Mýsýr’da Hüsnü Mübarek ve rejimine karþý devrime öncülük eden cesur ruhlar, ne pahasýna olursa olsun demokrasi istiyorlardý. Kimse 16- 17 Haziran’da yapýlacak Cumhurbaþkanlýðý seçiminin ikinci turundaki acý ironiyi öngöremezdi.
Eski Cumhurbaþkaný Mübarek eskiden toplumu “ya biz ya Müslüman Kardeþler” tehdidiyle korkutuyordu. Þimdi, demokratik süreç ile Mýsýr’daki elli milyon seçmene sunulan tam olarak da bu.
Þöyle açýklayayým: Arap Baharý’ndan sonra kalan cumhurbaþkaný adaylarý, 60 yaþýndaki Müslüman Kardeþler Özgürlük ve Adalet Partisi (ÖAP) baþkaný Muhammed Mursi ve Mübarek’in eski Baþbakaný ve Havacýlýk Bakaný, eski diktatörün gururla “üçüncü oðlum” dediði 71 yaþýndaki Ahmet Þefik.
Ýlk bakýþta ikisi de genç Mýsýrlýlar’ýn barýþçý deðiþim, ýlýmlýlýk ve yeni baþlangýç taleplerini karþýlayabilecekmiþ gibi görünmüyor. Ve bu seçimler sadece Mýsýr’ýn deðil, tüm Arap bölgesinin kimliðini belirleyecek.
ÖAP’ýn ikinci sýradaki adayý Mursi, ilk turda % 24.3 ile oy çoðunluðunu elde etti. Mursi ABD’de eðitim görmüþ, on yýldan uzun bir zaman Kaliforniya’da yaþamýþtý. Kapsayýcý bir hükümet istediðini söylüyor, fakat pek çok insan uzun vadede amacýnýn þeriat ilan etmek ve Mýsýr’ý bir Ýslam devletine dönüþtürmek olduðundan endiþeli.
ÖAP ve Selefi Nur’un birleþmiþ Ýslamcý siyasal güçleri, ben dahil pek çok kiþi Mursi’nin çekilmesi ve onun yerine üçüncü sýradaki aday Hamdin Sabahi’nin Cumhurbaþkanlýðý için adaylýðýný koymasý gerektiðini düþünüyor. Aslýnda baþlangýçta ÖAP, daha geniþ anlamda ulusal temsil adýna Cumhurbaþkanlýðý için aday göstermeyeceðini söylemiþti. Ne yazýk ki bu kararlarýný deðiþtirdiler.
57 yaþýndaki Sabahi, sol görüþlü Nasýrcý Þeref Partisi’nin lideri ve politikalarý, devrime önayak olan laik liberallerinkine daha benzer. Mursi Sabahi’ye, muhtemel kabinesinde Cumhurbaþkaný yardýmcýlýðý pozisyonunu teklif etti. Sabahi, her iki adayla da çalýþmayacaðýný ve ne din temelli bir dikta rejimini ne de eski rejimin yeni bir biçimini desteklemeyeceðini açýklayarak teklifi reddetti. % 20.4 ile neredeyse Mursi ve Þefik kadar çok oyu garantileyen Sabahi, bir sonraki seçim fýrsatýný beklemeye meyilli olabilir.
Þefik’in oylarýn % 23.3’ünü almasý þaþýrtýcýydý; bu “Mübarek eðilimi”nin hem toplum içinde hem de devletin kurumlarýnda hala köklü þekilde devam ettiðini açýða çýkarýyor. “Mübarekçiler” devrime raðmen hala devletin ordusunu, güvenlik güçlerini ve basýný kontrol ediyorlar.
Zirvedeki Ýslamcýlar, sosyalistler ve eski rejim taraftarlarý ayrýmý, bölgede ortaya çýkmakta olan genel siyasi þablonu ve gerçekten temsili bir hükümet kurulmasýnýn zorluðunu yansýtýyor.
Ýlk seçimlere katýlým düþüktü; sadece %50 katýlmayý tercih etti ve Mýsýr’da oy kullananlarýn 12.4 milyonu ilk turda ne Mursi, ne de Þefik’e oy verdi. Bunlar “kralý tahta çýkaranlar” olacaklar. Fakat pek çok kiþinin “kötünün iyisi” olarak deðerlendirdiði senaryoyu ortaya çýkaran siyasi süreçte, hayal kýrýklýðýna uðradýklarý için onlarý kim suçlayabilir?
