Hem malý götürecek, hem gazeteci asacak!

Eski Maliyeciymiþ, “mal nasýl götürülür, çok iyi bilir”miþ...

Doðrudur, mal nasýl götürülür, elbette herkesten, hepimizden iyi bilecektir.

Böyleleri iz býrakmazlar.

Her þeyi kitabýna uydururlar.

Doðu Anadolu illerimizden birinde, rüþvetle iþ yapan bir tapu memuru için de böyle þeyler anlatýrlardý; “Ýþi kitabýna uydurmakta mahirdi” derlerdi.

Bu kiþinin Kemal Kýlýçdaroðlu’yla alakasý nedir?

Bakýlsýn, bakalým bir akrabalýk baðý bulunacak mý?

Mal nasýl götürülürmüþ, herkesten, hepimizden iyi bilen Kemal Kýlýçdaroðlu’nun malý hangi oranda götürdüðüne iliþkin elimizde bir bilgi yok.

En azýndan benim yok.

Kitabýna uydurmuþsa, bilemeyiz... Ama SSK Genel Müdürlüðü döneminde ismi “kayýrmacýlýkla” çok anýlmýþtý. “Karabulut” soy ismini taþýyan çok sayýda eleman yerleþtirmiþti kuruma... “Karabulut” biliyorsunuz, Kemal Bey’in eski soy ismidir. Bunu beðenmedi, tutup Kýlýçdaroðlu diye bir soy isim seçti. Kýlýç þakýrtýlarýnýn çok duyulduðu Horasan’dan geldiði için mi “Kýlýçdar” unvanýný uygun gördü? Bilemiyoruz. Kendisi hem “Seyyid” (yani Peygamberin soyundan geliyormuþ), hem de Nasrettin Hoca’nýn torunuymuþ.

Bunun nasýl olduðunu da bilemiyoruz.

Bu nasýl oluyor?

Horasan’dan kalkýp bir süre Hicaz taraflarýnda eðleþiyorlar, oradan kazandýklarý “akrabalýk” unvanýyla kalkýp Selçuklu Türklerinin bulunduðu Konya-Akþehir cihetine mi taþýnýyorlar?

Peki, “Kürt” ve “Alevi” kimliði nerden geliyor?

Bunu da bilemiyoruz.

Bildiðimiz þu:

Bir Maliyeci olarak Kemal Kýlýçdaroðlu’nun mahir ve müddei olduðu tek alan, “malý götürmek...”

Emzikteki torununu SSK üyesi yapmýþtý.

Ýki çocuðunu, “erken emeklilik”ten yararlandýrmak için, öðrencilikleri döneminde “SSK çalýþaný” gibi göstermiþti.

Bu küçücük ve tamah etmeye deðmez kurnazlýklarý “malý götürmek” çerçevesinde mütalaa edebilir miyiz, etmeli miyiz?

Bunu da bilemedim.

Fakat bir Maliyeci ve hesap uzmaný olarak Kýlýçdaroðlu, hep hesabýný þaþýrmýþ bir vaziyette, suçüstü yakalanýyor... Bunu da, niyeyse, “gurur meselesi” yapmýyor... “Yine rezil oldum” demesi gerekirken, bunu demiyor.

Dün grupta konuþtu, birtakým belgeler açýkladý.

Ne açýkladý, bilmiyorum.

MÝT’e ait olduðunu öne sürdüðü bir belgeden söz etti ama anýnda tekzibi yedi.

Daha önce “para gitmiþ” diyordu.

Bu kez “para gelmiþ” diyor.

Para gitmiþ mi, gelmiþ mi?

Gelen paranýn miktarý nedir ve kime gelmiþ?

Bunu söyleyemedi ama “Ben senin boynuna neyi takacaðýmý çok iyi biliyorum” diyerek, “a haber” televizyonuna “idam” göndermesi yaptý.

Mal nasýl götürülürmüþ, herkesten, hepimizden iyi bilen Kemal Kýlýçdaroðlu kimin boynuna ne takacak?

FETÖ’nün karmaþýk sakallý militaný Gökçe Fýrat Çulhaoðlu, elinde yaðlý urgan, “Tayyip Erdoðan, asýlmak mý istersin, yaðlý kazýða oturmak mý istersin?” diye seçenekli bir soru yöneltmiþti Cumhurbaþkaný Erdoðan’a.

Kemal Kýlýçdaroðlu, doðrudan “urganý” seçiyor.

Gürsel Tekin, “8 Haziran sabahý yandaþ medyaya el koyacaðýz” demiþti... Muharrem Ýnce de “Yüce Divan’a otobüs seferleri düzenleyecekleri” müjdesini vermiþti.

Demek ki iktidara geldiklerinde, hem sofistike tarafýndan malý götürecekler ve Maliyeci olduklarý için “sezdirmeyecekler”, hem de gazeteci asacaklar.

Öyle mi?

Bir tek þey söyleyip kapatacaðým:

Sana yazýklar olsun Kemal Kýlýçdaroðlu!

Kendini bu hale düþürdüðün için de, oh olsun!