Nasýl bir dünyada yaþadýðýmýzý bazen unutuyoruz. Hayýr, dünyanýn ‘garip’ ve ‘tuhaf’ gibi sýfatlarla ancak anlatýlabilecek hali benim aklýmdan hiç çýkmýyor da, esas bilmesi gerekenlerin unutkanlýklarý beni her daim þaþýrttý, þaþýrtýyor...
Benjamin Netanyahu, Ýsrail’in baþbakaný, Birleþmiþ Milletler Genel Kurul açýlýþ toplantýsý için New York’taydý. Orada, ana temasý “Ruhani’nin yumuþak üslubuna aldanmayýn; o kuzu postuna bürünmüþ bir kurttur; Ýran rejimi ise yine o bildiðiniz rejim” diye özetlenebilecek bir konuþma yaptý ve ardýndan Ýsrail’e döndü.
New York’tayken Barack Obama’yla da karþýlaþmýþtýr herhalde Netanyahu...
Ülkesinde bir-iki gün kaldý, kalmadý, birdenbire uçaða atlayýp Obama’yla görüþmek üzere Washington’a uçtuðunu öðrendik... Yolculuðun sebebi, Ýran’ýn yeni seçilen Cumhurbaþkaný Hasan Ruhani’yle Obama arasýndaki telefon diplomasisinden duyduðu rahatsýzlýk olarak açýklandý.
“Ýran, yine o bildiðimiz Ýran’dýr; baþýna kim gelirse gelsin ‘nükleer silâhlara’ sahip olma azminden vazgeçmez” diyecekmiþ Obama’ya... Beyaz Saray’da uzun bir görüþme yapýldýðýný ajanslara düþen haberlerden biliyoruz...
Tuhaflýk ve gariplik bundan sonra baþlýyor... Washington’a “Ruhani’ye aldanmayýn” demek üzere koþmuþ olan Netanyahu, daha ülkesine dönmeden, “Ruhani beni de telefonla arasýn, görüþelim” açýklamasýný yapmasýn mý? “Aradýðýnda, Ruhani’ye ‘Yaptýrýmlarýn kaldýrýlmasýný mý istiyorsun; tamam, o halde nükleer programdan vazgeç’ derdim...” demiþ CNN International’a...
NPR radyosunda konuþurken daha da ileri gitmiþ Netanyahu ve Ýran Cumhurbaþkaný Ruhani ile yüz yüze görüþebileceðini söylemiþ; BM’nin açýlýþýnda yaptýðý yumuþak konuþmayý överek...
Nasýl, yoksa bu durum size tuhaf gelmiyor mu?
Obama ikili görüþmede ne söylemiþ olabilir Netanyahu’ya, onu sert tavrýndan dönmeye nasýl ikna etmiþ olabilir? Netanyahu’nun bir hafta arayla verdiði demeçler arasýndaki taban tabana zýtlýk yüzünden kendi seçmen tabanýný þaþkýnlýktan þaþkýnlýða düþürmesine yol açtý çünkü ikilinin görüþmesi...
Obama þaþýrtmaya devam ediyor...
ABD’de Cumhuriyetçi Parti’den politikacýlarýn Kongre’de Baþkan Obama’ya ders verme amaçlý direniþi yüzünden devlet kilitlendi, biliyorsunuz... Sadece temel hizmetler görülüyor; destek elemanlarý maaþ ve ücret ödenmeyeceði bildirilerek evlerine gönderildi. Müzeler, hayvanat bahçeleri kapalý; federal bütçeden beslenen hizmetlerde büyük aksamalar yaþanýyor...
Daha önceki devlete kepenk kapattýrma direniþi, 17 yýl önce, 20 milyar dolardan fazla bir maliyetle 28 gün sonra bitmiþti; þimdi de her geçen günün bir maliyeti var...
Ne beklersiniz, Obama’nýn alnýndan terler boþanmasýný, deðil mi?
Hayýr, hiç öyle olmadýðý anlaþýlýyor... Kongre çalýþanlarýndan çoðu maaþ alamaz duruma düþerek kepenk kapatmadan etkilendiði için, etraftaki lokantalar ve kafeler yeni iþsiz-güçsüz takýmýna indirimli servise baþladý. Önceki gün, Obama ve birkaç bakaný, o kafelerden birine giderek tenzilâtlý sandviç ýsmarladý kendilerine...
Evet, evet, aynen öyle...
Kadýnýn biri küçük çocuðunu da yanýna alarak önce Beyaz Saray’a, sonra da Kongre binasýna aracýyla tehlikeli biçimde yaklaþtý diye keskin niþancýlara hedef olup ölüyor...
Adamýn biri, baþkentin gözde alýþ-veriþ merkezlerinden birinde protesto amacýyla kendini ateþe verip yakýyor...
Ülkenin en tepe yöneticisi, Kongre’deki devleti kilitleyen direniþi sona erdirecek giriþimlerde bulunmak yerine, direniþçilerle alay edercesine, “Ben de iþsiz sayýlýrým” mesajýný verecek biçimde davranýyor...
Garip ve tuhaf davranýþlar bunlar...
Kendim ne olduðunu bilsem, yazýnýn burasýnda “Ne oluyor?” diye sorar, ardýndan kendi cevabýmý verirdim; ama emin olun ne olduðunu ben de bilmiyorum.
Bildiðim þeyler sýnýrlý: Dünyamýzýn yepyeni geliþmelere gebe hale geldiði... Önceki deðerlerin fazla anlam taþýmadýðý... Psikolojik ögelerin baþka siyasi unsurlarýn önüne geçtiði...
Siyasette yer alanlarýn yerinde olsam, hiç vakit kaybetmeden, “Dünya nereye gidiyor?” sorusuna cevap aramak üzere bir dizi toplantý düzenlerdim...