Bir sonraki Mýsýr Cumhurbaþkaný devrim sonrasý Arap dünyasýnýn görüntüsünün geliþmesi ve yeniden þekillenmesi için çok önemli olacak. Mýsýr’ýn uluslararasý iliþkileri, Ýran, Türkiye, Ýsrail ve Batý ile iliþkilerin tonunu belirleyecek.
Batý, Mýsýr’da dostane bir rejimin öneminin farkýnda ve Müslüman Kardeþler’in aðýrlýkta olduðu bir hükümet ihtimalini endiþeyle karþýlýyor. Elinde, yardým ve yatýrým dahil olmak üzere, siyasi sonuçlarý etkilemek üzere kullanmayý deneyebileceði bir takým araçlar var.
Önümüzdeki aylarda Mýsýr ordusunun rolü beni son derece endiþelendiriyor; Cezayir’in geçmiþ ve günümüzdeki durumunun birçok yansýmasý söz konusu. Ýki Cumhurbaþkanýný adayýndan kim seçilirse seçilsin, askerlerin kontrolü ele geçirme riski söz konusu. Eðer Þefik kazanýrsa, günümüz Cezayir’indeki Cumhurbaþkaný Abdülaziz Buteflika gibi, iktidardaki mevcut askeri cuntanýn baþýnda sivil bir lider göreceðiz; eðer Mursi kazanýrsa, Mýsýr cumhurbaþkaný olmasýnýn engellenmesini amaçlayan bir askeri darbeyle karþý karþýya kalabilir, ayný 1991 seçimlerinde Cezayir Ýslami Selamet Cephesi’nin (ÝSC) zaferinden sonra olduðu gibi.
Önümüzdeki iki hafta kritik çünkü halk, devrimlerinin ellerinden alýndýðýna ve gerçek bir deðiþim getirmediðine dair korku ve endiþelerini ifade edecek. Mýsýr halký, Brezilya’yý on yýldan az bir sürede yoksul, muhtaç ve borçlu bir ülkeden dünyanýn altýncý en büyük ekonomisine dönüþtüren Lula da Silva gibi bir baþkan arzuluyor ve bunu hakediyorlar.
Veya petrol ve doðalgaz gibi doðal kaynaklarý sýnýrlý olmasýna raðmen, dikkat çekici demokratik ve ekonomik baþarýlarý ile ülkesini dünyanýn 17. en iyi ekonomisi haline getiren Türkiye’nin Recep Tayyip Erdoðan’ý gibi bir baþkana. Türk halkýnýn güçlü bir iradesi var ve askeri yönetime son verdiklerinden, artýk süper güçlerin müdahalelerinden baðýmsýz, ulusal çýkarlar adýna hareket eden güçlü bir hükümete sahipler.
Hangisi kazanýrsa kazansýn Mýsýr’ýn yeni Cumhurbaþkanýnýn Mýsýr’ý, kýrýntýlardan daha faydasýz Amerikan mali yardýmýna muhtaç durumda býrakan mevcut köleliðinden kurtaracaðýný ummalýyýz. Mýsýr’ýn baðýmsýzlýðýndan ve baðýmsýz iradesinden 1.25 milyar dolar için vazgeçmesi yazýk olur. Üstelik bunun çoðu, Ýsrail’in emriyle iþe yaramaz Amerikan askeri ekipmanýna harcanmýþken.
Ayrýca Mýsýr’ýn yeni Cumhurbaþkanýnýn demokrasiyi savunacaðýný ve ülkeyi daha mutlu bir geleceðe götüreceðini ummalýyýz. Yoksulluk eþiðinin altýnda yaþayan 40 milyondan fazla Mýsýrlý’nýn ve 30 yaþýn altýnda, iþ ve temel sosyal hizmet bekleyen yüzde 60’ýn tarafýnda olmak zorunda. Ümit ediyoruz ki bulunduðu konuma, devrime öncülük eden ve tüm Mýsýrlýlar’ýn acý ve özlemlerini temsil eden gençler sayesinde ulaþtýðýnýn her zaman farkýnda olsun. Arap dünyasý, onun sözünü tutmasýný saðlamalý.
ÝNGÝLÝZCE YAZISI ÝÇÝN TIKLAYIN
Bu yazý STAR Gazetesi için kaleme alýnmýþtýr.