Milliyet gazetesinin Washington muhabiri rahmetli Turan Yavuz’un “ABD’nin Kürt Kartý” adlý kitabýný bir kez daha okuduktan sonra masanýn üstüne, Ali Kuzu’nun olaðanüstü çalýþmasý, “MÝT Mossad CIA Gladio—Dünyasnýn En Büyük Ýstihbarat Servisleri” ‘nin yanýna býraktým. Gerek Yavuz’un, gerek Ali Kuzu’nun, gerekse de Richard Deacon’ýn “The Israeli Secret Service” adlý yapýtýný dikkatlice okuyunca, Tel Aviv’in çözüm sürecinden ne denli tedirgin olduðunu, hele de bu tasarýmýn Tayyip Erdoðan’ýn önderliðinde gerçekleþebileceði düþüncesinden nasýl rahatsýz olabileceðini çok daha iyi anladým. Özetle, son günlerde yaþadýklarýmýzýn mimarlarýndan biri belki de en önemlisi, Kürt kartýný ikide bir masaya süren Ýsrail’dir. ABD kimi zaman gizli kimi zaman da açýktan Kürt ayrýlýmcý harteketini desteklerken, Ýsrail ayný desteði sessiz ve derinden vermiþtir. Nasýl mý? Buyrun size kanýtlar:
Ýsrail Araplarla uzun yýllar savaþtýktan sonra, bu ülkelerle savaþ alanýnda karþýlaþmaktansa o ülkelerde var olan etnik ve dini azýnlýklarý kýþkýrtmanýn en kolay yol olduðu kanýsýna vardý. Ýsrail’li yazar Benjamin Hallahm “The Israeli Connection-Who Israel Arms and Why?” (Ýsrail Baðlantýsý—Ýsrail Kimi Neden Silahlandýrýyor?) adlý incelemesinde, Ýsrail Devletinin 1950’li yýllarýn sonunda Kuzey Irak’ta palazlanan rejim karþýtý Kürt hareketine vemeye baþladýðý desteði anlatýyor:
“Mossad’ýn Kürtlere desteði 1958’de baþladý. Büyük miktarda silah ve cephane yarýdýmý 1963’de iyiden iyiye arttý. Derken 1965’de Ýsrail’li askeri uzmanlar Kürt ayrýlýkcýlarý için Kuzey Irak daðlarýnda eðitim kamplarý kurdular. Baþbakan Levi Eshkol Kürt liderleriyle bir araya geldi ve 1967 savaþý sýasýnda, Ýsrail’in isteði doðrultusunda Kürtler, Baðdat yönetimine karþý saldýrýlar düzenlediler ve Irak ordusunun diðer Arap ülkelerine yardýmýný engellediler. Bu arada silah ve cephanenin yanýsýra, Mossad her ay 500 bin dolar gönderiyordu ayrýlýkçýlara. “
Döneminin en ünlü gazetecilerinden Jack Anderson, Washington Post gazetesine (18.91972) yazdýðý bir yazýda Mossad’ýn her ay Molla Mustafa Barzani’ye 50 bin dolar gönderdiðini, bu parayla da Baðdat’a karþý faaliyetlerin sürdürüldüðünü ayrýntýlarýyla anlatýyordu. Mossad-Mustafa Barzani iliþklerini baþka yazanlar da oldu.
Ýngiliz The Guardian gazetesinin yýllarca muhabirliðini yapan Ian Black Ýsrail Gizli Servislerinin Tarihi adlý kitabýnda, Mossad-Mustafa Barzani iliþkilerini uzun uzun anlatýr. Rahmetli Uður Mumcu’da, öldürülmeden tam 17 gün önce bu kitabý kaynak göstererek “Mossad-Mustafa Barzani” iliþkisini yazmýþtý. Bu yazýnýn devamý da gelecekti ancak ömrü yetmedi; alçakca bir saldýrý sonucu öldürüldü!
Ýsrail’in hedefi salt Irak’ý zayýflatmak mýydý peki? Hayýr! Gerçek hedef, Molla Mustafa Barzan’ye de söz verildiðince, Irak’ýn kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasýydý. Bu hedef bu gün de deðiþmedi; hele Davos’daki “One Minute” çýkýþýndan sonra ivedilik bile kazandý.
Ýsrail Dýþ Ýþleri eski Müsteþarý Oded Yinon, Dünya Siyonist Örgütü’nün Kivanium adlý dergisine, 1982 yýlýnda “Ýsrail Ýçin Strateji” baþlýklý bir yazý yayýnladý. Bu yazý aslýnda Yinon’un eski çalýþtýðý bakanlýðý için hazýrladýðý bir rapordan derlenmiþti. Rapor Ýsrail’in Nil’den Fýrat’a uzanan coðrafya üzerinde yayýlmacý hedeflerini ve kullanýlmasý tasarlanan yöntemi ortaya koyuyordu. Kullanýlmasý tasarlanan, daha doðrusu kullanýlan yöntem bölge ülkelerde etnik ve dini çatýþmalarý körüklemekti. Yinon Irak’ýn geleceði konusunda þunu açýkca söylemekten çekinmiyordu:
“Irak etnik ve mezhepsel temellere dayalý bir biçimde bölünecektir. Kuzeyde bir Kürt Devleti, ortada bir Sünni, güneydeyse Þii devleti kurulacaktýr.”
Israil Kürt ayaklanmasýný salt Baðdat’a karþý bir koz olarak kullanmayý düþünmüyordu. Bunun çok ötesinde, bütün Orta Doðu’yu , özellikle Türkiye’nin Güneydoðu’sunu kapsayan bir Kürt devleti istiyordu. Bunun bir hayal ürünü olduðunu savunanlar herhalde Türkiye’nin 1983 yýlýnda gerçekleþtirdiði sýnýr ötesi harekatla ilgili olarak dönemin Ýsrail Dýþ Ýþleri Bakaný Ýzak Þamir’in Brüksel’deki açýklamalarýný duymadý. Þamir Türkiye’yi “Kürdistan’ý iþgal altýnda tutan devletlerden biri” olarak tanýmladý ve devam etti:
“Ýþgalci devletler Kürt halkýnýn baðýmsýzlýk mücadelesini baltalamaktadýr. Dolayýsýyla Kürt halkýnýn bu soylu çabasý baþarýya ulaþamamaktadýr.”
Ufukta Körfez Savaþý vardýr. ABD’nin Saddam Hüseyin’e Kuveyt’in iþgali konusunda göz kýrptýðý ardýndan da hiç bir þeyden haberi yokmuþcasýna koalisyon kurup Irak’a girdiði bu savaþ, Ýsrail’e Kürt kartýný daha iyi oynama fýrsatýný verecekti!
(Ýkinci Bölüm: Ýsrail’in Nevruz Keyfi)
