CHP Grup Baþkanvekili Özgür Özel, partisinin Ýstanbul Ýl Baþkanlýðý'nda düzenlediði basýn toplantýsýnda; “Birileri istiyor diye HDP'yi þeytanlaþtýrýyor deðiliz, birileri söylüyor diye HDP'yi ittifak ortaðýmýz diye ilan edecek deðiliz…" dedi.
Tam iki ucu pisli deðnek. Neresinden tutacaklarýný bilemiyorlar.
CHP, hatta ÝP, SP, Deva, Gelecek Partisi ile HDP iliþkisi, her taraf için sýkýntýlý…
Muhalefet partileri, Cumhurbaþkanlýðý seçiminde HDP’ye mahkûm. HDP desteði olmadan Erdoðan’ýn karþýsýna bir aday çýkarmalarý mümkün deðil.
HDP ile açýktan ittifak da yapamýyorlar.
Neden?
Çünkü parti tabanlarý, HDP ile açýktan bir ittifak yapýlmasýný hazmedemiyor, kabullenemiyor. Binlerce asker, polis, korucu þehidimiz var. Binlerce masum çocuk, kadýn katledilmiþ. Masum Kürtlerin katili eli kanlý terör örgütünün siyasî partisinden bahsediyoruz.
Bu hakikat, muhalefetin çýkmaz sokaðý.
Teorik olarak çözüm var. HDP, PKK terörü ile arasýna mesafe koysa, “PKK’nýn þiddete baþvurmasýna, iç barýþý terör saldýrýlarý ile bozmasýna ve Türkiye’yi parçalama emellerine karþýyýz” diye bir açýklama yapsa, muhalefet derin bir oh çeker ve HDP ile ittifakýn zemini oluþur.
Bakýnýz ilginç deðil mi?
Bugüne kadar Kýlýçdaroðlu, Akþener, Karamollaoðlu, Davutoðlu ve Ali Babacan, HDP’ye, “PKK terörü ile aranýza mesafe koyun. Bölücü terörü ve þiddeti kýnayýn” diye bir çaðrý yapmadý/ yapamadýlar/ yapamazlar…
Erdoðan düþmanlýðý, muhalefetin samimiyetsizliðini yüzlerine vuruyor.
Muhalefetin acziyeti þurada.
HDP Türkiye partisi deðil. Ama muhalefet liderleri, onunla Türkiye için bir çýkýþ yolu arýyorlar…
Bir de hepimizin aklý ile alay eden bir söylemleri var: “HDP’ye oy veren 6 milyon vatandaþý yok sayamayýz…”
Ýtiraz, oy verenlere deðil ki. Ýtiraz, HDP’nin PKK ile arasýna mesafe koymamasýna…
HDP, muhalefetin bu zavallýlýðýnýn keyfini çýkarýyor.
Muhalefetin ellerine düþtüðünü gördükleri için onlarla oynuyor, hatta hakarete varan, tepeden bakan, aþaðýlayan bir üslupla onlarý siyaseten rezil ediyorlar.
Bir yandan Meclis’te, “Ey Ýyi Partililer, bu sýralarda bizim sayemizde oturuyorsunuz” diye parmak sallýyorlar.
Bir yandan Selahattin Demirtaþ, “Akþener’e bir kahvaltýya gelsek ne insanî olurdu…” diye alenen kafa buluyor.
Hem de Yasin Börü’nün elindeki kanýný unutturmaya çalýþýyor. Utanmadan sýkýlmadan, kahvaltý zemini hazýrlamak için birkaç gün önce, aradan 6 yýl geçtikten sonra, "Ben Eren Bülbül'ün de Yasin Börü'nün de acýsýný bilirim.” diyor.
HDP’nin ikiyüzlü siyasetini millet görüyor ama Erdoðan düþmanlýðý ile gözleri kör, vicdanlarý kararmýþ muhalefet liderleri görmezden geliyor.
Ayný Demirtaþ bir yandan PKK'lýlarýn, seçmenleri olduðunu ve PKK'lýlarýn cenazesine gitmeyen HDP'li milletvekilleri hakkýnda soruþturma açýlacaðýný söylüyor. Bir yandan, “bu ülkede APO’nun heykelini dikeceðiz” diye meydanlarda tehditler savuruyor. Bir yandan da “gelin demokrasi için birlik olalým” diyor…
HDP’ye, siyasi ikbal için göz kýrpanlar bu millete ihanet ediyor…