Referandumdan “hayýr” çýkartmaya gücü yetmeyen ama bir araya gelince “daha fazlasý”ný ima edebilen yüzde 48 buçuðun ufalanýp gitmesi önlenebilir mi?
Bu çok parçalý heterojen kütleden anlamlý bir siyasi enerji üreyebilir mi?
Güçlü rakip 2019 için çoktan start vermiþ iken muhaliflere liderlik edenKýlýçdaroðlu 48 buçuk parçalý yamalý bohçadan kendine bir çeyiz düzebilir mi?
Bu sorular 2019 seçimleriyle birlikte hayata geçecek olan yeni hükümet sisteminin ilk pratiði bakýmýndan çok önemli.
CHP’nin iktidara en yakýn parti olarak bu arayýþa öncülük etmesinden daha doðal ve meþru bir þey olamaz.
Bu bakýmdan Kýlýçdaroðlu’nun referandumdan önce baþlattýðý “ortak cephe” görüþmelerine referandumdan sonra hýz vermesi de anlaþýlýr.
Ancak… Muhalifleri “adalet” gibi çatý bir kavram altýnda buluþturmak ve böylece siyasi cephe pekiþtirerek 2019 seçimlerinden galip çýkmak hedefiyle FETÖ gibi lanetli bir örgüte hizmet etmiþ, ülkesine ihanet etmiþ birinin peþinden gidilmez.
Gidilirse de, Ýstanbul milletvekili Enis Berberoðlu hakkýnda mahkemenin verdiði 25 yýl hapis cezasý ve “vatan hainliði” hükmüne itirazýn neden usulünce deðil “suçu örtme”, “suçluyu aklama ve övme” gibi yeni bir yanlýþ pahasýna yapýldýðý da sorulur.
Þu sorularý da cevaplamasý gerekir Kemal Kýlýçdaroðlu ve ekibinin.
Ýstanbul 14. Aðýr Ceza Mahkemesinin suç tarihinde CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý olan Ýstanbul Milletvekili Enis Berberoðlu'nun FETÖ tarafýndan durdurulan MÝT TIR’larý görüntülerini Can Dündar'a vermediðini mi iddia ediyorsunuz, suç olmadýðýný mý?
“Türk milleti adýna”karar veren Mahkemenin "devletin güvenliði veya iç veya dýþ siyasal yararlarý bakýmýndan niteliði itibarýyla gizli kalmasý gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadýyla açýklamak" suçunu azýmsýyor musunuz?
Partinizin adýný kullanýrken kendi ülkesine ihanet, FETÖ’ye hizmet etmiþ, yabancý istihbarat örgütleri için casusluk yapmýþ birine nasýl kefil oluyorsunuz?
Fetullah Gülen’in hizmetinde olduðu anlaþýlan Berberoðlu’nu partinizden ihraç etmek yerine neden iþlediði suçu örtmek için adalet kavramýný kirletiyorsunuz?
15 Temmuz iþgal giriþimine “tiyatro” diyen Gülen’in peþi sýra bu þanlý direniþe “kontrollü darbe” demeye, 249 þehide, 2 bin beþ yüz gaziye ve tüm Türkiye’nin þahitliðine raðmen 15 Temmuz gerçeðiyle alay etmeye nasýl cüret edebiliyorsunuz?
Hem bunu yapýp hem Türkiye’yi yönetmeye niye talip oluyor, insanlarýn yüzlerine nasýl bakabiliyorsunuz?
Hala ciddiye alýnmayý mý bekliyorsunuz?
Neden CHP olarak terörle mücadele ederken hayatýndan, vücudundan, evladýndan, sevdiklerinden, uykularýndan, huzurundan… fedakarlýkta bulunan insanlar için “adalet” istemiyor da, her seferinde ama her seferinde ya PKK, ya FETÖ ya DHKPC ya da bilmem ne bela bir terör örgütüne sözcülük yapýyorsunuz?
Neden PKK’nýn katlettiði 22 yaþýndaki Aybike öðretmenin deðil de Gezi’de cici kýz olarak lanse ettiðiniz ama PKK saflarýnda kim bilir kaç masumun kanýna girdikten sonra bir çukurda ölüp giden “kýrmýzý fularlý kýz” için gözyaþý döküyorsunuz?
Neden suçüstünde ya da suç mahallinde yakalanmýþ bir terör zanlýsýnýn ya da hükümlüsünün “tutuksuz yargýlanma” hakkýný yahut “suç iþleme özgürlüðü”nü savunuyorsunuz da terör örgütlerinin canýna kast ettiði bu kadar vatan evladýnýn yaþama hakkýný pas geçiyorsunuz? Neden!
Bu kez kullanýlan kamuflaj adalet olsa da kokusu yine FETÖ, bilesiniz.
Sanki can havliyle çýkmýþ gibi yaptýðýnýz yürüyüþ için Gezi’den beri kursakta heves biriktirdiðinizi, gözünüzün hep sokakta olduðunu, dirilmeyen Gezi ruhu için çareler aradýðýnýzý ve adalet kavramýný aylardýr sistematik þekilde dolaþýma soktuðunuzu biliyor görüyoruz. Olabilir, diyoruz.
Yüzde 48 buçuðu pekiþtirip yüzde 50+1’e tamamlamak istemek meþrudur ancak FETÖ tezlerini yaymak, yarým kalmýþ FETÖ operasyonlarýný devam ettirmek meþru deðildir. Siyaset de deðildir. Tehlikelidir.