Helal şampiyonluk

Galatasaray’ın şampiyonluğu anasının ak sütü gibi helal bir şampiyonluk. Ortaya koyduğu mücadele, zaman zaman inişler yaşasa da ayağa kalkmayı başarıp, hırsı, inadı, sistemi ve göze hoş gelen futboluyla, yaptığı transferlerle, teknik ekibi, yönetimi, arenası, taraftarıyla tek yumruk olan G.Saray kupayı hak etmiştir. Her sezon sonu yaklaşıldığında bir sürü şaibe söylentisi ve iddialar ortaya atılır. Bu sezon bu tür örnekler yok denecek kadar azdı. Aykut Kocaman’ın “Galatasaray’ın saha içinde de saha dışında da 7 puan farkı azaltabileceğini düşünmüyorum açıkçası...”demesi detamamen gereksizdi. Aykut ın “Biz bu yarışı ilk yarıda kaybettik”sözleri ligin ilk yarısında G.Saray’ın puan kaybı yaşadığı haftaları iyi değerlendiremeyen F.Bahçe’nin durumunu çok iyi özetliyordu. Fakat başka bir gerçek bana göre ‘Fenerbahçe gönüllerin şampiyonudur’. F.Bahçe 3 Temmuz sürecini çok iyi atlatmış, geçen sezonu, küme düşürülecek, puan silinecek diye psikolojik baskı altında geçirirken, yansımalar bu sezona da sirayet etmiş, gerek deplasman maçlarında, gerek görsel ve yazılı medyada adeta zulüm devam etmiştir. Zaman zaman sendelese de inancını kaybetmeyen camia birbirine kenetlenerek üç cephede onuruyla mücadele etmeyi sürdürmüştür. Gelelim gönüllerin takımı payesini neden verdiğime. Yıllardır çağdaş futbola uymayan, futbolcuya dayalı sistem yıkılmış, takımın kimliği tamamen değişmiştir. Çağdaş futbol sistemi tam olarak oturtulmasa da Avrupa’da ortaya konan performansla futbolseverlerin gönlünü kazanmıştır. Fenerbahçe bunu başarmanın gurunu yaşamalıdır. Devre arası yapılan transferler de gösterdi ki gelecek ile ilgili planlar bu sistemin üzerine kurulacaktır. Yıldızları toplayıp, başarı beklentisi artık eski Türkiye’de kaldı.

‘Ezeli rekabet ebedi dostluk’ sloganıyla asırlık rekabete bu Pazar gecesi bir halka daha eklenecek. Biz futbolseverlere ne mutlu ki, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final, Avrupa Ligi’nde yarı final oynamış iki devin maçını bir kere daha seyredeceğiz. Her iki takımımız da Avrupa’ya veda etmeden önce aklılara gelen ‘Süper Kupa Türkiye’ye mi geliyor?sorusunun cevabını aldık ama bizim için bu derbi her zaman olduğu gibi ‘bir dünya derbisi’. Bu kez derbinin çok daha kaliteli geçeceğine inanıyorum. İki ekip de yarış stresinden uzakta sadece maça konsantre olacaktır. ‘Şampiyonu devirip fiyakasını bozayım’düşüncesine karşılık, G.Saray’ın bu maça Kadıköy’de ‘yenilmeyeyim yeter’mantığıyla çıkacağını düşünmüyorum. Türkiye’yi, Avrupa’da çok iyi temsil etmiş, önemli puanlar kazandırmış iki ekibimizin bizleri iyi futbola doyuracakları bir derbi temenni ediyorum.

26 yıl sonra lig şampiyonluğu kupasının Anadolu kentine gelmesinde önemli bir rol oynayan Türkiye’yi beşinci büyüğü ile tanıştıran Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı’ya Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Bursaspor camiasına sabırlar diliyorum. Türk futbolunun başı sağolsun.