Hem Cumhuriyet hem bölücülük

Ýkisi bir arada olmaz demeyin.

Normalde olmaz.

Ama Türkiye'de oluyor iþte...

Türkiye'de olmaz bilinen o kadar çok þey oluyor ki þaþarsýnýz.

Gerçi þaþýranlar da pek kalmadý gibi.

Zira olaðanlaþýnca bir þey, normal statüsüne kavuþuyor.

Erdoðan düþmanlýðý üzerinden ortaya çýkan saflaþma bu türden bir þey mesela.

Normalde bir araya gelmesi mümkün olmayan çevreler bir bakýyorsunuz kol kola girmiþler.

Ve avazlarý çýktýðý kadar baðýrýyorlar:

"Diktatöre karþý omuz omuza!"

FETÖ'cü ile PKK'lý ayný omuz hizasýnda...

Adýnda “Cumhuriyet” olan bir partimiz onlara adeta siyasi þemsiyelik yapýyor.

Adý Cumhuriyet olan gazetenin zihnen ve fikren FETÖ ile PKK'ya karþý durmasý beklenirken onlarla yoldaþlýk ediyor olmasý, dahasý onlarýn sözcülüðüne soyunuyor olmasý manidardýr.

Bir bakýyorsunuz FETÖ'nün kendilerine saðladýðý illegal tapeler, belgeler ve görüntüler üzerinden tepiniyor.

O dökümanlar üzerinden "ortak düþman" Erdoðan'a saldýrýyor.

Bir bakýyorsunuz bölücü terör örgütünün eli kanlý militanlarýný sevimli gösterip terörü haklýlaþtýrmaya çalýþýyor.

Terör savunuculuðu yapýyor.

Sebebi belli: Erdoðan düþmanlýðý!

Erdoðan'ý alaþaðý etmek için sadece içerdeki bu terör örgütlerine yoldaþlýk/yandaþlýk etmiyorlar, yanýsýra o örgütlerin yabancý sahiplerinin Erdoðan/Türkiye düþmanlýðý eksenindeki propagandalarýnýn da borazanlýðýný yapýyorlar.

Cumhuriyet'in de týpký adýnda Cumhuriyet olan parti gibi kendini konumlandýrdýðý yer burasý.

O yüzden Pensilvanya'dan Kandil'e uzanan hattaki tüm unsurlar ve onlarýn iplerini elinde tutan güç odaklarý; hem Cumhuriyet Halk Partisi'ni, hem de Cumhuriyet gazetesini pek seviyorlar!..

Cumhuriyet gazetesinin bu yayýn politikasýný eleþtirmeye hakkýmýz yok mu?

O birilerine göre, yok!

Hem düþünce ve ifade özgürlüðü deyip duruyorlar, hem de Cumhuriyet gazetesinin bu politikasýna yönelik eleþtirilerimizi linç nedeni kýlýyorlar!

Cumhuriyet gazetesinin içerde olan yönetici ve yazarlarýnýn suçlu olup olmadýðý üzerinden ahkam kesmek bizim iþimiz deðil.

Peþinen kimseyi suçlu ilan etmeyiz asla.

Bu masumiyet karinesini ihlal anlamýna gelir.

Biz mahkeme deðiliz.

Ama biz, o gazetenin yayýn politikasýný ve yazarlarýnýn zihniyetini dibine kadar eleþtirebiliriz.

Onlarýn bizi eleþtirmeye ne kadar haklarý varsa, bizim de onlarý eleþtirmeye o kadar hakkýmýz var.

Bu demokratik bir haktýr.

Þahsen benim Cumhuriyet ve yazarlarýna yönelik tavrým bu çerçevededir.

***

Geçen hafta Silivri'de, 15 Temmuz davasýnýn görüldüðü mahkemeyi izlemeye gitmiþtim.

Silivri ilçe baþkanýmýz Rýfat Kutlu bana diðer salonda Cumhuriyet gazetesinin duruþmasýnýn olduðunu söyleyince oraya geçtim.

Bir süre mahkeme safahatýný izledim.

Sonra mahkeme baþkaný ara verince ayrýldým.

Salonda üzerime kilitlenen bakýþlar konusunda yorum yaparak kimseyi incitmek istemem.

Lakin arada bir baþka toplantý için Silivri'den ayrýlmamý bana yönelik tepkilere baðlayan asýlsýz yorumlarý esefle karþýladým.

Doðrudur, dýþarýda CHP'nin toplama elemanlarýndan bazýlarý bana küçük bir sataþmada bulundular.

Þiddete ve hakarete dönüþmeyen demokratik tepkilere saygýmýz sonsuzdur bizim.

Allah için söyleyeyim; o tepkilerde ne hakaret vardý, ne de þiddet eðilimi.

Ayrýca orada bulunan saðduyulu kimi CHP'li vekillerin olaya müdahale ettiðini de belirtmeliyim.

Oradan ben tepkiler üzerine deðil, bir baþka toplantýya yetiþmek üzere ayrýldým, biline…

BÖLÜCÜLÜKTÜR BU

Aysel Tuðluk'un annesinin defnine gösterilen tepki bölücülüktür.

Ýnancýmýzla ve deðerlerimizle baðdaþmayan bir insanlýk suçudur.

Kim ki Alevilik-Sünnilik, Türklük-Kürtlük üzerinden ayrýmcýlýk yapýyorsa bilesiniz ki o bizden deðildir.

Bu ülkeye yapýlabilecek en büyük kötülük budur.

Düþmanlarýmýzýn yapmak isteyip de yapamadýðý bölücülüðü ortak hassasiyetlerimiz üzerinden sergileyenler bilsinler ki düþmanlarýmýzýn deðirmenine su taþýyorlar.

Ýyi niyetli vatandaþlarýmýz bu tür bölücülükler karþýsýnda devletin ve milletin bekasý adýna yek vücut olmalýdýrlar.

Kamera görüntülerinde, "Burasý Sünni mezarlýðýdýr, Alevi istemiyoruz!" denilmediði tespitliyken ýsrarla "Sünni mezarlýðýna Alevi istenmedi!" yalanýný sürdüren bölücülere de dikkat!

Bölücülüðün her türlüsüne lanet olsun!