Hemen heveslenmeyin gevþekler

Evet, heveslenmeyin... “Ayar” verdiðimi düþündüðünüz ve niyeyse “yaðlarýnýzýn eridiðini” ekleme gereði duyduðunuz (ne bitmez kin varmýþ arkadaþ sizde!) o yazarla bir kavgam, bir çekiþmem, bir alýp veremediðim bulunmuyor.

Sadece, “tartýþtýðý konunun cahili” olduðunu (yani örneklemelerinin yanlýþ olduðunu) söyledim.

Kimseye bodoslamadan “sen cahilsin” demedim.

Kaldý ki, “cahil” dediðimi ve “fena halde harcadýðýmý” ileri sürdüðünüz yazar, referandum sürecinde bazý AK Partililerden daha net tavýr aldý.

Bu yönüyle, karnýndan konuþan gevþeklerden ve siyaset hýrsýzlarýndan ayrýlýyor.

Daha net.

Daha tutarlý.

Kusura bakmasýnlar ama (gevþeklerden ve siyaset hýrsýzlarýndan söz ediyorum) 17/25 Aralýk’tan sonra çok kötü bir sýnav verdiler; bugün “Niçin bizi görmüyor?” diye þekvada bulunduklarý Reis’lerini sattýlar, Reis’lerinin harcanmasýna göz yumdular, Reis’lerini harcayanlara “içerik” ve “malzeme” ürettiler.

Referandum sürecinde de “hayýr” cephesinde yer aldýlar, “hayýr” için çalýþtýlar.

Hatýrlatmayý görev addediyorum:

Nefretle andýklarý o yazarýn iddialarý, “Ýslamcýlýk” kavramýnýn merkeze konulduðu tartýþmanýn taraflarýný (yani “tasfiye ediliyoruz” diye aðlaþan gevþekleri ve Ýslamcýlýklarýyla AK Parti’yi borçlandýran çevreleri) ilgilendiriyor.

Bir “yer kapma” ve “yakýn olma” savaþý içinde olmadýðým için beni baðlamýyor. Baðlamaz.

Dediðim budur ve nettir!

Ey Aydýn Doðan!

Ýçinde “Aydýn Doðan” geçen yazýlar, Hürriyet gazetesinde toplaþmýþ muhteremleri, niyeyse, çok telaþlandýrýyor.

Hemen savunmaya geçiyorlar, “Patronumuzun da siyasi bir görüþü vardýr ama bir partinin üyesi ya da sözcüsü deðildir” gibilerden.

Deþifre edildikleri için huzursuzlar.

Baðýmsýz ve tarafsýz gazeteci ayaklarýna yatýyorlar ama CHP’liliklerini gizleyemiyorlar, bu durum yüzlerine vurulunca da bozuluyorlar.

Bunlar da diðer tür gevþekler...

Hatýrlarsanýz, bu gazetenin iki üst düzey mensubu (bir önceki genel yayýn yönetmeni ve elan yazý iþleri müdürlüðünü yürütmekte olan iki muhterem zat) CHP kurultayýnda çoraplý ayaklarýyla þallak mallak masanýn üzerine fýrlayýp “Yaþa, Varol Kýlýçdaroðlu” diye alkýþ ve tempo tutmuþlardý.

Bu durum hatýrlatýlýnca da tavzih cihetine gitmiþlerdi.

Masanýn üzerine çýkmýþlarmýþ ama çoraplý ayaklarýyla deðil...

Sonradan birinin “çoraplý”, diðerinin “çorapsýz” olduðu ortaya çýktý.

Çorapsýz olaný 28 Þubat sürecinden hatýrlayacaksýnýz; caný sýkýldýkça Deniz Kuvvetleri Komutaný Oramiral Güven Erkaya’yý ziyarete giderdi.

Ziyaret dönüþü de haberini patlatýrdý: “Bu defa iþi silahsýz kuvvetler halletsin.”

Soranlara da, “Güven Paþa çok hastaymýþ, ona geçmiþ olsun ziyaretine gittim” derdi.

Kýlýçdaroðlu’na alkýþ ve tempo tutanlar (yani Deniz Baykal’ý gömüp Kemal Kýlýçdaroðlu’nu çýkaranlar), þimdi bir baþka ismi parlatma peþindeler: Selin Sayek Böke...

Muhterem Aydýn Doðan’dan ricamdýr:

Lütfen gazetenizin yayýnlarýna ve gazetenizde köþe verdiðiniz adamlarýn yazdýklarýna bakýnýz: CHP’nin derdiyle dertlenmekten baþka bir þey yapmýyorlar... Neredeyse CHP adýna sevinmek, CHP adýna üzülmek, CHP adýna bir yerlere cevap yetiþtirmek, CHP adýna stratejiler üretmek ve CHP’ye genel baþkan aramak dýþýnda bir mesaileri yok... “Ýslamcý”, “yandaþ” ve “liberal” kontenjanýndan gazeteye soktuðunuz yazarlar da buna dâhil.

Bu güya “baðýmsýz ve tarafsýz” gazetecilere bir þey demeyecek misiniz?

Herkesin kendi iþine bakmasý gerektiðini, Halk TV’de bile bu kadar “partizanlýk” bulunmadýðýný, Hürriyet’in gerçekten de baðýmsýz ve tarafsýz bir mecra olarak kalmasýnýn daha doðru olacaðýný hatýrlatmayacak mýsýnýz?