Hem ecnebi otomobil pazarlamacýsý, hem de yalancý!

Taraftarlarýnýn “polemik ustasý” diye pazarladýðý Muharrem Ýnce, polemikte üstün çýkabilmek için gazeteci azarlýyor ve hakikaten de hoþlanmadýðý sorulara cevap vermeyerek polemikten üstün ayrýlýyor. 

Çünkü “polemik ustasý” Ýnce, cevap yerine gazeteci azarlýyor; insanlar da “Ýnce-gazeteci” diyaloguna odaklandýklarý için, sorunun cevapsýz býrakýldýðýný unutuyor. 

Nagehan Alçý’nýn Sivas olaylarýyla ilgili sorusunu, “Sen bu soruyu Erdoðan’a sorabilir misin?” diyerek cevapsýz býrakmýþtý. 

Soru, Erdoðan’ý ilgilendirmiyordu oysa... 

Çünkü ortada bir Erdoðan-Karamollaoðlu ittifaký yoktu. 

Sivas olaylarýnda hayatýný kaybeden sanatçýlarý “pencereyi açmamakla” suçlayan Karamollaoðlu (pencereyi açmadýklarý için, kabahat sanatçýlarýndý) CHP’yle ittifak yapmýþtý. 

Bu durum, Sivas katliamýnda “taraf” rolü oynayan ve belli bir inanç grubunu yýllarca töhmet altýnda tutan CHP’yi, dolayýsýyla CHP’nin Cumhurbaþkaný adayý Muharrem Ýnce’yi ilgilendiriyordu. 

Ýnce, Karamollaoðlu’nun bu açýklamasýna ne diyordu? 

Dahasý, böyle bir adamla ittifaký midesi nasýl kaldýrýyordu? 

Bunu öðrenemedik. 

Çünkü Muharrem Ýnce, lafý muhatabýnýn aðzýna týktý. Bir diðer ifadeyle, “saygýsýzlýk” yaptý. 

Bitmedi... 

Polemik ustasý Muharrem Ýnce’nin saygýsýzlýklarýndan NTV muhabiri Ahmet Arpat da payýný aldý. 

NTV muhabiri soruyor, “Sizi arayan Amerikalý kimdi?” 

Polemik ustasý cevap veriyor: “Geçmiþ açýklamalara takýlmayýn, günceli sorun. Çok geride kalmýþsýnýz...”

Muhabir sorusunda ýsrar etmiyor... Çünkü, az öncesinde polemik ustasýnýn gazabýna uðramýþ, bir ton fýrça yemiþ... Nezaketli bir gülümsemeyle durumu (Ýnce’nin saygýsýzlýðýný) geçiþtiriyor. 

Sadece saygýsýz mý? 

Bir de “yalancý...”

Ýncirlik üssüyle ilgili açýklamalarýnda tornistan etmiþti. FETÖ liderini iade etmeyen Amerika’ya uygulanacak en ciddi yaptýrýmýn Ýncirlik üssünü kapatmak olduðunu söylemiþti. Üssü kapatmayan iktidar partisini de, zýmnen, “korkaklýkla” suçlamýþtý. 

Kendileri iktidarda olsa imiþ, Ýncirlik üssündeki Amerikalý askerler Noel tatillerini ülkelerinde geçirirlermiþ... 

Bu laflarý etmiþ, sonra da “ülkelerinde tatil yapmak onlarýn da hakký” diyerek kývýrmýþtý. 

Bereket gazeteci azarlamamýþtý. 

Sadece kývýrmýþtý. 

Bir Allah’ýn kulu da çýkýp sormamýþtý: “Sen kaç yýldýr iktidarda deðilsin. O askerler Noel tatillerini ülkelerinde geçirmiyorlar mý? Bundan sonra geçirmeyecekler mi?”

Polemik ustasý Muharrem Ýnce geçenlerde Ýstanbul Bahçelievler’de bir miting düzenledi. 

Muhitimiz olduðu için, üþenmedim, gittim, bir kenarda durarak konuþmasýný dinledim. 

Þu cümlesi dikkatimi çekti: “Erdoðan benim yerli otomobile karþý olduðumu söylüyor; ben yerli otomobile deðil, benzinli otomobile karþýyým.”

Oysa Muharrem Ýnce’nin yerli otomobile itiraz eden yýðýnla açýklamasý var... Bu açýklamalarýn hiçbirinde “benzin” ifadesi geçmiyor. 

Kafadan itiraz ettiði (gereksiz bulduðu) yerli otomobil projesine karþý BMW markasýný öneriyordu... Almanya’ya gitmiþ, BMW üretim tesislerini gezmiþ, hayran kalmýþ... BMW varken, niçin yerli otomobil üretiyormuþuz! 

Þimdi kalkmýþ “Ben benzinliye karþý olduðumu söyledim” diyor... 

Görüyorsunuz, deðil mi? 

Polemik ustasý Muharrem Ýnce’nin “çarkçýlýktaki” ustalýðýný görüyorsunuz... 

Hem BMW pazarlamacýlýðý yapýyor (yabancý bir markayý kaktýrmaya çalýþýyor), hem de kývýrýyor... 

Peki, polemik ustasý Muharrem Ýnce, yerli otomobil projesini incelemiþ mi, ne tür otomobiller üretileceðini biliyor mu? 

Nerden bilecek? 

Birileri “karþý çýk” demiþ, karþý çýkýyor... 

BMW distribütörü suçlamalarýnýn altýnda kalmamak için de utanmadan yalan söylüyor!