Önce ukalâlýðýmý yapayým da müteâkýben aklýma baþka þeyler de gelirse devâm ederim:
Son günlerin sýkça ele alýnan konularýndan biri “âkil insanlar komisyonu” adlý bir kuruluþ.
Bâzý arkadaþlar bunu, Dâmad Ferid Paþa Hükûmeti tarafýndan kurulan “Hey’et-i Nâsýha” ile benzer bularak bu yenisine de “Heyeti Âkil” denilmesini teklîf yâhut tasavvur ediyorlar.
Âmennâ, ama þeklen îtirâzým var:
Doðrusu, týpký “Hey’et-i Nâsýha” gibi “Heyet-i Âkýle” olacak, yâhut ille saf hâlini isterseniz “hey’et-i âqýle” ama bu imlâ fazlaca eski moda.
Neden o E derseniz, sýfat sonuna gelen bu E harfi, önündeki ismin gramatikal olarak “diþil” (feminen) olmasýndan ötürü ona uyum saðlamak zorunda. Kýsacasý gramatikal olarak o da feminen olacak. Arabcada bunun yolu ise sonuna e harfi getirmek. Gramatikal olarak maskülen (eril) olsa o e’ye gerek yok.
Meselâ “devr-i sâbýk” (geçmiþ devir) çünki devir kelimesi gramatikal olarak eril (maskülen) ama “hayât-ý sâbýka” (geçmiþ hayat) çünki hayat kelimesi diþil (feminen)...
Bir de isimlerin çoðul hallerinde sýfatlar otomatikman diþil muâmelesi görür ve sonlarýna dâimâ e takýsý alýrlar. Meselâ “devr-i sâbýk” ama “edvâr-ý sâbýka” (geçmiþ devirler).
Q harfini kalýn K (Kaf) yerine kullandým. Deðiþtirirken alfabemize bu harfi de alsaydýk bir dizi telaffuz hatâlarýna düþmekden de kurtulurduk ama o da baþka bir güne
inþaallâhü taâlâ!!!
Bugünlük bu kadar Osmanlýca tedrîsat yeter.
Kaldý ki býrakalým herkes cehâletini doya doya yaþasýn!
Heyet-i Âqýle’ye dönecek olursak, böyle bir grubun herkesden onay alarak teþekkülü imkânsýz derecede zordur. Ýmkân olsa da meselâ Atatürk, Ýnönü, Bayar, II. Abdülhamid, III. Selim, II. Mahmud, Kaanûnî, Fâtih, Nizâmülmülk, Bilge Tonyukuk vs. diye bir ekip oluþtursanýz ona bile en az yedi sekiz îtiraz gelir.
Bizimki kadar výdý-výdýcý bir halký kâinâtýn hiçbir köþesinde bulamazsýnýz!
Zâten laf aramýzda ne yapacaklarýný da tam olarak anlamýþ deðilim. Umarým ki kendileri anlamýþdýr.
Nâçizâne kanaatim Hükûmet’in bu meselede biraz yorgunu yokuþa sürmek niyetinde olduðu yolunda. Sanki iþler hýzla bitmesin de tam tersine mümkin mertebe uzayýp seçimlerden sonraya kalsýn taktiði izleniyormuþ gibi bir his var içimde.
Hangi seçimlerden sonraya diyecek olursanýz þu cevâbý verebilirim:
Patladýnýz mý? Allâhýn seçimleri bitmez ve de demokrasilerde çâre tükenmez!
Peki, bu neden böyle?
Eðer böyleyse tabii, Sayýn Baþbakanýmýz belki de PKK belâsýný tahammül sýnýrlarý içinde bir yere çekmeyi müteâkiben baskýn tarzý bir seçimle yüzde 60’lar dolayýnda bir çoðunluk elde ederek iþi tek baþýna halletmeyi planlýyordur ki görenler parmaklarýný ýsýrýp dört elif mikdârý bir “Aaaa!” çekdikden sonra “Aþkolsun Yiðide!” nidâlarýyla alkýþ tutalar!
Benim deðerlendirmemi soracak olursanýz ben, bütün mahviyetimle ifâde edeyim ki, burada vahim bir hatâ iþlendiði görüþündeyim. Hükûmet, tam hedefe bir adým kala “mola” vermekle PKK’ya altýndan bir fýrsat sunmuþdur. Göreceksiniz ki hâricî patronlarýnýn yoðun yardýmýyla birkaç haftada toparlanma sürecine girecek ve daha çok can yakmaya devâm edeceklerdir.
Keþke yanýlýyor olsam...