Baþlamadan önce maç kadar, uzun süre görevde kalmasýný dilediðimiz yeni teknik direktörümüzü de kazanmanýn beklentisi vardý içimde.
Futboldu bu olur mu olurdu. Estonya maçtan bir puan bile alsa ilk tartýþýlacak adam Abdullah Avcý olurdu. Zira ilk maçta Selçuk’u oynatmamasý üzerine yapýlan eleþtirileri taþýyamamýþ, gerginleþmiþti.
Kaldýramadý umudumuzu baðladýðýmýz hocamýz eleþtirileri. Kendine olan güveni, sert tavýrla göstermeyi seçti... Oysa toplumu tatmin edecek þey efelenmesi deðil, inandýrýcý gerekçeli net açýklamalar yapmasýydý.
Estonya’ya puan kaybetmek, onu toplumun öfke kazanýna koyardý. Bu da hiç ama hiç iyi olmazdý...
Hollanda hücumunun gücüne güvenerek savunma yetersizliklerini kapatmayý hedeflemiþti. Estonya Hollanda’nýn tam tersi ilkeleri olan bir takýmdý. Hücumuna deðil, savunmasýna sýðýnýp, kontrataðý kovalýyordu.
Hocamýz, baskýya yenilmediðini göstermek istercesine ya da ona inanmadýðý için Selçuksuz bir ilk 11 kurdu gene. Bu kez rakibin oyun özelliðini gözeterek hiç deðilse kenar çýkýþlarýný hýzlandýrmak için ilk maçta yetersiz kalan Hamit’in yerine Gökhan’ý koydu takýma.
Ýyi hücumla baþladýk maça. Ancak tek yönlü idik. Kontratak tuzaðýna karþý önlemimiz yoktu! Kendi bireysel hatalarýmýzla yediðimiz iki ani atakta ilahlar korudu bizi! Estonya hýzlý açýlmanýn bedelini aðýr ödedi. Araya topla savunma arkasýna kaçan Burak’ý indirince Jaager 19.dakikada takýmýný 10 kiþi býraktý. Büyük avantaj yakalamýþtýk. Ancak ne biz rakibin eksikliðini kullanmaya yöneldik, ne Estonya hücum etmekten ödün verdi! Tempomuzu düþürmemiz rakibe eksikliðini hissettirmedi... Ancak yeniden düzeldik ve devre sonuna doðru ataklarýmýz giderek yükselen kalite kazandý. Devre arasý soluklanmasý ile bu hýzlanarak sürmeliydi. Estonya oyun çabuklaþýnca savunma dengesini yitiriyordu. Ýkinci golden sonra da beraberlik hedefinden inanç olarak koptu. Biz de rahatladýk. Ne var ki bu rahatlýk oyun isteðimizi törpüledi.
Abdullah Avcý’nýn ilk onbirden çýkardýðý Tunay’ý (68.dakikada) oyuna almasý ve onunla birlikte Selçuk’a da görev vermesi, Selçuk’un bir de gol atmasý, kimi tartýþmalarýn gereksiz uzatýlmasýný önleyecek olmasý açýsýndan maçý kazanmak kadar deðerliydi.