PKK- KCK-HDP’nin de deðiþmesi gerekiyor. Bu ikili deðiþim eþzamanlý gerçekleþmediðinde oluþan þu: KCK’nýn gündelik hayatý kontrol edip, alternatif devlet sistemi oluþturmasý. Üstelik “6-7 Ekim Olaylarý” doðru okunursa, KCK -PKK -HDP siyasal çizgisinin 1990’larýn devletinden daha baskýcý ve þiddet içeren bir siyaset izleyebileceði sonucu çýkýyor.
Sonuç olarak, bu seçimin ana tartýþmalarýndan biri de, özellikle Güneydoðu küçük il, ilçe ve kýrsalýnda seçmenin özgür iradesiyle oy kullanmasýný saðlanmasý üzerine olacak. 6-7 Ekim Olaylarý’ný yakýn zamanda gerçekleþtirmiþ ve bunun için ciddi bir özeleþtiri yapmamýþ bir yapýnýn, seçim süreçlerinde seçmen iradesine ipotek koyacak bir baskýyý yapmayacaðýna nasýl emin olabiliriz?
Seçmenin iradesini korumak, çözüm sürecini etkileyebilecek kadar kritik bir mesele. Keþke silahlý çatýþmalara dönmeden baþka bir yol bulunabilse.