Hem camlarımızı kırdılar hem çocuklarımızı dövdüler

Yılmaz Erdoğan imzalı Aydınlıkevler'i ancak izleyebildim. Seneler sonra tiyatro sahnesine dönen Demet Akbağ'ın muazzam oyunculuğu. Salih Bademci, Burak Dakak, Sinem Ünsal ve elbette Caner Alkaya'nın muhteşem performansı. Epeydir ilk kez böyle güzel bir oyun izledim. Hikaye 1975 Ankara'sında geçiyor. Ambargo yılları. ABD yüzünden yaşanan sefalet ve yokluk. Bu şartlarda yaşam savaşı veren bir babaanne ve okutmaya çalıştığı torunu. İşte tam o günlerde Amerikalılar, mahallelerine bir golf kulübü kuruyor. Gecekondularla kulübün arasına da duvar çekiyorlar. O duvarı aşan golf topları gelip mahallelinin camlarını kırıyor. Bir, üç, beş derken gençler toplanıp, 'neler oluyor o duvarın arkasında' diye bakmaya gidiyorlar. Ve orada feci hâlde dayak yiyorlar. İşte hem camları kırılan hem de torunu dövülen Zühre Nine, eline baltasını alıp ABD'ye savaş açıyor. "Neden yapıyorsun bunu?" diye soranlara da şu cevabı veriyor; "Hem camlarımızı kırdılar hem de çocuklarımızı dövdüler".

Zühre Nine rolündeki Demet Akbağ böyle dediğinde, sözü komik bularak gülenler oldu. Oysa bence ABD'nin bu coğrafyadaki rolünü en iyi anlatan ifadeydi bu. Doğruydu çünkü. Sadece o gün ve sadece Aydınlıkevler'de değil. Hâlâ ve her yerde...

**

Amerikalılar, 10 bin km uzaktan gelip hem camlarımızı kırıyor hem de çocuklarımızı dövüyor. Dün de yapıyorlardı bunu, bugün de yapmaya devam ediyorlar. Dünyaya şu ya da bu terör örgütünün nasıl vahşi, nasıl acımasız bir örgüt olduğunu, hedefsizce nasıl saldırdığını anlatıyoruz. Peki, kimse dönüp de ABD'ye hesap sormayacak mı? Kimse demeyecek mi neden kırdınız camlarımızı diye?

**

ABD'nin Meksika'yı işgal ettiği 1840'larda yaşananlara bakın.. Amerikalı askerler Meksikalıların çiftliklerini, dükkanlarını yağmaladı, kadınlara çocuklara tecavüz etti. Zevk için sokaklarda cinayetler işlediler. Kim sordu hesabını? Filipinler'de Amerikan işgali sırasında kaçıp canlarını kurtarmak isteyen binlerce masum sivilin katledildiği Moro Krateri'nin hesabını soran oldu mu? Napalm bombasıyla cayır cayır yanan çocukların, Okinawa'da tecavüze uğrayan kadınların, Nijmegen'in soruldu mu hesabı? Hiroşima'nın. Nagasaki'nin. Irak'ta, Afganistan'da ölen milyonlarca Müslüman çocuğun.

**

Bu adamlar hâlâ camlarımızı kırmaya, çocuklarımızı dövmeye devam ediyor. Bir Zühre Ana çıkar elbet karşılarına ya. Bakalım ne zaman...