Hedef Erdoğan mı, Trump mı?

ABD Başkanı D. Trump üçüncü kezdir Suriye’den askerlerini çekme talimatı veriyor. İlgili bakanlıkların kılı kıpırdamıyor.

ABD Başkanı D. Trump Türkiye’ye yaptırımları kaldırma talimatı veriyor, Temsilciler Meclisi yeni yaptırım tasarısı geçiriyor.

Bugüne kadar ki ABD Başkanları (Obama, Bush, Clinton) sözde Ermeni Soykırım tasarılarını engelleyebiliyor, Başkan Trump’ın Cumhuriyetçileri bile destek oyu veriyor.

Ortada ABD’lilerin deyimiyle ‘complicated’, ‘çok karmaşık, çetrefilli, bildiğiniz gibi olmayan’ bir durum var. 

Erdoğan ve Türkiye karşıtlarının karın ağrısını biliyoruz. Ermeni lobisi, Yahudi lobisi, FETÖ lobisi ve bilumum ilişkili yapılar atağa geçmiş durumda. 

S-400 meselesi, Rahip Brunson meselesi, Barış Pınarı harekâtı meselesi ve başka birçok konu ABD’de Türkiye karşıtlığını körükleyen hadiselerdi. 

Demokratlar’dan Cumhuriyetçiler’e, Senato’dan Pentagon’a kadar birçok kurumun Türkiye’ye karşı nefreti körüklediğini, elinde benzin bidonuyla dolaşıp her ateşi harlamaya çalıştığını da biliyoruz. 

ABD Temsilciler Meclisi’nin yaptırım kararı ve sözde Ermeni soykırımı kararı bir ‘intikam’ ve‘şantaj’ anlamı taşıyor. 

Barış Pınarını engelleyemediler, sözde soykırım iddiasıyla intikam almaya çalışıyorlar.

Hükümetin yaptırımları kaldırmasını engelleyemediler, yeni yaptırım kararları çıkararak şantaj yapıyorlar.

Oysa intikam da, şantaj da acziyetin ve zavallılığın işaretidir. 

Koskoca ABD bu tür süfli yollara tevessül ederek Türkiye’yi dize getirmeye çalışıyor. 

Barış Pınarı harekâtı başlayınca ‘Türkiye Kürtleri katlediyor’ diye yaygara yaptılar, tek bir sivil bile ölmedi. Bu yüzden aslında Kürtler demek istiyorlardı ama Ermenilerle ilgili soykırım kararı çıkarttılar. 

ABD’de Türkiye karşıtı havanın çok kesifleştiği, genel destek gördüğü ve giderek büyüdüğü anlaşılıyor. Bu rüzgâra karşı şuanda duran en önemli aktör Başkan Trump…

Her ne kadar zaman zaman çelişkili açıklamalar yapsa da, Başkan Trump’ın farkettiği bir şey var. O da, Erdoğan ve Türkiye düşmanları aslında Trump’ı ve politikalarını da hedef alıyorlar.

Azil meselesi Demoklesin kılıcı gibi Başkan’ın üzerinde sallanıyor. Türkiye’ye karşı geçirilen kararlar bir nevi Trump’a karşı deneme gibiydi. Demokratlarla Cumhuriyetçilerin azil meselesinde de birlikte hareket etmelerini sağlamaya çalışan irade sözde soykırım kararı üzerinden bir prova yaptı. 

Başkan Trump’a karşı oluşan cephe Türkiye meselesini kızıştırıyor, Türkiye meselesini kızıştıranlar Başkan Trump’a karşı da cepheyi büyütmeye çalışıyorlar. Bu yüzden içiçe geçen bir operasyondan bahsedilebilir.

İçpolitika-dışpolitika, Trump karşıtlığı Erdoğan karşıtlığı giderek kördüğüme dönüşen bir içiçelik kazanıyor. 

Bu karmaşık hal, Türkiye-ABD ilişkilerini daha uzunca bir süre etkisi altına alabilir. Bu yüzden çelik gibi bir iradeyle ve sağduyuyu elden bırakmadan meselenin üzerinde hassasiyetle durmak gerekiyor. 

Konu sadece ABD’de Türkiye’nin tezlerini anlatma ve lobi yapma meselesini aşmış durumda. ABD içinde devam eden kavga Türkiye’ye karşı verilen kavgadan daha büyük… Türkiye’ye karşıtlık sadece bir katalizör olarak devrede tutuluyor.