Hem suçlular hem de hâlâ parmak sallýyorlar!

Hafta içinde iki önemli geliþmeye þahit olduk.

Biri 6-8 Ekim Kobani davasýndaki mahkeme kararlarý diðeri ise 28 Þubat darbe mahkûmu generallerin tahliyesi.

Aslýnda her iki davada mahkûm olanlarýn ortak özelliði kalkýþmadýr.

6-8 olaylarý sokaklarý kan gölüne çeviren 37 cana mal olan terör örgütünün dolayýsýyla örgütün iplerini ellerinde tutan çevrelerin bölgeyi parçalamaya yönelik yazdýðý bir senaryoydu.

O çevrelerin hedefi, piyasaya sürdüðü bir diðer terör örgütü DAÝÞ'i Kobani'ye sevk edip PKK'ya gerekçe üretmekti.

Ürettiler ve Diyarbakýr'dan Aðrý'ya doðu illerinde sokaklarý kana buladýlar.

Kobani davasýnda açýklanan kararlar bu dosyaya aitti.

28 Þubat darbeci mahkûmlarý ise senaryosu NATO üslerinde yazýlan postmodern darbeyi uygulayan sorumlulardý.

6-8 Ekim olaylarýyla, 28 Þubat postmodern darbenin senaryo yazarý ayný çevreydi.

Zâhirde birbirinden fraklý görünseler de her ikisinin patronu aynýydý.

Bu mahkûmlarýn ideolojik olarak da aralarýnda büyük farklýlýklar yoktu. Gereðinde pek âlâ birlikte hareket ediveriyorlardý. 31 Mart seçimlerinde yaptýklarý gibi!

CHP bunlarýn þemsiye örgütü olarak misyon üstlendi.

Son kararlar konusundaki tavrýna bakýldýðýnda o misyonu sürdürmekte kararlý olduðu görülüyor.

PKK'nýn siyasi uzantýsýnýn ilk kez CHP (SHP) listelerinden meclise girdiði günden son seçimlere kadar CHP, terör örgütünün siyasi uzantýsýyla her daim iþbirliði içinde olmuþtur.

Bu birlikteliðin kýlýfý da ifade özgürlüðü, insan haklarý, demokrasi ve barýþ gibi süslü kelimeler olmuþtur.

Özgür Özel beyin 31 Mart seçimlerinden sonra izlediði üslup her ne kadar makul görünüyor olsa da CHP terör örgütünün uzantýsý siyasilerin en güçlü savunucusu olmayý sürdürüyor!

Adalet peþinde olmayýp ideolojik birlikteliðin gereðini yapmaktadýr.

Hem Kobani kararlarý konusunda hem de 28 Þubat darbeci mahkûmlarýn salýverilmesi konusundaki açýklamalarý suçlularý koruma refleksi olarak sýrýtmaktadýr.

Ne 6-8 olaylarýnýn bu ülkeye verdiði zarardan bahsediyorlar ne de 28 Þubat darbe sürecinin!

Yatýp kalkýp bu suçlularýn haklarýyla ilgili cümleler kuruyorlar!

CHP bu tavrýyla senaryosunun emperyal güçlerin yazdýðý oyunun bir parçasý konumuna düþmektedir!

Mahkûmlar da onlardan aldýklarý cesaretle hadsizce açýklamalar yapmaktadýrlar.

Her fýrsatta 37 cana mal olan olaylarýn azmettiricisi Demirtaþ'a selam gönderen CHP lideri, 6-8 Ekim kararlarý için 'siyasi karar' yorumu yaparken mahkûm generallerin affedilmesi için de kendini paraladý adeta.

Özgür Özel, siyasi kararlara karþý adalet talebinde samimi olduðuna inanmamýzý istiyorsa ayný adaleti mesela Sivas davasý mahkûmlarý için de göstermelidir!

Gösterebilir mi?

Gösterirse alkýþlarým!

Siyasi karar görmek istiyorsa Sivas davasýna bakmalýdýr. Çünkü Sivas davasý mahkûmlarý ilk yargýlamada 'Fâili belli olmayan ölüme katýlmaktan' 10-15 yýl arasý ceza aldý. Dikkat buyurun 'fâili belli olmayan ölüm' için insanlar mahkûm ediliyor.

Sonra , 'Ülkücüleri mi alacaktým tabii ki CHP'lileri aldým' diye nepotizmin dik âlâsýný itiraf eden Adalet Bakaný Moðoltay'ýn HSYK'sý ve Yargýtay iþbirliðiyle dosya bozuldu.

Ardýndan kendilerinin icat ettiði, 'Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta yýkýlacak' sloganýyla 'anayasal düzeni deðiþtirmeye teþebbüsten' ceza verilmesi gerekir deyip, insanlarý önce idama sonra da aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapse mahkûm ederek siyasi kararýn daniskasýna imza attýlar.

CHP bu bal gibi siyasi olan karara hiç 'siyasi karar' demedi.

Hadi hepsini geçelim. 28 Þubat mahkûmlarý tahliye edildiklerinde gördük ki hepsi turp gibi, hiç de kocamýþlýk ve sürekli hastalýk emaresi görünmüyor; üstelik piþmanlýk bir yana hâlâ hadsizliklerini sürdürüyorlar.

Yargýlanmýþlar suçlarý sabit olmuþ, hükümleri kesinleþmiþ!

Ama, hem suçlular hem de hâlâ parmak sallýyorlar!

Bunlara rapor verilirken, 31 yýldýr kodeste bulunan ve mesela geçen sene türlü hastalýklarla mücadele eden Sivas mahkûmlarýnýn 7 müracaatý da geri çevrilmiþ!

28 Þubat mahkûmlarýna nasýl verilmiþ, bence o raporlarýn yeniden gözden geçirilmesi gerekir.

Hülasa seküler zihniyette geri adým yok, deðiþen bir þey yok!

Adamlar suçu sabit olmuþ hükmü kesinleþmiþ mahkûmlarý hadsizce savunurken, fâili bilinmeyen ölümler üzerinden verilen siyasi kararlarla hayatý zindan edilen mahkûmlar sahipsiz kalmýþ!

Dostlar!!!

Duyuyor musunuz?!